Eğitim alanları, zırha çarpan kılıç sesleriyle doluydu ancak birkaç dakika içinde Arthur'u yere düşürdüğünde sesler susturuldu. Yerden kalkmadan önce inledi, senin yüzünüzdeki kendini beğenmiş ifadeye gözlerini devirdi ve itiraz etti,
"Sadece sana karşı yumuşak davrandım."
"15 yıldır bana yeniliyorsun ve bu çocukça hareketlerini bırakacağını düşünmüştüm."
Sarayda büyüdün ve çocukluğundan beri Arthur'la dövüşmeyi öğreniyordun. Arkanda bir ses duydun, her duyduğunda gülümsemeni sağlayan bir ses.
"Gerçekten bir aptala benziyorsun, Prens Arthur. Yine de seni suçlamıyorum çünkü Y/N harika."
"Teşekkür ederim Leydi Morgana." Ona döndün ve küçük bir gülümseme vererek,
"Dövüşü beğendiğine sevindim."
"Dövüşten çok keyif aldım."
"Gözlerinin üzerimde olduğunu bilmek, bana daha iyisini yapmam için bir sebep veriyor." dediğinde birbirinize sırıttınız.
"Pekala, her ne yapıyorsanız bunu başka bir yere götürün hanımlar." dedi Arthur sinirli bir şekilde.
Bu ikiniz için yaygın bir olaydı, diğerinin aslında flört ettiğini fark etmeden acımasızca flört ediyordu. İkiniz de birbirinize inanılmaz derecede ilgi duyuyordunuz ama ikiniz de diğerinizin kızlardan hoşlanmadığını düşünüyordunuz.
Odanda bir o yana bir bu yana volta atıyordun. O akşam erken saatlerde kasabada yürüyordun ve güzel bir kıza çiçek teklif etmiştin, sonuçta Morgana'ya sahip olamıyorsan seçeneklerini sınırlamamalısın diye düşünmüştün ama o sadece sana güldü. Kendini çok aptal hissettin.
"Y/N, içeri gelebilir miyim?" diye sordu Morgana, başını kapıdan içeri uzatarak.
"Evet tabi ki."
"Sorun nedir?"
"Ne- hiçbir şey." Başını hızlıca salladın.
"Odada volta atıyorsun ve sen sadece bir şeyler ters gittiğinde odada böyle yürürsün." Seninle ilgili küçük şeyleri her fark ettiğinde, kalbinin çarptığını hissettin.
"Ben bir aptalım ve bu dünyadaki hiçbir kız beni istemeyecek." Bıkkınlıkla ellerini kaldırıp kendini yatağına bıraktın. Bir an sonra ona ne söylediğini anladın ve gözlerini sıkıca kapattın.
"Kızlardan mı hoşlanıyorsun?"
"Uh... Ben..." durakladın, aşağı baktın ve ona hafifçe başını salladın. Hızlıca yanına oturdu ve elini tuttu.
"Oh Y/N! Yalnız olduğumu sanıyordum, tek olduğumu sanıyordum!"
"Ne-"
"Başka neden seninle sürekli flört ettiğimi düşünüyorsun?" Arsız olmaya çalıştı ama sesi kısık çıkmıştı.
"Nasıl bu kadar kayıtsız kalabildik?" diye bir kahkaha atmaktan kendini alamadın.
"Seni öpebilir miyim?"
Başını salladın ve eğilip seni öpmeden önce nazikçe yanağını tuttu. İkiniz genç kız öğrenciler gibi gülerek geri çekildiniz,
"Bu bizi yeterince bekletti."
"O zaman daha fazla zaman kaybetmemeliyiz." Seni başka bir öpücük için çekmeden önce gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑴𝒖𝒍𝒕𝒊𝒇𝒂𝒏𝒅𝒐𝒎 𝑰𝒎𝒂𝒈𝒊𝒏𝒆𝒔 ‖ 𝑻𝒓𝒂𝒏𝒔𝒍𝒂𝒕𝒊𝒐𝒏
FanfictionÜnlüler ve dizi/film karakterleri ile hayal et kitabıdır. Kitap ile ilgili her şey ilk bölüm olan ''UYARI'' bölümünde var, dikkat ederseniz sevinirim. Bölümlerin bazıları çeviri bazıları ise bana aittir. #1 - 13reasonwhy #1 - euphoria #1 - multifand...