seventeen

104 18 119
                                    

Vücudunda hissettiği acı ile gözleri kapanırken son duyduğu şey Seonghwa'nın bağırışlarıydı.
Araba ne kadar da yavaş olsa kaldırıma yakın olduğu için başını kaldırım taşlarına vurmuştu.

Seonghwa koşarak minik bedenin yanına gitti. Ellerini başının arkasına koydu ve yavaşça kaldırarak dizlerine koydu.Sarışın çocuğun yanaklarını okşadı.

"Güzelim gözlerini aç lütfen gözlerini aç."

Gözleri dolmaya başlarken elinin tersiyle hızlıca sildi ve başını kaldırdı.

"Ambulansı arayın acilen!"

Tekrar kucağındaki bedene döndüğünde hızlıca sarıldı.Yüzüne bir kaç öpücük kondurdu.

"Güzel gözlüm uyan hadi lütfen."

Sanki bunu duymuşçasına gözlerini hafifçe aralayan sarışın ile kocaman gülümseyip gözlerini silme gereği duymadan ellerini tutmuştu.

"Uyanık kal güzelim uyanık kal,birazdan ambulans gelecek.Hastaneye gideceğiz."

"Hyung..."

Uzun olan hızla parmağını pembe dudakların üzerine yerleştirdi.

"Şş yorma kendini güzelim."

Yeosang sessizce dururken Seonghwa elleri arasında ki minik ele öpücük konduruyordu. Siren sesleri duyulur hale geldiğinde Seonghwa kocaman gülümsedi ve bebeğini yavaşça kucağına aldı.

"Seni seviyorum Yeosang."

Sarışın olan duydukları ile gülümsemişti. Ambulans sonunda geldiğinde hemen sedyeye yatırdı sarışın genci ve yanına binerek ellerini tuttu.

"Geçecek hepsi bebeğim."

Hastaneye geldiklerinde Yeosangı acilden içeriye almışlardı.Seonghwa direkt Hongjoong ve diğerlerini bilgilendirdi.Onlar yola çıktığı da Yeosangın odasının önüne geçti ve beklemeye başladı.

Doktor çıktığında hızla ayağa kalktı.

"O iyi mi doktor?"

"Evet bir sorunu yok iyi ki hemen yetiştirmişsiniz fazla kan kaybı da olmamış, sadece bir kaç dikiş atıldı.Müsadenizle."

Doktor gülümseyerek yanından ayrıldı.O sırada ise arkadaşları gelmişti.

"O iyi mi Hwa?"

"Evet iyi iyi.Hongjoong gel de hastane işlemlerini halledelim."

Iki büyük genç aşağıya,danışmaya indiğinde arkalarından giren kişiyi fark etmemişlerdi.

Uzun olan hızlıca yukarıya koştu.Yeosang'ın odasının önüne geldiğinde içerideki hemşiler çıkmıştı.Kapıdakileri gördüğünde gülümsedi.

"Selam çocuklar."

"Oh hyung senin burada ne işin var?"

"Yeosangı görmeye geldim.Ben içeriye giriyorum şimdi."

Yavaşça kapıyı açıp içeriye girdi uzun olan. Sarışın genci görünce gülümseyerek yanındaki sandalyeye oturdu.

Yeosang içeriye gelen kişi ile kocaman gülumsemişti.

"Beni yanlız bırakmadın gerçekten~"

Yanındaki gencin kolundan tutarak kendine çekti ve kıkırdadı.

"Ilgi istiyorum,sev beni."

Uzun olan gülerek sarışının anlıni öptü ve saçlarını okşadı.

"Arkadaşların dışarıda ve yanlış anlayacaklar."

"Hah neyi yanlış anlayacaklar ki?"

Yeosang sırıtarak uzun olanı kendine daha çok çekti.Sarışın olan sedyede uzanırken uzun olan genç üzerinde turuyordu.Yutkunduğunda Yeosang adem elmasına baktı.Işaret parmağı ile oraya daireler çizdi.

"Sevgilimi öpemeyeceksem kimi öpeceğim değil mi?"

Uzun olanın yakasından tutup dudaklarını birleştirdi.

Ve o sırada kapı açılıp içeriye Seonghwa girmişti.








Işi iyice sarpa sardım ama pişman değilim sjzbjsbdksnw.

Tahmin edin öpüştüğü kimdi?Ufff kitapta pek alakası yoktu ikisinin ama ben cidden çok istedim iki saniyecikte olsa shiplemek.

1117  //  ATEEZWhere stories live. Discover now