Bebek için gerekli alışverişi yapmış ve kendileri de kılık kıyafet değişikliğine girmişlerdi ama şimdi boş parkın banklarından birine oturmuş düşünürlerken nereye ve nasıl gideceklerine karar vermediklerini fark etmişlerdi. Plan başlı başına eksikti. Öyle bir anda hadi gidelim demişlerdi ama nereye gideceklerini bilmiyorlardı.
Gulf birkaç öneride bulunmuştu ama hepsi yine uçuk kaçıktı. Bir diğer sorun da hangi aracı kullanacaklarıydı. Gulf motorunu bırakacağı için hala biraz huysuzdu. Araba kiralamayı teklif etti ama özel bir araçla gitmek takip edilmelerini kolaylaştırırdı. Mew şehirler arası otobüslerde karar kıldı. Yolculuk daha uzun ve yorucu olacaktı belki ama en azından uçak ve trende olduğu gibi ağır güvenlik kontrollerinden geçmeleri gerekmeyecekti ve bebeği saklamak daha kolay olacaktı.
Şimdi ise tek sorun gidilecek yerdi. Mew bir yer biliyordu ama uzun yıllar önce bir daha oraya dönmemek için yemin ederek ayrılmıştı. İçinde mantıklı bir yanı bunun önemli bir durum olduğunu belirtip vicdanını rahatlatmaya çalışıyordu ama diğer bir yanı yine de gitmek istemiyordu. Sonunda içindeki savaşı mantıklı tarafı kazandı ve Gulf'a dönüp aklında oluşturduğu planı anlatmaya başladı.
"Otobüsle gitmeye karar verdik zaten bunda bir sıkıntı yok. Nereye gideceğimizi de ben biliyorum. Aslında gitmek istediğim son yer bile değil ama böyle bir durumda her türlü seçeneği değerlendirmek zorundayız."
Gulf kafası karışmış bir şekilde adama baktı. Mew'in bedenini çevreleyen sıkıntı ve gerginliği hissedebiliyordu. Mew derin bir nefes alıp en baştan anlatmaya başladı.
"Ben buraya yıllar önce üniversite okumak için geldim. Liseye giderken babam bir trafik kazasında öldü. Ben babamı çok severdim ve onun ölümüyle resmen kendimi kaybettim. Aylarca hem fiziksel hem de ruhsal olarak çökmüştüm. Mide rahatsızlığım da bu yüzden oldu. Doktorlar fazla üzüntüden ve düzensiz beslenmeden dolayı vücudumun böyle tepki gösterdiğini söylediler.
Ben babamın gitmiş olabileceğini hala kabullenememiş iken annem bir gün yabancı bir adamla çıkageldi. Bir süredir görüştükleri ve evlenmeye karar verdiklerinden bahsettiler. Ben o zamanlar ergenlik çağında ve depresyonda olan bir genç olarak onlara karşı çıktım ve annemle çok büyük kavga ettik. Sanırım hayatımda ilk kez annem beni o zaman dövdü.
Yanında getirdiği adamdan hiç hoşlanmamıştım bunu sık sık dile getiriyordum ama kimse beni dinlemiyordu. Kısa sürede evlendiler. Ben ve annem arasındaki kavgalar günler geçtikçe artıyordu. Annem kavga ettiğimiz zamanlar benle başa çıkamadığında ya tokat atar ya da kafama vurup tartışmayı sonlandırırdı.
Annem işe gittiğinde ya da evde olmadığı zamanlarda kocası annemden güç alıp bazen hiçbir şey yapmadığımda bile bana sataşırdı ve onun elleri anneminkinden daha kaba ve güçlüydü. Adamla tartıştığımızda çoğunlukla patlak bir dudağım ya da çürük bir yanağım olurdu. Anneme kaç kez şikayet edip gerçeği anlatsam da annem dikkat çekmeye çalıştığımı düşünüp bana inanmazdı. Okulda kavgaya karıştığımı ve huzursuzluk çıkarmaya çalıştığımı söylerdi.
Nihayetinde lise bitti ve son kez büyük bir kavga eşliğinde evden ayrılıp buraya geldim. Çıkarken yüzlerine karşı bir daha gelmeyeceğime yemin etmiştim. Onlarla bütün iletişimi kestim. Gittiğim yeri söylemedim. Eski hayatıma dair hiçbir şeyi beraberimde getirmedim. Benim hayatımda daha önce hiç yer almamış insanlar olarak kalmalarını istedim ve onları unuttum. Onlar da beni unuttu zaten.
Burada kurduğum hayatın da güzel olduğunu savunmuyorum. Üniversiteden sonra iş bulamadım. Uzun bir süre parasızdım. Saçma sapan yerlerde yaşadım, yok parasına işlerde çalıştım. Son birkaç yıldır sabit bir işte kalıp kendime yıkık dökük bir ev aldım ama bu yine de rezil bir hayat geçirdiğim gerçeğini değiştirmiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stolen Baby
Fanficİki adam hiçbir şeyden habersiz masum bir bebeği çalmak zorunda kalırlarsa ne olur? Çalıntı bir bebekle tehlikeye karşı hayatta kalma mücadelesi ve MewGulf fanfiction.