Özet: harry ve kız arkadaşı aptalca bir tartışmaya girer ve bunu bir makyaj makyajıyla düzeltir.
uyarılar: Fluff, endişe, tartışma, küfür, ağlama,
kelime sayısı : 729
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
HARRY VE Y/N birlikte kanepede yatıyorlardı. Harry'nin bacaklarının arasında yatıyordu, sırtı onun göğsüne yaslıydı. sadece ateşe bakıyor ve birbirlerinin arkadaşlığından zevk alıyorlardı. her şey yolundaydı. yani, harry konuşana kadar.
"y/n, kalkabilir misin? Gitmek zorundayım." sevgilisi dönüp ona baktı.
"Gidiyor musun? nereye?" Harry, y/n uzaklaştıktan sonra kalktı. eşyalarını yerden aldı.
"Birine ders veriyorum."
"gerçekten? kime ders veriyorsun?" y/n, ortak salonun girişine doğru Harry'nin peşinden gitti. Harry durdu ve ona bakmak için döndü.
"romilda vane." dedi açıkça. tekrar döndü, gitmeye hazırlandı ama bileğinden tutuldu.
"romilda vane mi? ciddi misin?" Harry tekrar onunla yüzleşmek için döndüğünde y/n üzgün görünüyordu.
"Evet. bir problem mi var?" sordu harry.
"Evet, bir sorun var. Onunla bir odada yalnız kalacaksın."
"Ah anlıyorum. kıskançsın."
"ne? ben kıskanç değilim!"
"Tamam, o zaman gidip ona ders vermeme izin ver." harry kollarını göğsünde kavuşturdu.
"Hayır! Bu okuldaki kızlar arasındaki ününü biliyor musun? Dikkatini çekmek için her şeyi yapar!”
"Tamam, şimdi sadece paranoyaklık yapıyorsun." diye mırıldandı harry. y/n gözlerinin arkasındaki yaşları hissederek öfkeyle kaşlarını çattı.
"paranoyak mıyım? Harry, sana daha önce bir aşk iksiri vermeye çalıştı, hatırladın mı?! ama onun yerine ron aldı. ron o çikolataları yemeseydi ne olurdu sence?”
“Y/n bilmiyorum ama romilda iyi bir kız. Eminim kimseyi incitmek istemedi. bana güvenmiyor musun?" y/n elini alnına koydu ve sessizce inledi.
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?! tabii ki sana güveniyorum! Güvenmediğim o!"
"Sana inanmıyorum." harry onun gözlerinin içine baktı.
"Yani benim yerime ona inanıyorsun?" gözyaşlarını tutmak gittikçe zorlaşıyordu.
"Evet. Kıskanç tip olduğunu hiç bilmiyordum biliyorsun. bu çok çekici değil." siktir et. kızın yanaklarından yaşlar durmadan düşüyordu.
"Biliyor musun?! git ona ders ver, tamam mı! Artık seninle kavga etmek istemiyorum." y/n neredeyse hıçkıra hıçkıra boğulacaktı. Harry tek kelime etmeden çıktı, kız arkadaşını odanın ortasında gözleri ağlayarak bıraktı.
belki de sadece kıskanıyordu. ama o sadece Harry için endişeleniyordu. Romilda'nın istediğini elde etme konusunda ne kadar yoğun olabileceğini biliyordu. ve harry yalnız olmadığı sürece asla bir şey yapmazdı.
gerçek şu ki harry ve y/n'nin birbirlerine en çok ihtiyacı vardı. ama harry, sınıfındaki bir kıza ders vermede bir sorun görmedi. kız arkadaşının onu incitecek bir şey yapacağını düşündüğü için üzgündü. ve o anın sıcağında, pişman olduğu bazı şeyler söyledi. ama özür dilemeyecek kadar gururluydu.
tabii ki ders seansı y/n'nin düşündüğü gibi gitti. romilda harry ile kurnazca flört ediyor, koluna dokunuyor, aptal şakalara gülüyor vesaire.
bir noktada yüzünü bile tuttu ve onu öpmeye çalıştı. ama Harry onu durdurdu. işte o zaman anladı, y/n haklıydı. Romilda'ya güvenmemekte haklıydı ve şimdi onunla barışması gerekiyordu.
eşyalarını aldı ve romilda'ya tek kelime etmeden gitti. umutsuzca ortak salona koştu, boş buldu. Merdivenleri koşarak yatakhanesine çıktı ve kapıyı yavaşça tıklattı.
"kim o?" odanın içinden bir at sesi duydu. Muhtemelen ağlıyordur, diye düşündü. şimdi kavga konusunda daha kötü hissediyordu.
"Hımm, benim Harry." Harry odanın içinde ayak sesleri duydu ve onun kapıyı açmasını bekleyerek aydınlandı. hayır.
"çek git."
"lütfen y/n. üzgünüm, romilda konusunda haklıydın. paranoyak olmuyordun, sadece beni arıyordun. Üzgünüm, seni dinlemeliydim. Beni içeri almak zorunda değilsin ama sadece özür dilemek istedim." Bunun üzerine y/n kapıyı açtı. gözyaşlarıyla ıslanmış yanaklarıyla duruyordu.
"Gir." kenara çekildi ve erkek arkadaşının içeri girmesine izin verdi. sessizce yatağa oturdular. "Peki ne oldu?"
"beni öpmeye çalıştı. durdurdum." y/n başını salladı ve mırıldandı, "Sana söyledim."
"Biliyorum. ve sana böyle korkunç şeyler söylediğim için üzgünüm. Ben sadece- bana güvenmediğini düşündüm. anlamadım Söylediğim anda pişman oldum.”
"Yaptığın şey yanlıştı," diye başladı y/n.
"Biliyorum."
"Ama bir daha asla yapmayacağıma ve devam edeceğime söz verirsen, seni affederim." Harry başını salladı ve y/n'nin ellerini tuttu.
"söz veriyorum. Seni bir daha incitmeyeceğim, tamam mı? en azından isteyerek değil." işte burada. y/n düşündü. kıkırdayarak harry'ye sarıldı.
"Bir daha asla böyle kavga etmeyelim tamam mı? seni seviyorum." harry y/n'nin omzuna karşı gülümsedi ve onu öpmek için yüzünü tuttu. sevgiyle öptü, onun dudaklarını onunkilerde hissetmeyi özlemişti.
ellerini çocuğun saçlarına daldırarak öpücüğü derinleştirdi ve harry'nin omurgasından aşağı kıvılcımlar gönderdi. Daha fazlasını istemek için ağzını boynuna doğru indirdi ve köprücük kemiğinde bir öpücük izi bıraktı.
y/n hafifçe inledi ve Harry'i öpmek için dudaklarına geri çekti. dilini ağzına soktu ve mümkünse onu daha da yaklaştırdı. Bir süre öpüştükten sonra birbirlerine gülümseyerek nefes nefese çekildiler. harry konuştu,
"bende seni seviyorum."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selam
Naber hayat nasıl gidiyor
Benimki sıradan 😩 ama şu sıralar planladığım şeyler var. Olay olay olay, bir de başarılı olsam en sonunda kendime ödül vereceğim 😞
