Saatler geçmiş ve Yeosang da eve dönmüştü.
Konuşmak istemiyordu kimse ile ama zorundaydı...Sarışın çocuk evin kapısını çaldı.Ilk bir kaç saniye bir ses gelmese de kapı aniden açılmış ve Wooyoung üzerine atlamıştı.
"Yeosanggggg!!!"
"W-woo.Sana da günaydın aptal."
Iki en yakın arkadaş kolları birbirine dolanmış bir biçimde içeriye girdiler.Herkes salonda oturmuştu ve sessiz bir ortam vardı.Yeosang Wooyoungun ve Sanın ortasında, Seonghwa'nın da tam karşısında oturuyordu.
"Neden kimseye haber vermeden bir yere gidiyorsun Yeosang?Biz bir aileyiz ve sorunlarımızı konuşarak halletmeliyiz?"
"Evet hyung.Bence de konuşarak halletmeliyiz. Sorun ne biliyor musunuz?Hepiniz birbirinden hoşlanıyorsunuz ama bunu dile getirmiyorsunuz ve olan bana oluyor!"
Yeosangın ani çıkışı ile odadaki herkes susmuş ve büyük bir şaşkınlık ile Yeosanga bakıyorlardı.
"Içinizde tutmaktansa şimdi bu gece söyleyin her şeyi."
Wooyoung ayağa kalktı sessizce.
"Ben San'dan hoşlanıyorum."
"Otur gerizekalı sana mı diyorum ben."
Yeosangın dedikleri üzerine Wooyoung kahkaha attı.
"Pardon aşkım bir an gaza geldim de."
Wooyoung tekrar oturduğunda Yeosang odagını diğerlerine çevirdi.
"Madem siz ilk başlamıyorsunuz o zaman ben başlatırım.Biz Seonghwa hyung ile sevgili filan değiliz ama ben ona 4 yıldır aşığım..."
Salondaki bir çok kişi şaşkındı.
"Kes tamam yeter.Bu bizim aramızda ve bizim konuşmamız gerek."
"Korkuyor musun onlara gerçeği söylememden?"
"Yeosang haddini aşma."
"Aşacağım.Bu sefer haddini aşan ben olacağım.Sen başka birisini seviyorken onu kıskandırmak icin beni kullandın.Yalan mı? YALANSA YALAN DESENE HYUNG!"
"Yeosang..."
"Konuşma sakın.Git ve ona onu sevdiğini söyle."
Başını,yan yana oturan Jongho ve Hong ikilisine döndürdü.
"Ya siz?Yalandan çıktığınızı ne zaman söyleyecektiniz?"
Jongho korku ile Hongjoonga döndü.
"Jongo'nun benden hoşlandığını biliyorum.Ve hyung senin de Jonghodan hoşlandığını biliyorum.Siz beni aptal yerine koyuyorsunuz ama ben siz söylemeden de olsa sizin kimi sevdiğinizi biliyorum."
"Ben de Hongjoongdan hoşlanıyorum."