26.BÖLÜM 🔱

29.4K 1.2K 312
                                    



02.07.2004

Akşam saatleri 18:00 sularında 3 ortak ve iki çocuk arabada sonunda davet edildikleri ünlü iş adamlarının derneğinin toplantılarına katılabileceklerdi. Ortaklar üniversiteden beri en yakın arkadaşlardı. Aralarından su sızmazdı. Her zaman hayalini yaşadıkları şirketlerini 4 yıl evvel kurmuşlardı fakat en sonunda hisseleri borsada yerini almaya ve değer kazanmaya başlamıştı. Elbette bu zaman zarfında birçok sıkıntı ve zorlukla karşılaşmışlardı. Yıllardır bulamadıkları yatırımcıları bulmuşlardı. Tabi ki de Hasan sayesindeydi. Asım ve Merve üniversiteden sonra evlenmiş yıllar sonra 2 tane erkek çocukları olmuştu. Çift bu güzel gecede oğulların da yanlarında olmasını istemişlerdi. En büyüğünün adı Kaan küçüğün ismi ise Karan'dı. Hasan'ında bir ailesi vardı fakat oğlu rahatsızlandığı için katılamıyorlardı.
"Farkında mısınız artık bu tarz davetlere sık sık katılmak zorunda kalacağız" dedi Merve. Direksiyondaki Asım göğsünü gere gere direksiyona tutundu. "Benim için hava hoş yeter ki çağırsınlar" Çocukların yanında oturan Hasan ise "Dur bir oğlum bakalım bu davetler bize göre mi" Asım gözlerini devirdi. "Buse yanında değil diye tedirginsin kardeşim farkındaydım ama bak biz yanındayız" arkadaşı onu çok iyi tanıyordu tedirgindi ama esas tedirginliğinin sebebi eşinin yanında olmaması değildi. "Hasan asma suratını bak bu gece çok eğleneceğiz hatta bir sürü yatırımcı bulabiliriz ... Rahatla lütfen." Merve Hasan'ın üzerindeki stresi azaltmaya çalışıyordu. Ama Hasan ölümle burun buruna olduğu için bir türlü rahat nefes alamıyordu.
Hasan arabadan dışarıya bakıp duruyordu. Onları takip eden birileri var mı diye kontrol etmekten kendini alamıyordu. Her an tetikteydi.  "Asım keşke senin arabayla gitseydik" Hasan'ın sözlerinden sonra Asım dikiz aynasından arkadaşına baktı. "Oğlum benim araba külüstür. Gittiğimiz davette nasıl arabalar olacak haberin var mı?"
"Orası öyle de kardeşim benim arabanın muayenesi yok çevirme olsa ceza yeriz."
"Bir şey olmaz takma kafana."

Hasan kravatını gelişip rahatlamaya çalışıyordu. Bugün sabah telefonuna gelen tehdit mesajı bir türlü nefes almasına izin vermiyordu. Tefeci ile tanıştığı güne lanet ediyordu. Keşke beş parasız kalsaydım da bulaşmasaydım diyordu sürekli. Arkadaşlarına ilk başta tefeci konusunu açmıştı fakat arkadaşları kesin bir dille reddetmişti. Onlar oluşabilecek tehlikenin farkındaydı ama Hasan'ın gözünü hırs bürümüştü.

Yıllardır ulaşmak istedikleri yere tefeciden aldıkları parayla aylar içerisinde ulaşmışlardı. Arkadaşlarına ise yatırımcı bulduğu yalanını söylemişti. Bu işin içinden sıyrılamıyordu. Çünkü aldığı para resmen beşe katlanmıştı. İşlerin bu raddeye geleceğini tahmin bile edemezdi. Şirketi satsalar bile parayı denkleştiremeyeceğini çok iyi biliyordu.

"Baba dondurma alacaktık." Karan'ın seslenmesiyle bütün gözler onu buldu. Annesi mavi gözlü oğluna gülümsedi. "Off Karan senin için yolun ortasında mı duracağız" Karan abisinin sözlerine karşı kaşlarını çattı.

"Ama Abi babam bana söz verdi." Dedi sitemle. Abisi saçlarını karıştırdı. "Uğraşma Kaan kardeşinle. Haklı ona söz verdim." Asım bey oğluna gülümsedi ve göz kırptı. Karan'ın keyfi yerine geldi. "İlerde bir tane büfe var. Orada duralım. Alır gelirsin." Karan'ın morali bozuldu. "Baba birlikte alacaktık." Dedi üzgün bir sesle. "Oğlum kocaman adam oldun. Bir dondurmayı alamayacak mısın?" babası biraz otoriter konuşmuştu. "Karışmayın yeğenime alır gelir tabi dondurmasını." Hasan amcası Karan'a gülümseyip yanağından bir makas aldı. Karan Hasan amcasını çok severdi. Çünkü ne olursa olsun kendisine destek çıkardı. Karan' da amcasına gülümseyip arkasına yaslandı. Annesi onun bu haline tebessüm etti. Oğlunun içe kapanık olmasını hiç istemiyordu on iki yaşına gelmişti fakat hala insanlarla iletişim kurma konusunda yaşıtlarına göre oldukça gerideydi. Ailesi olmasa Karan'ın bu durumu atlatması neredeyse imkansızdı.

ŞEYTANA SIĞINMA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin