(1) yaptığım şeyler,

863 133 77
                                    

1. Bölüm

BU KİTAP SAME LOVE İSİMLİ BİR SERİNİN İKİNCİ KİTABIDIR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


BU KİTAP SAME LOVE İSİMLİ BİR SERİNİN İKİNCİ KİTABIDIR. LÜTFEN PROFİLİMDE BULUNAN VE İLK KİTAP OLAN NOT CRYING ON A SUNDAY İSİMLİ KİTABI OKUMADAN BAŞLAMAYINIZ. İYİ OKUMALAR.

İsmi Park Jimin'di ve alacakaranlıktan daha çok nefret ettiği bir şey yoktu. İsmi Park Jimin'di ve parlayan yıldızlardan daha fazla nefret ettiği hiçbir şey yoktu. İsmi Park Jimin'di ve gökyüzünden daha çok nefret ettiği hiçbir şey yoktu.

Çoğu insan için gökyüzü özgürlük, kanatlarını çırpmak ve evrenin küçük bir parçası olmak, kumsaldaki tek bir kum tanesi demekti, uzun sonsuzluktaki bir toz zerresinden başka bir şey demek değildi. Bazıları için ise umuttu, hayal dediklerini astıkları bir duvardan farksız bir şeydi. İsteklerinizi yerine getirebileceğini düşündüğünüz düşen ateşli bir gaz topundan başka bir şey olmadığı fikri kadar belirsiz olan bir kayan yıldızı bile sabırla beklersiniz. Yanıp sönen bir yıldız üzerinden dilek dilemek daha da gariptir çünkü elinizde olmadan çürüyen bir maddenin ölmesini ve milyonlarca yıldır atan kalbinin son atışında dilek dilersiniz. Ölmekte olan bir figürün size anlaşılmaz, saçma bir şekilde umut vermesi bir ironiden başka bir şey değildir.

Gökyüzü birçok insan için çok şey ifade ediyordu, ama Jimin için gökyüzü bir insandı.

Gökyüzü, bisiklete binerken belini tutan bir çocuktu. Gökyüzü, ona ağlamaması için bağıran bir çocuktu. Gökyüzü, yukarıdaki yıldızlara çok uzun süre baktığı için boynunu inciten bir çocuktu.

Gökyüzü uçsuz bucaksız, güzel ve büyüleyiciydi. Bir sonraki gün şiddetli bir fırtınaya dönüşen, zaman zaman ılık ve güneşli bir gündü. Yıldızlar arka plana doğru yol almadan önce geceleri karanlık ve aşağılayıcıydı, sahip olduğunuzu iddia ettiğiniz o karanlık ruhu ne kadar çok gösterirseniz gösterin, parıldayan ışıklar her zaman yanıldığınızı kanıtlamak için orada olur. Tüm bunların farkında bile olmazsınız.

Çok geçmeden, birinin şahit olabileceği en parlak ve en güzel şey olacaksınız.

Bu nedenle Jimin her şeyden çok gökyüzünden nefret ediyordu. Seul'deki dairesinin penceresi yoktu. Arkadaşları oranın ne kadar 'boğucu' göründüğünü söylerdi. Öte yandan, Jimin bunu bir lütuf olarak görüyordu. Arkadaşları, akşam altı civarında yorucu bir dans çalışmasının ardından, dışarı adım attığı anda alacakaranlıkla karşılanacağını bildiği için eve gitmeyi neden reddettiğini bile bilmiyordu.

Çünkü bu dünyadaki hiçbir şey, hiçbir şey ona bir gökyüzünden daha fazla zarar veremezdi.


💫


GEÇMİŞ

Jimin gözlerini açar açmaz onu karşılayan ilk şey yeşildi. Hiç bitmeyen bir dizi yeşildi ve gözlerinin içine bakıyordu. Gözlerini beton binanın gri tonlarına ve kıvrılan Han Nehri'ne kapatmıştı ve şimdi, titreyen ellerinin altında onu hafif bir melankoli ile karşılayan şey ağaç sıralarıydı. Araba engebeli bir yoldan geçiyordu ve belirli bir sarsıntı başını cama çarpmasına neden olmuştu. Harikaydı gerçekten. Sadece kanlı kırmızı gözlerinin arkasına saklanan ağrılar değil, şakağında yeni oluşmaya başlayan donuk ağrı da şimdi biraz dikkat gerektiriyordu.

love is patient, love is kind. (same love, 2) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin