Seonghwa,Yeosang sussun diye konuştuğunda ortam daha çok gerilmişti.San,Wooyoung ve Yungi ikilisi bu 4'lü arasındaki kötü etkileşimden ve eğer gıklarını çıkartırlarsa herhangi birinin ona vuracağı düşüncesi ile sadece olayları izleyip geriliyorlardı.Resmen film izliyor gibiydiler,tek eksikleri patlamış mısırdı...Eğer konuya geri dönecek olursak,Yeosang bir kahkaha attı.
"Buna cesaret edebileceğini sanmıyordum hyung.Madem gerçekler şimdi ortada artık gidebilir miyim?"
"Nereye?"
"Bence bu seni hiç ilgilendirmez Seongwha."
Yeosang salondan çıkıp odasına gitti.Küçük valizine bir kaç kıyafet ve bir kaç gereken şeyleri koyup tekrar aşağıya indi.
"Ben Taeyong hyunglara geri dönüyorum.Aranızdaki halledip oda düzenini değiştirdiğinizde bana ulaşırsınız."
Sarışın olan bir kaç adım attığında kolundan tutulup aniden geriye çekilmesi ile durmak zorunda kalmıştı.Kolundaki elin sahibine baktığında gözlerini şüphe ile kıstı.
"Hyung senden hoşlandığımı bildiğin halde bilmemezlikten mi geldin?"
"Evet Jongho çünkü başkasını severken sana umut verip seni kırmak şu dünyada istemediğim şeylerden birisi.Hongjoong hyungun senden hoşlandığını öğrendiğimde eğer sana pas vermezsem ondan hoşlanma olasılığını düşündüm ve sana kardeşim diyerekten yaklaştım.Ama artık ne sen benim kardeşimsin ne de ben diğerlerinin kardeşiyim.Ailenizden biri olarak kalmak istemiyorum çünkü biliyorum ki ne olursa olsun burada olmak bana acı verecek,bu yüzden uzun bir süre Taeyong hyunglarda kalacağım."
Sarışın olan son sözü söyleyip evden çıktığında evin tüm bireyleri şaşkınlıkla baka kalmışlardı.Yeosangdan ne böyle tepki ne de böyle bir plan bekliyorlardı açıkçası.
San sevgilisinin koluna girip kendi odalarına ilerletti.Yunhoya ve Mingiye de işaret verdiğinde 4'lü WooSan'ın odasına girdi.Arkada kalan 3 gençte birbirlerine bakıyorlardı.Ve söze giren ilk kişi Jongho olmuştu.
"Sen benden mi hoşlanıyordun hyung?"
(Ortalığı çok mu karıştırdım ne?🤍🦄 -Seung)