8. Bölüm

1.3K 47 11
                                    

Fırat Saruhan :

Artık ne yapacağıma şaşırmış bir halde  arabamın içinde oturuyordum . Kaç saattir bu şekilde karşımda ki konağı izliyorum onu da bilmiyorum . İyice kendimi kaybolmuş gibi hissediyorum . En son o cadı ofise  gelip sinirimi bozduğunda o anki ruh halimle buldukları kızı reddetmiştim.  İtiraz ettiklerinde ise kendimi tutamayıp kötü sözler kullanmıştım . Dönülmez bir şekilde kapanmıştı artık  konu . O cadı haklıydı en çok da haklılığı sinirimi bozuyor ona cevap veremeyişim bozguna uğratıyordu beni.  Nasıl bir adama dönüşmüştüm ben . Bu yaptığım karımı aldatmak değil de neydi . Sırf kendi adımı temizleyeceğim erkekliğimi kanıtlayacağım diye nasıl bu kadar basit aşağılık biri oldum nasıl. Bu fikri en başından kabul etmemeliydim . Taa en başından karımı düşünüp aklımı çelmelerine izin vermemeliydim. Böyle bir insan değildim ki ben . Karıma bir söz vermiştim . Onu hiç üzmeyecek gözünden bir damla yaş düşmesine izin vermeyecektim . Şimdi o hayran olduğum gözlerden akan göz yaşlarının hepsinin sebebi bendim .

Armin oysa çok kırılgan naif bir kadındı   . Onu gördüğüm ilk an geldi tekrar  aklıma  . Alaca tepesinin üstünde  bembeyaz  elbisesiyle nasıl da melek gibiydi.  İlk tanıştığımız gün dahi gözleri yaşlıydı sevdiğimin. 
Sessizce yere çökmüş kızarmış gözleriyle ufku izliyordu . Elleri , vücudu öyle bir titriyordu ki ayazda kalmış bir serçeydi sanki . O an içimde kocaman bir duygu belirdi işte . Ne olduğunu anlayamadığım bir his. Yanına gidip "İyi misin? " Diye sorduğumda önce korkmuş sonra hemen kaçmaya çalışmıştı . Gitmesin ne olduğunu anlatsın diye çok uğraşmıştım .  En sonunda ona zarar vermeyeceğime inanmış bir şekilde teslim olmuştu .
"Çok üzdüler beni . Çok acı verdiler . Ben artık üzülmek istemiyorum.  " Diyip göğsüme sığınıp ağlamaya başlamıştı . O şekilde saatlerce durup sakinleşmesini beklemiştim . Kollarım da ki ürkek Ceylan'ı bir daha   bırakmayacağımı anlamıştım.  Onun yaralarını sarıp şifa olmak istemiştim . O eli hiç bırakmayacağıma onu hep mutlu edeceğime işte o tepede karar vermiştim .
İlk o tepede onu sevdiğimi söylemiştim.
İlk o tepede evlenme teklifi etmiştim . İlk o tepede mutluluktan ayaklarımın yerden kesildiğini hissetmiştim.

Suratım da buruk bir gülümseme oluştu .  Karımı daha fazla üzmeyecektim . Kuma gelmeyecekti . Dışarıda aile sıcaklığına hasret yüzlerce çocuk vardı   . Bir çocuk sahiplenirdik . Tedaviye de devam ederdik .  Allah bazı insanlara 10 -20 yıl sonra nasip ediyordu evlat.  Hem evlat edindiğimiz yavrucak da bizim bir evladımız olacaktı . Bizim kuracağımız aileyede en çok bu yakışırdı . Yaralarımızı sarıp iyileştirerek tam olurduk . 

Üstümde karar vermenin rahatlığıyla arabadan indim .

Bu düşüncelerle sevdiğim kadının yanına gitmeye başladım .
Armin son günlerde odasından hiç çıkmıyordu.  Odamıza girip  onu orda bulamayınca hemen dışarı çıkıp çalışanları çağırdım.  Armini sorduğumda karşımızda ki odayı gösterdiler . Onlara işlerine geri dönmelerini söyleyip gösterdikleri odaya girdim.

Sessizce kapıyı örtüp karşımda durmuş odayı inceleyen kadına döndüm . Güzel gözlüm kafasındakilere o kadar dalmıştı ki hala beni fark etmemişti . Duvara sırtımı yaslayıp karımı izlemeye başladım . Telefonuma mesaj gelince  bildirim sesine irkilip bana döndü.

"Aşkım ne zaman geldin sen hiç fark etmedim "

Ona doğru ilerleyip kollarımın arasına aldım. Alnını öpüp mis kokusunu içime çektim .

"Biraz önce geldim.  Çok dalgındın fark etmedin.  Bende fırsatını bulmuşken seni izlemek istedim. "

Biraz daha saçlarını koklayıp

ASİ KUMA :İntikam Ateşi 🔥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin