Sihirli Okul

Bölüm 40 "Hipogrif"

Sabah uyandığımda tek başıma yatakta yatıyordum. Sonra hızlıca ayağa kalktım. Masanın üzerinde not vardı. Yazqn Harry idi. Avlanmak için ormana gittiğini yazmıştı. Bende notu okuduktan sonra kan kokuları almaya başlamıştım. Hızlıca üzerimi değiştirip ormana gittim. Avlandıktan sonra bir vampirin olduğunu farkettim. Onun peşinden gittim hızlıca. Sonra biriyle çarpıştım. O Mason'dı.

Ben

"Biraz önüne bakarak koş."

Mason

"Bana çarpan sensin farkındamısın? "

Ben

"Neyse. Senin ne işin var burda?"

Mason

"Nereye gidip gitmicemi sana sorma zorunluluğum yok Davis! "

Ben

"Sabah sabah senle uğraşamam."

Mason

"Bekle. Nereye gidiyorsun?"

Ben

"Bir vampir vardı onu takip ediyordum. Sayende onu kaybettim."

Mason

"Bende o vampiri arıyorum."

Ben

"Kokuyu alıyomusun?"

Mason

"Yoğun kan kokusumu?"

Ben

''Evet. ''

Mason

"Evet. Çok garip daha önce böyle bir koku almamıştım. Sanırım şuradan geliyo.''

Dedi. Hızlıca ikimizde kokuyu takip ettik. Sonra yerde yatan bir hayvan gördük. Ama çok darip bir hayvandı. Kafası kartal başıydı. Gövdesi bir atın gövdesine benziyordu. Ayakları kuş ayakları gibiydi. Kuyruğuda aslan kuyruğuna benziyordu. Boynu kanıyordu. Hemde çok yoğun bir şekilde kanıyordu.

Ben

"Bunun ne olduğu hakkında bir bilgin varmı? "

Mason

"Yok ve olmasını pek istemiyorum." Dedim.

"O bir hipogrif." Dedi. Arkamı döndüğümde onun Harry olduğunu görünce yerinden sıçradım.

Ben

"Harry sende bu yaratığın kokusuna geldin?"

Harry

"Aslında ormanda avlanırken ikinizi gördüm. Birşey aradığınız belliydi. Bende sizi takip ettim."

Ben

"Peki kokuyu alıyomusun?"

Harry

"Evet hemde yoğun olarak." Dedi.

Ben

"Bu yaratığı bir yere götürmezsek bütün vampirler buraya gelicek."

Harry

"Mason hipogrifi al ve beni takip et. Mary sende beni takip et." Dedi. Sonra hızlıca bir yere gitti. Bizde Mason ile onu takip ettik.

~♤~♤~♤~♤~♤~♤~♤~♤~♤~♤~♤~♤~♤~

Harry bizi bir mağraya götürdüğünde çok şaşırmıştım. Sonra Mağrada Sky'ın bizi beklediğini gördüm. Mason hipogrifi yere bıraktı. Sonra Harry Sky'ya anlamadığım bir şekilde beni işaret etti.

Sky

"Mary şimdi senden birşey istesem onu yaparmısın?"

Ben

"Evet te nedenini anatabilirmisiniz?"

Harry

"Yeteneğin olup olmadığını kontrol etmek için."

Ben

"Ne yeteneği?"

Harry

" bazı vampirlerin yetenekleri olabilir. Mesela zihin okuma,görünmez olma,uçabilme vb. Sende kaç gündür büyü yapamıyosun. Demek ki senin büyü gücün bir yeteneğe dönüşmüş demektir." Dedi.

Ben

"Benim yeteneğim ne peki?"

Harry

"Sky'ın dediklerini yaparsan bulucaz."

Sky

"Benim yeteneğim de başkalarının yeteneklerini anlıyabilirim."

Ben

"Harry ve Mason sizin ne gücünüz var?"

Mason

"Ben zehirli bir duman yayabiliyorum. Bu duman herkesin duyularını devre dışı bırakabilir. Zaten seni kaçırırken bu dumanı kullandım. Ama genellikle insanlar üzerinde kullanırım."

Ben

"Harry senin yeteneğin ne?"

Harry

"Ben zamanı durdurabilirim ya da zamanda yolculuk yapabilirim. Mesela sadece dokunduğum kişi zamanı durduğumda hareket edebilir. Birde zihin okuyabilirim." Dedi.

Sky

"Yok artık!bu imkansız!"

Ben

"Sky ne çıktı gücüm? Kötü bir güçmü?"

Sky birkaç dakika konuşmadı. Sonra Harry onu zorlayınca konuşmak zorunda kaldı.

Sky

"Mary senin gücün iyileştirme."

Ben

"Nasıl yani? "

Sky

"İyileştirme gücü istediğin bir yaratığı,çiceği,böceği, hayvanı,insanı kısaca canlı olan herşeyi iyileştirebilirsin. Tabi sadece yaralı oldukları zaman."

Mason

"Madem iyileştirme gücü var şu yaratığı iyileştirsin." Dedi Mason. Sonra Sky onu iyileştirmek için sadece ona doğru ellerimi uzatıp düşünmem gerektiğini söyledi. Hemen yaratığa doğru eğildim ve gözlerimi kapatıp dediklerini uyguladım. Gözlerimi açtığımda yaratığın yarası yavaş yavaş iyileştiğini farkettim. İşe yaramıştı. Harry ve Mason şaşkınlıkla beni izliyorlardı. Sky'sa gururla bana bakıyordu.

Ben

"Yeteneklerimi kimseye söylemicenize söz verin." Dedim.

Onlarda söz verdiler. Hipogrif yavaşça ayağa kalktı. Sonra garip bir şekilde kafa sallayıp gözden kayboldu. Sonra hepimiz mağradan çıkıp otele doğru gittik.
Harry dışında kimse gelmemişti benle. Sessizce yürüyoduk sonra ben konuşmaya başladım.

Ben

"Harry, bana kırıldınmı?"

Harry

"Niye kırılıyimki?"

Ben

"Mason ile bizi yakaladın."

Harry

"Bunu diğeceğini tahmin etmiştim. Unuttunmu benim zihin okuma gücüm var. Bütün düşüncelerini duyabiliyorum. Mason ile bir samimiyetin olmadığını hissedebiliyorum. Bana karşı nasıl hissettiğinide biliyorum. Kısaca bir sorun göremiyorum." Dedi. Ne yalan söyleyeyim rahatlamıştım.

Ben

"Yarış yapalımmı?"

Harry

"Neden olmasın?" Dedi.

Sonra da kalıcağımız yere doğru yarış yaptık.