kiss or kill me ☠︎︎ 11

401 53 7
                                    


Neredeyse yıkılacak olan evimin önünde durdum ve keskin bıçağımı cebime geri koydum.

Evimin kapısını açıp yavaşça içeriye girdim.

Gözümün önüne gelen saçlarımı kulağımın arkasına doğru attım ve koltuğuma oturup arkama yaslandım.

Yarın o vampiri öldürecektim. Eğer yarın başaramazsam sonraki gün deneyecektim. Ama asla denemekten vazgeçmeyecektim. Çünkü bu benim için artık bir görev olmaktan çıkmıştı. Bu benim en büyük tutkumdu.

Koltuğumdan kalkıp odama geçtim ve masanın üstündeki her kağıdı en ince parçalarına kadar ayırarak etrafa fırlattım.

Derin bir nefes alarak kendimi yatağıma attım.

Onu öldürmek istiyordum ama bir yandan bedenim buna engel oluyordu. Neden böyle hissettiğimi bilmiyordum. Yarın bir şekilde onu yok etmeliydim. Ne olursa olsun bunu yapmalıydım.

Yatağımın sağ tarafına kıvrıldım ve gözlerimi kapatıp çabucak uykuya daldım.

Ertesi gün çok geç kalkmıştım. Kalkar kalkmaz yatağımın hemen yanında bulunan küçük cama baktım. Dünya neden böyle olmuştu? Neden vampirler bir anda ortaya çıkmıştı?

Ve asıl önemli ve benim en çok merak ettiğim soru ise Taehyung nasıl ve neden vampir olmuştu?

Taehyung doğuştan bir vampir değildi. Ve benden başka kimse bunu bilmiyordu. Eskiden gittiğim bir kütüphane vardı. Orada her türlü saklı veya gizli kitap bulunuyordu. Her gün en az 1 kere oraya uğrardım.

Başımı kaşıyıp kütüphanenin nerede olduğunu hatırlamaya çalıştım.

Kafamda bir şeyler oluştuğunda üstümü giyinip oraya uğramam gerektiğine karar verdim.

Üstüme bir kaç şey geçirip evden çıktım ve arabama atladım.

Yolu tam olarak bilmiyordum bu yüzden nereye gittiğimden tam olarak emin değildim.

Fakat eski ve bej bir binanın önünde durduğumda buranın o kütüphane olduğunu anladım.

Buraya neden mi gelmiştim? Çünkü vampir Taehyung hakkında daha fazla bilgi öğrenmek istiyordum. Bu benim onu öldürmemi kolaylaştırırdı.

Arabamı bir yere parkettikten sonra kütüphanenin kapısına geldim.

En son ne zaman gittiğimi hatırlamıyordum ama üstünden çok fazla bir zaman geçtiğini biliyordum.

Kapıyı tıkladım fakat kimse açmadı. Birkaç kere daha aynısı olunca kapıyı biraz zorladım ve çok kolay bir şekilde açıldı.

İçeri girdiğimde etrafa baktım. Çok güzel görünüyordü. Her yerde tonlarca kitap vardı.

Ve şimdi ben bu kitapların arasında eskiden okuduğum o kitabı bulmalıydım.

İçeri doğru biraz daha yürüdüm ve kitapları elledim. Hepsi çok eskiydi ve yıpranmıştı.

Kütüphaneyi biraz dolaştım fakat o kitabı bulamadım.

En arka raflara doğru gelmiştim. Çok aramıştım ama kitap yoktu.

Tam kütüphaneden çıkacaktım ki yaslandığım raf birden hareket etmeye başladı.

Sonra da gözlerimi bir siyahlık kapladı.


kiss or kill me. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin