Bölüm bana ait değildir fakat bölümün çevirileri bana aittir.
Kaynak: Tumblr
Kelime sayısı: 960
PART 2
Hatırlatma: Regulus ile bir proje ödevi alırsınız. Muggle doğumlusundur ve Regulus'u seviyorsundur ama o bir safkan sen ise Muggle-Doğumlusundur.
Uyarı: Küfür, Fluff, Mutlu son.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~Regulus Black~
GENELLİKLE, KENDİNİZİ kötü hissettiğinizde akşam olur. Ve sabah, her şey biraz daha iyiydi. Bu sefer neden ters gitti?
Gözlerini açtığın an canın yandı. Dün gece olanları, mutluluğu ve ardından sana verdiği şoku ve incinmeyi hatırladın. İsteyerek yapmadı ama yaptı.
Uyanıp yeniden yaşama düşüncesinden nefret etsen de ayağa kalkıp üniformanı aradın. Her şey anlamsız geliyordu, bunu neden yapıyordun?
Her nasılsa, muhtemelen fazla düşünmeden kendinizi Büyük Salon'un önünde buldunuz. Bu gevezelik seni iğrendirdi ve kimseyle bir şey yaşamak istemedin ama günlük sabah yemeğine ihtiyacın vardı, bu yüzden başka seçeneğin yoktu.
Kapıdan girerken, (gerçekten tesadüfen, neden kendine zarar vermek isteyesin ki?) Regulus'un her zamanki yerine baktın. Ayağa kalktı ve gözlerinin altındaki torbalara ve (endişelenmek istediğin ama izin vermeyeceğini bildiğin) olağandışı solgunluğuna rağmen hala mükemmel görünüyordu. Saçları ipeksi ve dalgalıydı, her zamanki gibi çatışma ve acıyı ifade eden melek yüzünün etrafında uçuşuyordu. Şiirseldi, denebilirdi. Ama yine de seni fark etmemişti.
Çantayı omzuna atıp sana doğru yürüdü. Tam yanından geçerken gözünün köşesinde küçük bir gözyaşı görebiliyordunuz ve o size bakmasa da, bunun sizin için olduğunu biliyordunuz.
Yanındaki gerçek acının küçük ifadesi, seni, hayatın boyunca seve seve görmezden geleceğin tek kişiyle, Reg'in kardeşi Sirius ile konuşmaya gitme gücüyle doldurdu.
"Black! Sana ihtiyacım var," Gryffindor arkadaş grubuna doğru yürüdün ve sen gelmeden önce söylenenleri görmezden geldin.
“Vay, burada mı? Tamam, masayı toplamama izin verin ve başlayalım!” siyah saçlı çocuk yüzünde geniş bir sırıtışla ayağa kalktı. Arkadaşı James güldü, ama diğerleri gözlerini devirdi - bu senin tepkine kıyasla hiçbir şeydi.
"Oh, siktir git, olur mu?! Burada gerçek bir sorunum var, seni soytarı ve bana yardım etmene ihtiyacım var!"
Bir şey hakkında gerçekten stresli olduğunu görünce, Sirius seni Salon'un dışına kadar takip etti.
