4,

8 2 5
                                    

Günün geri kalanında ne yapacağımı düşünüyordum. İki haftadır ödevden projeye koşmaktan ne kendime ne de evime vakit ayırabilmiştim. 

-"Kalkıp bir temizlik yapayım."

Sandalyeden kalkıp parmaklarımı kenetledim ve kollarımı başımın üzerine kaldırıp vücudumu esnettim. Salona geçip televizyondan herhangi bir radyo kanalını açtım ve sesi yükselttim. Ardından saçlarımı toplayıp banyoya ilerledim ve işe koyuldum.

>>>

Temizlik bittiğinde ne zamandır Türk kahvesi keyfi yapamadığımı fark ettim, dolapta tek fincanlık paketlerden kalmış olacaktı. Odamdan çıkıp mutfağa girdim. Cezveye bir fincan su döküp dolaba ilerledim. Yanılmamıştım, buzdolabının kapağında dört paket Mehmet Efendi vardı. Paketlerden birini alıp kahve iyice dibine düşsün diye sallayarak ocağa vardım. Paketi açıp kahveyi cezveye döktükten sonra ocağı açmadan çekmeceden aldığım çay kaşığıyla kahveyi biraz karıştırdım. 

Ocağın altını kısarken aklıma saatlerdir telefona bakmadığım geldi. Hızlı adımlarla odaya girip telefonu aldım ve aynı hızda geri döndüm. Göz ucuyla kahveye bakıp ekran kilidini açtım. Dokuz mesaj gelmişti.

*Feza: hey (11:32)*

*Feza: nereye kayboldun? (11:46)*

*Azra sizi "YASAK BİTTİ LAN" adlı gruba ekledi*

Kalan mesajlar gruba gelmişti. Pandemide iki haftalık kapanmaya girmiştik ancak bu sabah saat beşte yasak sona ermişti. Bu da Azra'nın hepimizi dışarı çıkaracağı anlamına geliyordu. Bildirime iki kez dokunup uygulamaya girdim.

<YASAK BİTTİ LAN>

Azra: Gençler az önce kontrol ettim bizim mekanların ikisi sekize kadar açık

Azra: Ben diyorum ki akşam giyinelim, süslenelim çarşıya inelim

Batuhan: Bana uyar

Batuhan: Birer ikişer ıslak gömer bir mekana kapak atarız

Doruk: ee, kaçta buluşuyoruz?

Mayıs: yasak dokuzda başlıyor, bence erken buluşalım

Batuhan: E saat zaten iki

Batuhan: Üçte meydan diyelim mi?

Azra: SAÇMALAMA BATU

Azra: HAZIRLANAMAM BEN BİR SAATTE

Azra: DUŞA GİRİCEM DAHA

Azra: MAKYAJ FALAN OOOO

Batuhan: Pardon yavrum, düşünemedim

Batuhan: Dört?

Azra: olr

Doruk: ok

Mayıs: k.

Grup sohbetinden çıktığımda Feza'nın bir mesaj daha attığını görüp sohbete girdim.

Feza: hey (11:32)

Feza: nereye kayboldun? (11:46)

Feza: Mayıs? (13:51)

Feza: selam (14:12)

(Görüldü)

Kulağıma dolan cızırtıyla bakışlarımı telefondan ayırdım. Kahve neredeyse kaynayacaktı. Cezveyi ocaktan alıp kahveyi fincana doldurdum. Cezveyi çalkalayıp makineye yerleştirdikten sonra fincanımı aldım ve keyif yapmak için balkona çıktım.

Mayıs: efendim?

Feza: kayboldun.

Feza: sonra çevrimiçi oldun.

Balkondaki sandalyeme oturup fincanı sehpaya bıraktım. Dün gece burada bıraktığım pakete uzanıp bir dal çıkardım ve paketin içindeki çakmakla yaktım.

Mayıs: evet, bizimkiler dışarı çıkalım diyor.

Mayıs: onu konuşuyorduk.

Feza: sevindim.

Feza: ne zamandır balkondan uzağa çıkmıyorsun.

Mayıs: yasak... pandemi... üstüne dertler...

Mayıs: dersler*

Feza: ahahahahahahahh

Feza: bakkala bile gitmiyorsun Mayıs

Mayıs: iyi ki sapık değilsin

Mayıs: aynı mahallede falan mı oturuyoruz nedir?

Feza: denebilir...

Son dumanı üflerken sigarayı söndürmeden plastik küllüğün içine bıraktım.

Mayıs: bunu yazdım bir kenara, sonra konuşalım

Mayıs: ama şimdi hazırlanmam lazım

Feza: tamamdır, nasıl istersen.

Mayıs: görüşmek üzere Feza.

Feza: adımı söyledin...

Mayıs: evet?

Feza: bir de sesinden duyarsam... imzalanmış olur.

Mayıs: ne imzalanmış olur?

Feza: ölüm fermanım...

Mayıs: ahahahahahahahahahhahahah 

Mayıs: görüşmek üzere Feza.

Feza: görüşmek üzere iki gözümün çiçeği.

(Görüldü)

~~~

25.05.21 14:48

oy ve yorum atarsanız memnun olurum ballarım, şimdiden çok teşekkürler.

sarılmaları erteleyelim || yarı texting #evdekalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin