Bazı anlar vardır nerden geldiğini, nerde olduğunu, ne yaptığını bilemezsin işte şu an öyle bir durumdayım. Neden İzmir'deyim? Evden hızla çkkıp ilk uçakla buraya geldim ve kafamın içinde kapının zilini çalıp çalmamak arasında savaş var. Sonunda Allah ne verdiyse diyerek çaldım zili. Kapının açılmasını beklerken yan evde bir çocuğun balkonda olduğunu gördüm. Kranlıkta bile kahverengi gözlerinin ışıltısı belliydi, bir anda kapı açılınca o yöne döndüm. Sevgi şaşkın şaşkın yüzüme bakıyordu. Buruk bir şekilde gülümsedim ve kollafımı iki yana açarak " Ben geldim" dedim. Boynuma atlayıp bana boğarcasına sarılıp geri çekildi kıkırdayı yanından salona geçtim. Halam koltukta oturuyordu henüz beni fark etmemişti. Halm güzel ve sexi bir kadındı fizik desen alâsı surat desen bir içim su mübarek. Ben halama yavşarken sesi bunu böldü "Ecmel? "
"Evet benim" dedim ve ona sarıldım. Sanırım herkeai çok özlemişim. Halam beni hemen yanına oturup 'Ee niye geldin' der gibi baktı. Derin bir nefes aldım ve "Babamla bu sefer dev tartıştık" halam anlamış gibi başını salladı "Ve sende evi terk ettin" dedi onu başımla onaylayıp "Aynen" dedim. Daha fazla kurcalamadan Sevgiye 2 tane kahve getirmesini söyledi.
"Bir kaç hafta burda kalır sonra burdan yeni bir ev almayı düşünüyorum sende kabul edersen Özgü Sultan" şöyle bir baktı ve kafaaını olumsuz anlamda salladı "Burda birkaç hafta kalamazsın " dediğinde şaşırdım devam etti " Burda hep benimle kalacaksınız hanımefendi" dedi ve bana tekrar sarıldı. Biraz daha sohbet ettikten sonra beni odama çıkardı. Evet bazen halamın yanında kaldığım için burda bir odam vardı. Yanımda kıyafetlerim ve valizim olmadığı için burda bıraktığım kıyafetlere bir göz geçirdim. Sonunda siyah bir şortla siyah tişörtümü Üstüme geçirip gri kapşonlumu da üzerime aldıktan sonra odadan. Halamın evi deniz kenarındaydi ama kumaal yerine beton vardı. Ve sahil boyunca banklar vardı. Kulaklığımı da alıp çıktım evden. Banka oturdum kulaklığımı taktım ve The pretty reckless- Under The water'ı açıp son ses dinlemeye başladım. Emre geldi aklıma. Yine düştü içime kalbimle karnım arasına bir kıvılcım.. Ecey ile öpüştükleri görüntü geldi gözlerimin önüne. Dayanamadı göz yaşım firar etti gözlerimden yanaklarımı ziyarete. Ama sonra aildim onları. Öldüler. Bende gülümsedim ölmelerine. Olsundu Bıraksınlar beni yeni bir başlangıça geldim ben. Griye geldim. Bu düşüncelerimi yanıma oturan çocuk böldü. Kulaklığımı çıkardım ve "Ne?" Dedim "Akay" dedi elini uzattı. "Ecmel" deyip önüme döndüm. Kimseyle uğraşıcak durumda değildim. Kulaklığımın teki kulağımdan çekildi. Ah hadi ama Cem adrian şarkısında olmaz. "Kulaklığımı unutumuşum da" deyip sırıttı sinirden kıkırdadım ve yeni bir şey fark etmiş gibi hızla çocuğa döndüm bu balkonda ki çocuktu sırıttım ve "Tamam bu larkıdan sonra alırım" dedim ve tanımdığım bir çocukla yani Akayla aynı kulaklıkta Cem Adrian-Kurtar Beni'yi dinliyordum. Kulaklık kısa oldupu için dipdibeydik. Yanımda olmasına rağmen nefesini kulağımda hissediyordum. Yerimde rahatsızca kıpırdanıp şarkı biter bitmez ayağa kalktım. " Gidiyor musun? " dedi " İyi akşamlar" deyip eve yöneldim. Arkamdan "Görüşürüz Alev Saçlı Kız " Diye mırıldandığını duydum. Alev Saçlı Kız bu hoşuma gitmişti. Kafamı iki yana sallayıp eve girdim. Direk odama girip kendimi yatağa attım ve nefesini üzerimde hissettiğimi düşünmemeye çalışarak gözlerimi kapattım.