0.8

22.7K 366 176
                                    

[Medya]

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[Medya]

Saçlarımı ve makyajımı da yaptıktan sonra aceleyle evden çıktım. Ama Bella bana seslenince gerisin geri dönmek zorunda kaldım.

"Nereye böyle? Hazırlanmışsın."

"Bay Martin'le birlikte akşam yemeği yiyeceğiz"

"Ne? Erkenden akşam yemeği mi olur?"

"Şimdi şirkete gideceğim, akşam da yemeğe geçeriz, lafa tutma beni bye"

"Ne zaman dönersiniz?"

"Muhtemelen akşam 10-11 gibi döneriz"

dedim kendimden emin bir şekilde.

Televizyona döndü ve tamam dercesine homurdandı. Üzülmesini veya kıskanmasını beklerdim... Ama o alışmış böyle yemeklere demek ki. Tabii benim de nişanlım Gray Martin olsa böylesine rahat olurdum.

Her neyse.

Çıktım ve şoför beni şirkete bıraktı. Şirket o kadar büyüktü ki bir an gözlerimi alamayacağım sandım. Babamınkinden- pardon, eski babamınkinden bile büyüktü.

İçeri girdiğimde danışman kız ismimi rica etti

"İsmim Anastasia"

"Anastasia mı? Bir saniye, Bay Martin'e sormalıyım"
_______________________+

"Tamam tatlım simdi bu abi seni en üst kata çıkaracak, takip et"

*Çalışanlar kendi arasında konuşur*

"Ohaa telefonda arayan, Bay Martin'in sevgilisi bu kızdı herhalde!" Dedi Mia, her zamanki dedikoducu teyze tavrıyla.

"İyi de çokta gençmiş bu kız, baksana ya daha reşit bile değildir. Pedofili falan mı bu adam ya" Dedi başka bi çalışan da.

"Off adam taş resmen taş! Kızları alıp alıp gezer tabii" Dedi Mia.

"Normalleştirme şunu aptal! Pedofili lan pedofili. Sapığın teki. Yuh ya Bay Martin idolümdü bide" Dedi bir diğer çalışan.
________________________+

[Gray'den]

Odama girdiğinde ufak çaplı bir şok yaşasam da hemen gülümsedim ve "hoş geldin hayatım" dedim.

"Hoş buldum Bay Martin"

Aslına bakarsanız bana Bay Martin demesi daha çok hoşuma gidiyordu. Baba dediğinde ailemin bir parçası gibi hissediyordum, onu kalbime değdiremiyordum. Ama şüphelenmesin diye de Bay Martin demesine kızıyor gibi yapıyordum.

Kendime çok kızıyorum. Bazen pis bir sapıkmışım gibi düşünüyorum. Anastasia'yı 13 yıldır tanıyorum.

Henüz 5 yaşındayken ilk kez babası olacak şerefsizle yollarımız kesişti. İlk defa getirmişti küçük kızını. Aile yemeği vardı. Her zaman sert davranırdı çocuklarına. Disiplinli, dakik, saygılı vs...

O gün yemek masasında ağlamıştı. Babası ona pamuk şeker almadı diye. O kadar içten gülümsedim ki ona, ağlamayı kesip gülümsemişti. Ona gidip 10 tane pamukşeker aldım. Babası da bir şey diyemedi tabii...

O günden sonra hayatım pahasına onu güldürmek, baba sevgisi verebilmek istedim. Sonra büyüdükçe, çok güzel bir kız olmaya başladı. Tam 18 yaşına bastığı gün, tekrar onlara gittim. İlk defa karşılaşıyor gibi davrandık birkaç sene önceki kavgamız yüzünden. O da biliyordu Anastasia'yı ne çok sevdiğimi, beni kendisinden daha çok sevmesin diye bir kez bile göstermemişti yıllar boyu.

O gün onu, uzun zaman sonra ilk görüşümdü. Ama artık içimdeki sevgi değişmişti... Artık onu bir baba gibi değil, bir sevgili, bir ruh eşi, bir bebek gibi seviyordum. Gözlerine baktığım o an, o benim için her şeyden daha önemli olmuştu...

O gece hiç uyumadım. Hatta kızın odasına aniden daldığım için kendime lanetler savurdum. Annesi de sırf bu yüzden ona neler yapmıştı... Karakolda darp raporunda bunları duyunca ölmeyi diledim. Ama bundan sonra hiç acı olmayacak. Ona merhem olacağım ve her şeyin en iyisini vereceğim. Bu hislerimi öğrendiğinde benden nefret edecek belki ama, pes etmeyeceğim. Yıllardır sabrettim, bundan sonra pes etmeyeceğim.

Üzüldüğüm tek kişi Isabella... Sırf Anastasia'yı kurtarabilmek için onun duygularını kullandım. Ben gerçekten çok kötü bir insanım. Ama kalbime dur desem de durmuyor, ne zaman unutmaya çalışsam daha çok bağlanıyorum. Ne zaman soğuk davransam daha çok ısınıyorum Anastasia'ya. 

"Siz iyi misiniz Bay Martin?" Dedi gözlerime bakarak. Biraz daha izlesem uyuyup kalabilirdim bile, kendimi toparladım ve masadan çekilerek ona sıkıca sarıldım. Beklemiyordu ve bir süre şaşkınca baktı, sonrasında kollarını belime sardı ve kafasını göğsüme koydu. Elimde olsa asla bırakmazdım..

"Teşekkür ederim..."

"Ben size teşekkür ederim asıl, sizin için hiçbir şey yapmamama rağmen benim için her şeyi yaptınız. Size o kadar borçluyum k-"

"Hayır. Sakın bana bir daha borçlu olduğunu falan söyleme tamam mı? Sen şimdi kafeteryaya in istediğini ye , akşam ben gelirim yanına yemeğe çıkarız başbaşa"

"Tamamm çok teşekkür ederim"

Teşekkür edişi bile bu kadar tatlıyken nasıl kıyabilirim ben bu kıza?

Kurallar | [Daddy Issues]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin