Her şey böyle başlamıştı. Annem ve babam gözümün önünde acımasızca öldürülmüşlerdi. Bu yüzden öldürmek bana anormal gelmiyordu. Diğer insanlara göre nefes almak ne ise benim için de öldürmek öyle idi.
Şimdi ise dünyayı bir vampirden kurtarmak için öldürecektim. Vampirlerden nefret etmemin en büyük sebebi de ailemi vampirlerin öldürmesiydi. Ben de kendi intikamım için o vampiri öldürmek zorundaydım.
Vampir avcılığı okuluna başlamıştım. İlk başta okula alışamasam da sonradan gerçekten iyi bir iş çıkarmıştım. Okulun en başarılısı bendim ve herkes beni takdir eder, gurur duyardı. Benden çok umutlulardı. Fakat birkaç yıl önce vampirler daha da çoğalmaya başladığı zamanlarda okulu da vampirler basmıştı. Herkes çok korkmuştu. Ben de en iyi arkadaşım ile birlikte vampirleri öldürmeye çalışmıştım. Ve başarmıştık. Herkes ikimizi tebrik etmişti.
Okulu bitirdiğim zaman beni bir yurda göndermişlerdi ve orada da 2 ay boyunca kaldıktan sonra şu an vampire dönüşen patronumun yanında vampir avcısı olarak çalışmaya başlamıştım.
Okul ile alakalı hiçbir şey hatırlamıyordum. Ne arkadaşlarımı ne de okulun yerini... beni o yurda gönderdikleri zaman başımın hep ağrıdığını hatırladım. Sonra da herşeyi unutmuştum.
Ama en yakın arkadaşımı hatırlıyordum. Diğer kızların aksine benim arkadaşım erkekti. Çünkü kızlar benimle hiç takılmak istemezdi. Çekik gözleri ve siyah saçları mükemmel yüzünü kusursuz hale getiriyordu. Sanırım eskiden ona aşıktım çünkü onu her gördüğümde karnım ağrıyordu ve diyeceğim şeyleri unutuyordum.
Vampiri birlikte kurtardığımız gün onu çok değişik bir vampir dişlemişti. Çığlık atmıştım. Boynu kanıyordu. Bir vampir onu dişlemişti ama o vampire dönüşmemişti. Yere yığılmıştı ve ölmüştü. En yakın arkadaşımın da bir vampir tarafından öldürülmesi çok zoruma gitmişti. Bu yüzden sadece vampir avcılığına odaklanmıştım. Ve başarılı olmuştum. Ama o arkadaşımı hiç unutamadım.
Gözlerimi kırpıştırdım. Geçmişi hatırlamak kafamı yormuş ve başımı ağrıtmıştı.
Odama geçtim ve masamın üzerindeki notları hızlıca elime aldım ve kağıdı sıkıp parçaladım. O vampir çok güçlüydü! Ben ise onu öldürmeyi kafama takmıştım.
Ama tek başına vampir avcısı olan bir kızın binlerce vampire karşı ne kadar şansı olabilirdi ki?
İçimi çektim ve elimdeki parçalanmış kağıda baktım. Hepsini yırttım ve parçaları yanımdaki minik çöp kutusuna attım. Hiçbir yöntem onu öldürmek için geçerli olmayacaktı.
Sadece tek bir yöntem vardı.
O da kim jisoo yöntemi. Kendi geliştirdiğim ve hiç kimsenin denemediği yöntem.
Gülümsedim. İşe yarayacağına emindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kiss or kill me.
Fanfiction[Tamamlandı.] ☠︎︎ İnsanların içinde bir vampir var. Yakın zamanda bir oteldeki insanların çoğunu öldürdü. Durdurulmazsa daha büyük felaketlere yol açacak. Ve bir ajan. Kim jisoo...vampiri bul. "Hadi bir oyun oynayalım, kim jisoo. Ben senin kat...
