Gulf, babasına elindeki tavşan figürlü pofuduk çantayı uzatırken her zamanki endişeli sesiyle dikkat etmesi gereken şeyleri sıralıyordu.
"Birer biberon su ve süt koydum. Maması da hazır, işte burada. Uykusuz ve açken çok huysuz olduğunu biliyorsun. Bir sürü de bez koydum, altını değiştirmeyi sakın unutma pişik olursa tüm gün ağlar. Ayrıca hırkasını asla üstünden çıkarma yoksa üşütebilir. Ve-"
Babası sıkıntıyla iç çekip oğlunun sözünü kesti. "Tamam oğlum. Sakin ol. Bunların hepsini defalarca kez söyledin ve neler yapmam gerektiğini zaten biliyorum. Dolly ile ilk kez dışarı çıkmıyoruz ya? Büyükbabası ona çok iyi bakacak sen merak etme."
Gulf derin bir soluk bırakıp gevşemeye çalıştı ve kafasını sallayarak babasını onayladı. Her seferinde gereksiz kuruntu yapıyor, kendine engel olamıyordu. Büyükbabası Dolly'i sık sık gezmeye götürürdü ama Gulf yine de küçük kızın kendisi ve Mew'den uzak olduğu zamanlar hep gergin hissederdi. Onlardan başkasının yanında güvende olmayacağına inanırdı. Yaşadıkları onca şeyin etkisiydi belki de.
Dolly şimdi neredeyse sekiz aylıktı ve küçük kız gezmeye bayılıyordu. Sürekli dışarıya çıkmak ister uzun süre evde durduğunda huysuzluk yapardı. Ve tam bir kucak bağımlısıydı. On dakikadan fazla birisi tarafından kucağa alınmazsa ortalığı birbirine katardı. Babalarının onu kaçırdığı zamanlardan kalma bir alışkanlıktı. O zamanlar ikisi de Dolly'i kucağında taşır, göğsünde uyuturdu. Böylece küçük kız ne kadar büyüse de bu alışkanlığından bir türlü vazgeçiremediler. Gerçi pek de şikayetçi sayılmazlardı. Dolly'nin onlara bağlılığı hepsinin hoşuna giderdi.
Büyükbabası kucağında torunu ile arabaya ilerlerken Gulf içindeki huzursuzlukla baş etmeye çalışarak dış kapıdan onları geçirdi. Kapıda dikilip onlar evin önünden ayrılana kadar arkalarından baktı. Dolly daha evden çıkar çıkmaz sevimli kıkırtılarını serbest bırakmıştı. Büyükbabası onu arkadaki çocuk koltuğuna oturtmadan önce kapıdan onları izleyen babasına minik elini salladı.
Gulf diğerlerini yolcu ettikten sonra kapıyı kapatıp eve girdi. Aniden ayağına batan oyuncak parçası ile bir küfür savurup acıyan yeri ovuşturdu. Tam o sırada evin savaş alanı gibi olduğunu fark etti. Oyuncaklar her yerdeydi ve koltuklardaki yastıklar darmadağınık etrafa saçılmıştı. Boyu henüz dizine bile ulaşmayan bir canlının bunca dağınıklığa nasıl sebep olduğuna aklı şaştı.
Ortalığı toparladıktan sonra nihayet dinlenmek için salondaki en sevdiği köşeye oturmuştu ama telefonu çalınca bu hayali suya düştü. Ekranda sevgilisinin adını görüncü yeniden yüzü güldü. Daha fazla bekletmeden cevaplamak için ekranı kaydırdı.
"Aşkım selam. Evin önündeyim. Gelirken alışveriş yaptım, aldıklarımı arabadan indirmeme yardım eder misin?"
Gulf'ın gözleri duvardaki analog saate takıldı. Ev işleri ile uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı ve Mew'in iş çıkış saatinin geldiğini bile fark etmemişti. Mew birkaç ay önce orta halli bir şirketin pazarlama asistanı olarak işe başlamıştı. Boş durmak zorunda olmadığı için nihayet rahatlamıştı ve bu olay evdeki herkes tarafından mutlulukla karşılandı.
Gulf onu bekletmemek için koşar adımlarla dışarı çıktı. Görmeyi beklediği şey kesinlikle motora yaslanmış ona karizmatik bir gülümseme sunan Mew değildi. Olduğu yerde donup kaldı. Çenesi neredeyse yere düşecek gibi kocaman açılmıştı.
Buraya geldikleri ilk gün ikisi konuşup eski hayatlarına dair her şeyi geride bırakmaya karar vermişlerdi. İleride kızları ile güzel bir gelecekleri olması için onları yaralayan her şeyi unutacaklardı. Gulf buna motorunu da dahil etmişti ve ne kadar kararlı gözükse de Mew onun sesine yansıyan hüznü fark etmişti. O zamandan beri Gulf'a böyle bir sürpriz yapmayı düşünüyordu.
Çocuğun şok olmuş yüzünü görünce gülmesine engel olmadı. Gulf rüyadaymış gibi motora yaklaştı. Mew yaslandığı yerden kalktı ve Gulf motoru daha iyi inceleyebilsin diye kenara çekildi. Çocuğun yüzündeki heyecanı gördükçe doğru bir karar aldığından emin oldu.
