4.bölüm - Plan

340 31 19
                                    

Zor olsa da Mew birkaç başarısız deneme sonunda minik bebeğin altını temizlemeyi başardı. Gulf odadan çıktıktan sonra kapının arkasında koridorda beklemişti ve birkaç dakika sonra fark edilmeden kapıyı aralayıp içerideki manzarayı seyretmişti. Mew şikayetçi mızırtılar eşliğinde bir yandan da yumuşak bir sesle bebekle konuşarak kirli bezi değiştirmişti. Gulf bu sahneyi hem komik bulmuş hem de tarif edemediği bir şekilde içine bir sıcaklık yayılmıştı.

Mew temizlenmiş bebeği kollarının arasına aldı ve yeniden uyuması için pışpışladı. Bebek minicik elleriyle yüzünü ovuşturup biraz huysuz mırıltılar çıkardı ama birkaç dakika içinde onu tutan güçlü kollar arasında uykuya daldı. Altını temizlediği sırada Mew onun bir kız olduğunu görmüştü. Küçük bebek kollarında uyurken şimdi onu daha dikkatli inceleme fırsatı buldu. Fındık burnu ve çilek dudakları ile küçük kız şimdiden çok güzeldi. Mew bebeğin tüy gibi saçlarını okşayıp gülümsedi. Hayatı boyunca bebekler ile ilgili hiçbir bilgisi olmayan ve daha önce bir bebeği hiç kucağına bile almamış olan bu adam günlerdir küçücük bir can uğruna kendi canını bile hiçe sayıyordu.

İçinde bulunduğu durumdan memnun değildi. Sonuçta bu tehlikeye karışmak için zorlanmıştı. Kaç kez bebeği bir köşeye bırakıp kaçmak ve kendini kurtarmak istemişti hatırlamıyordu ama şimdi küçük kızın uyurkan çıkardığı tatlı mırıltılar kulağına ilişirken bir şeyleri farklı hissetmeye başlamıştı.

Eğer böyle bir şey başına hiç gelmemiş olsaydı o gün marketten aldığı atıştırmalıklar ile derme çatma evine dönüp karnını doyurduktan sonra uykuya dalacaktı. Sabah da erkenden kalkıp ihtiyaçlarını zar zor karşılayan maaşlı işine gidip tüm gün huysuz müşteriler ve kaba patronu ile uğraşacaktı. Tüm hayatı bundan ibaret olan yalnız ve mutsuz bir adam olarak yaşamaya devam edecekti. Bu bebek onun tüm hayatını altüst mü etmişti gerçekten? Altüst olacak bir hayatı var mıydı ki?

Mew şimdi düşündükçe kendinden daha çok emin oluyordu. Ne kadar kabullenmesi zor olsa da çaresiz anne karşısına çıkıp yalvaran gözlerle ondan bebeğine iyi bakmasını istediğinde Mew'in içinde yıllar önce sönmüş olan ışık yeniden parıldamaya başlamıştı. Hayatını yaşamaya değer kılacak bir şey karşısına çıkmıştı ve Mew bu sefer kolay kolay pes etmemeyi kafasına koymuştu.

Bir de şu esmer çocuk vardı tabii. Aniden karşısına çıkıp yardım teklif etmişti ve hiç tereddüt etmeden Mew ile birlikte bu belaya bulaşmaya gönüllü olmuştu. Biraz geveze ve oyuncu olsa da çocukta Mew'in isim vermediği bir çekicilik vardı. Parlayan gözlerini iri iri açıp boşboğazlık yaptığı zamanlarda da bebek ve Mew için endişelenip yardımcı olmaya çalıştığı zamanlarda da Mew'in içinde bir şeyleri titretiyordu. Yanlışlıkla elini tuttuğunda minik kulaklarına kadar kıpkırmızı kesilmişti ve Mew kendine hakim olmasaydı eğer uzanıp çocuğu öpmek üzere olduğunu biliyordu.

Sonra kendisine kızıp başını iki yana salladı. Gulf onlara her konuda yardım etmeye çalışıyordu ama Mew burada oturmuş onun hakkında neler düşünüyordu. Çocuk onun düşüncelerini duyuyor olabilse belki ardına bile bakmadan kaçar ya da Mew'in suratına bir tane tokat yapıştırırdı.

Mew kendi düşüncelerinde boğulurken kapının arkasından onu izleyen Gulf da ondan farksız değildi. Mew otobüs durağında otururken yaşlı gözlerini ona çevirdiğinde Gulf bir an yakışıklı suratı görünce tutulmuştu. Fark ettirmemek için çok çabalamıştı ama birlikte oldukları her saniye gözlerini adamın üzerinden çekmek gittikçe zorlaşıyordu. Mew onunla konuştuğunda kalp atışlarının düzensizleştiğini hissedebiliyordu.

Bir de bebek vardı. Mew'in bebek ile uyumu ve onunla ilgilendiği zamanlardaki götüntüsü Gulf'ın hem hoşuna gidiyor hem de kalbinde karşı koyamadığı bir ağrıya sebep oluyordu. Kabullenmek zor olsa da Mew ve bebeğin görüntüsü Gulf'ta hep sahip olmak isteği kendi babasıyla olan ilişkisini hatırlatıyordu. Babasının Gulf'ı bir kez bile böyle kucaklayıp ilgi göstermemiş olması uzun zaman sonra ilk kez canını bu kadar yakıyordu.

Stolen BabyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin