İsmin: Agh hadi ama Five bir kere olsun yaa BİR KERE sana denilen şeyi birebir yap. Sen anca burnunun dikine git zaten. POGOOO
Pogo: Efendim Bayan İsmin. Çocuğu alıp getirdiniz mi?
İsmin: Evet getirdik Pogo. Babam odasında mı?
Pogo: Şuan evde değil bir toplantıya gitti. İki bilemedin üç saate gelir. Siz çocuğu bodrumdaki odalardan birine koyun ve kilitleyin. Diğerleri de gelince çıkarıcaz.
İsmin: Tamam Pogo. Ben çıkıyorum bir şey olursa haber verirsin.
Pogo: Tabi efendim.
Five: Nereye gidiyorsun?
İsmin: Odaya çıkıyorum Five üzerimi değiştiricem.
Five: Tamam *sessizce der ama biz gücümüz olduğu için duyarız* Ben de birazdan gideyim işimiz var.
İsmin: Five sabrımı zorlama otur oturduğun yerde. *deyip gidersin*
Sen gittikten 5-10 dk sonra Klaus ve Elio içeri gülüşerek girer.
Five: Ooo bu ne neşe bu ne mutluluk. Allah neşenizi arttırsın.
Klaus: Ş-şey İsmin nerde?
Five: Üzerini değiştirmeye gitti.
Elio: İsmin kim?
Klaus: Kardeşimiz.
Five: ÜVEY KARDEŞ ÜVEY ANLAYIN ŞUNU ARTIK. *der ve ışınlanıp gider*
Elio: Az önce ne yaşandı ve neden bu kadar sinirlendi.
Klaus: Bu sana bahsettiğim 5 numara gücü ışınlanma olan. Sinirlenme nedeni de şu biz hepimiz üvey kardeşiz babam hepizi evlat edindi. İsmin aramıza sonradan katıldı ve şuan Five ile sevgililer.
Elio: Anladım. Son bir şey daha, hepinizin ismi var ama onun yok neden?
Klaus: Çünkü Five bizim isimlerimizi aldığımız dün cezalıydı o yüzden bir ismi yok. (Nasıl bir tez ama)
Elio: Anladım.
Five: *ışınlanıp geri salona gelir* İsmin aşağı indi mi, gördünüz mü?
Klaus: Hayır görmedik, gelmedi.
Five: Yukarıda da yok. Nereye gitmiş olabilir.
Klaus: Bilmem belki Josh'un yanına gitmiştir.
Five: Tamam, o zaman ben de kaçar bb. *size bakalım*
Josh: Güzelim biraz yavaş olur musun? Her ne kadar sarhoş olamasan da üzgünsün, sinirlisin ve hızlı içiyorsun bunun sonu sana zarar.
İsmin: Niye buraya geldim ki sen de başıma koruyucu abi çıktın. Ben eve dönüyorum. *sen çıkarsın ardından Five gelir*
Five: Josh İsmin'i gördün mü?
Josh: Az önce çıktı. Eve gidiyorum dedi ve gitti.
Five: Tamam saol. Ha şey soracağım siz Klaus ile hala birlikte misiniz?
Josh: *yüzü düşer* Evet ama eskisi gibi değil. Hiç aramıyor yazmıyor, ben de babanız kızacak diye akademiye gelmek istemiyorum ama o da buraya gelmiyor. Yani bilmiyorum sanki artık aramızda bir şey yok gibi.
Five: Bak takma sen. Klausa mesaj at "Klaus ben ayrılmak istiyorum, artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Bu artık böyle devam edemez. O yüzden kendine iyi bak." de. Sonra sen de kendi yoluna o zaten kendi yolunda.
Josh: O zaten kendi yolunda derken, Five sen bir şey mi biliyorsun?
Five: Yooğğ sadece bir tahmin. Bak ne yapalım biliyor musun? Gel bize gidelim yüzüne söylersin.
Josh: Bekle *shot şişesini kafasına diker* İyi ki sarhoş olmuyorum.
Birlikte akademiye gelirler içeri daha girmemişlerdim ama senin sesin dışarı kadar geliyordur. Sen birine bağırıyorsundur.
Five: O İsminin sesi mi?
Josh: Galiba. Girip bakalım hadi.
BİRAZ UZUN BEKLETTİM SİZİ BİLİYORUM ÖZÜR DİLERİM. DERSLERE GİRİYORUM, GÜN İÇİNDE UYUYORUM SONRA GECE TEKRAR UYUYORUM FALAN GÜNLERİM BÖYLE GEÇİYOR. BU BÖLÜMÜ EN AZ 3 DAFA DEĞİŞTİRMİŞİMDİR. FİKİR KITLIĞI ÇEKİYORUM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Taraflı
FantasyGün yüzünde olan Five aşkı mı yoksa derine gömülmüş Aidan aşkı mı kazanır?