Gulf büyülenmiş gibi elini kaldırıp motorun sırtına koydu. Parmakları deri koltukta, çelik uzuvlarda gezindi. Eski motoruna pek benzemiyordu. Onun gibi yeni model bir şey değildi hatta biraz vintage sayılırdı. Ama görür görmez aşık olmuştu. Nasıl olmasındı ki? Hele ki yakışıklı sevgilisi yapılı vücudunu motora yaslayıp onu seksi bir görüntüyle karşılamışken.
Gulf gülerek başını iki yana salladı ve dönüp onun motora attığı büyülenmiş bakışların aynısını kendisi için atan Mew'e baktı. Mew uzanıp sevgilisinin beline sarıldı ve tatlı bir öpücük kopardı.
"Beğendin mi? Eskisi kadar iyi değil ama seveceğini düşündüm."
Gulf gülümseyip kollarını sevgilisinin omuzlarına sardı ve doyamadığı dudaklardan kısa bir öpücük daha çalıp gözleri dolmaya başlarken fısıldadı.
"Bayıldım. Aşkım çok teşekkür ederim."
Mew uzanıp akmak üzere olan gözyaşını yakaladı ve çocuğun yumuşak yanaklarını okşadı. Gulf yeniden gülümsedi ama konuşmaya başladığında sesinde hafif bir sitem vardı.
"Biz seninle ne karar vermiştik? Eskiyi unutmayacak mıydık? Neden bir kez olsun yaramazlık yapmadan duramıyorsun?"
Ensesindeki elleri adamın saçlarını çekiştirdi. Mew gülerek diğerinin burnunun ucunu dişledi.
"Eskiyi geride bıramaya karar vermiştik biliyorum fakat o zamanlara dair kötü ve bizi üzen şeyleri unutacağımızı söylemiştik. Motor bu kötü şeylerden birisi değil ve unutulup gitmesine izin veremezdim. O senin bir parçan. En mutsuz günlerinde senin yanında olan en iyi arkadaşındı. Hem de bizi kaç kez zor durumların içinden çekip aldı. Bunu öylece unutamayız öyle değil mi?"
Mew'in sözleri Gulf'ın yüreğini sarmıştı. İçi sıcacık oldu. Sevgilisine daha çok sarılırken artık gözyaşlarının düşmesine engel olamadı. Mew onu sıkıca tuttu ve ensesine minik öpücükler bıraktı. Çocuğun tatlı tatlı iç çektiğini duyabiliyordu. Gulf biraz sonra sakinleşince Mew geri çekilip çocuğun yüzünü avuçladı. Tombul yanaklarını kurularken gülüyordu.
"Ne bu sulugözlük böyle? Tüm gün burada dikilip ağlayacak mısın? Oysa ki ben sevgilini bir gezintiye çıkartırsın diye düşünmüştüm."
Gulf da gülüp adamın kollarının arasından sıyrıldı ve hazırlanmak için eve doğru heyecanla seke seke kapıya kadar koştu. Mew onun arkasından tüm şirinliğine gülerek yeniden motora yaslanıp geri gelmesini bekledi.
Gulf dakikalar içinde geri döndü ve Mew ona kaskını uzatıp kendisi de diğerini giymeye başladı. Gulf kaskının tokalarını kilitlediği sırada gözü motorun arkasındaki pembe renkli şeye takıldı. Minik çiçek desenli bir çocuk kaskıydı. Gulf kaşlarını çatıp Mew'e döndü ve kaskın altından boğuk çıkan sesiyle adamı azarladı.
"Mew bu ne böyle? Dolly'i motora bindirmeyi aklından bile geçirme. Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun."
Mew kaskın altından boğukça gülüp hırçın sevgilisinin ellerini tutmak istedi ama Gulf ona uzanan damarlı elin üstüne bir tane vurdu. Mew pes etmek yerine bu sefer Gulf'ı motora binmesi için itekledi.
"Aşkım bunu sonra konuşalım, şimdi biraz kendimize vakit ayırmalıyız."
Mew hala somurtmaya devam eden çocuğun arkasına oturup kollarını beline doladı. Gulf tavrını korumaya çalışıyordu ama onu saran sıcak kollarla bedeninin rahatlamasına engel olamadı. Mew onun gevşeyip yelkenleri suya indirdiğini görünce yeniden kendi kendine güldü.
Gürültülü motor sahibinin elleri altında heyecanla çığlık attı. Gulf tüm hücrelerinin uzun süredir böyle bir sürüş için yalvardığını hissediyordu. Derin bir nefes alıp bahçeden çıktı. İçine mutluluk dolarken yollar altlarından kayıp gidiyordu.
Selaaammmm :) Ben başka bir hikaye için yeni bir kurgu oluşturmaya çalışırken, bir yandan da burada bebişlerimizin mutluluğunu okumaya devam edelim diye düşündüm :D Umarım beğenirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stolen Baby
Fanficİki adam hiçbir şeyden habersiz masum bir bebeği çalmak zorunda kalırlarsa ne olur? Çalıntı bir bebekle tehlikeye karşı hayatta kalma mücadelesi ve MewGulf fanfiction.