Klaus Mikaelson

2.2K 99 7
                                    

Klaus, seni yağan yağmurda kapısının önünde bulduğunda ne düşüneceğinden emin değildi. Normalde, iyi bir sebep olmadan evine bir insan getirmeye pek meyilli olmazdı ama bu sendin. Sadece bu da değil, açıkça sıkıntı içindeydin.

"Y/N ne oldu?" Ölümsüz arkadaşın, seni içeri götürmek için elinden tutarak sordu. Klaus sana dokunduğunda ellerinin kırmızıya bulanmış olduğunu görünce şaşırdı.

Kıpkırmızı avucuna geniş gözlerle bakan Klaus, endişeyle gözlerini sana çevirdi. İlk düşüncesi senin bir şekilde yaralanmış olduğundu. Sanki onun aklını okumuş gibi başını salladın,

"Benim değil." diye titrek bir şekilde itiraf ettin. Duraksayarak, devam etmeden önce gözyaşları gözlerini doldurdu,

"Hepsini öldürdüler. Bütün ailem öldü."

Bu, Klaus'un akşamının nasıl geçeceğini tahmin ettiği gibi değildi. Yine de kapıyı arkasından güvenli bir şekilde kapatmak için hızlı davrandı. Daha sonra seni banyoya götürdü. Sen kendini temizlerken, Klaus dışarı çıkacaktı ama işleri kendi başına yapamayacak kadar şoktaydın. Küçük bir fısıltıyla Klaus'tan yardım istedin.

Biraz arsız biri olarak bilinmesine rağmen Klaus, yaşadığın onca şeyi düşününce saygılı kaldı. Banyoda yeterince kabarcık olduğundan emin olduktan sonra küvete girebilmen için arkasını döndü. Sana geri döndüğünde, seni dizlerini göğsüne çekmiş bir şekilde suda otururken buldu. Seni böyle görmek onu üzdü. Çok kırılmış ve korkmuş.

Sen küvetten çıktıktan sonra Klaus seni yumuşak bir bezle nazikçe silerken konuştu,

"Bana ne olduğunu anlat."

Onun dokunuşundan çekinmediğini görünce biraz rahatladı. Travma ona olan güvenini sarsacak hiçbir şey yapmamıştı. Buna rağmen, sesini kaybetmiş gibiydin. Konuşmak için ağzını açtın ama ağzından sadece hıçkırıklar çıkmayı başardı.

"Y/N tamam, acele etme." dedi, omzunu yumuşak bir şekilde öperken.

"Burada kimse sana zarar veremez."

Kelimeler oluşturacak kadar sakinleşmen biraz zaman aldı. Sonunda korkunç hikayeni anlatabildiğinde, Klaus kanının kaynadığını hissetti.

"Vampirlerdi. Evimize girdiler ve sevdiğim herkesi öldürdüler." diye hıçkıra hıçkıra ağladın.

"Gizlenmeseydim beni de öldürürlerdi. Ah Klaus... Bir şeyler yapmalıydım." Klaus başını salladı,

"Hayır... Onlarla dövüşemezdin Y/N. Güvende olduğun için çok mutluyum. Burada istediğin kadar kalabilirsin."

Bu noktada Klaus, çoktan kafasında bir plan kurmuştu ama şuan bunu uygulamayacaktı. Sana gülümsemeden önce senin için sıcak giysiler ve küvetin yanındaki küçük bir masaya bir havlu koydu.

"Biraz dışarı çıkmam lazım ama hemen döneceğim."

Birden paniğe kapıldın,

"Hayır lütfen, beni yalnız bırakma!" diye çılgınca yalvardın. Klaus, seni bir kez daha rahatlatmak için elini senin nemli saçlarından geçirirken alnını öptü.

"Sana yemin ederim ki döndüğümde yanından ayrılmayacağım. Bu kısa sürecek. Benim için bir saat kadar cesur olabilir misin?" diye sordu Klaus. Dudağını ısırdın, görünüşe göre tereddütlüydün ama sonunda zayıfça başını salladın. Klaus, seninle vedalaştıktan sonra gecenin içinde kayboldu.

Şimdi yalnız başına, kendini kuruladın ve sana bırakılan kıyafetleri giydin. Bütün akşam hissettiğin en rahat duyguyu hissederek, Klaus'un odasına girdin ve yatağına yattın. Çarşaflar onun gibi kokuyordu ve bu seni biraz daha memnun etmeye yetmişti. Başta uyumak istemedin çünkü çok gergindin. Gözlerinin ağırlaşması için vücudunun yeterince gevşemesi sonsuza kadar sürdü. Yatak odasının kapısı gıcırdayarak açıldığında uykuya dalmaya çok yakındın.

Zıpladın, bir kez daha senin için gelen vampirlerin olabileceğini düşünerek oturdun ama Klaus'tan başkası olmadığını gördün. Tüm ışıklar kapalıydı ama yine de nefesinin kesildiğini ve yüzüne bir şeylerin bulaştığını görebiliyordun. Bir tür kavgaya mı karışmıştı?

"O vampirler artık seni rahatsız etmeyecek." dedi Klaus sana doğru yürüyerek. Bununla ne demek istediğini açıklamak zorunda değildi. Her nasılsa, senin adına intikam aldığını biliyordun. Normalde Klaus'un senin için öldürdüğünü bilsen dehşete düşerdin ama bu durumda hiç pişmanlık duymadın. Klaus'un onlarla senin için ilgilendiğini bilmek seni çok rahatlattı. Klaus, yatağında yanında sürünerek kollarını sana sardı ve seni kendine çekti.

"Ben etraftayken, hayır. Sana kimse zarar veremez."

"Seni tanıyorum. Sana güveniyorum." diye mırıldandın. Saniyeler sonra, kendini tamamen rahat hissederek ve Klaus sana sarılırken uyuyakaldın.

 Saniyeler sonra, kendini tamamen rahat hissederek ve Klaus sana sarılırken uyuyakaldın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝑴𝒖𝒍𝒕𝒊𝒇𝒂𝒏𝒅𝒐𝒎 𝑰𝒎𝒂𝒈𝒊𝒏𝒆𝒔 ‖ 𝑻𝒓𝒂𝒏𝒔𝒍𝒂𝒕𝒊𝒐𝒏Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin