16

615 73 24
                                    

"gerçekten sana'sın sen oha!"

gözlerini devirip ona salak gibi bakan chris'e döndü sana, "inanmazsan inanma sen bilirsin demiştim." chris'in hala boş boş baktığını görünce eliyle odasının olduğu tarafı gösterdi sana "gidelim mi?" 

chris'in onaylamasıyla sana'nın odasına gittiler. chris gergin bir ortam olmaması için elinden geleni yapıyor, sürekli konu açmaya çalışıyordu. "sen çok soft görünüyorsun, yazışırken hiç böyle görüneceğini düşünmemiştim."

sana omzunu silkti, "bilmem." yine uzun konu açmayı başaramadı chris, sonra yine deneyecekti. 

-

bir süre sonra oyun oynamaya daldılar, sana'nın ekipmanları çok kaliteli olduğundan rahatça kasmadan oynayabiliyorlardı, chris bunun için bile devamlı gelebilirdi. oyunun o eli bittikten sonra başka oyuna geçmeye karar verdiler.

sana yeni oyunu açarken chris sana'yı izlemekle meşguldü. fotoğraflarda gördüğünden daha güzel ve şirindi, ses tonu da çok hoşuna gitmişti. "karakterini seç" chris dalmıştı, sırıtmaya başladığından bile habersizdi. "sana diyorum noob!" 

"huh evet" chris eli titreyerek oyuncusunu seçti ve oyunu başlattılar. 

-

bayağı uzun süre hiç kalkmadan sadece oyun oynadılar. gözleri acımaya, kolları ağrımaya, boyunları tutulmaya başlamıştı bile. "seninle böyle oynamak eğlenceli ama birazcık kalkalım yoksa ölümüzü çıkartacaklar." dedi ve kulaklığını çıkartıp boynuna geçirdi sana, her hareketinde yüzünü ekşitiyordu. çok kötü ağrıyordu her yeri. "katılıyorum"

yerlerinden kalktılar ve zar zor yürüyüp odadan çıktılar. "o değilde onca şey arasında hiç minecraft oynamadık." sana güldü ve elini chris'in omzuna koydu "doğru, sana bir şeyler öğretecektim." 

"evet ama ne öğretebilirsin ki?" sana vücudunu esnetirken bir yandan cevapladı "sana kendi bulduğum redstone mekanizmalarını gösteririm, işine yarayacak şeyler olur bence." chris bana uyar manasında omzunu silkti. "ee şimdi ne yapalım?" 

sana mutfağa girdiğinde peşinden gitti chris. "ekrandan uzak duralım 1 saat falan, pizza sipariş edelim o gelene kadar konuşuruz öyle" chris olumlu anlamda başını salladı. 

-

yaklaşık bir saat boyunca havadan sudan konuştular. biribirlerine hobi ve fobilerinden bahsettiler, yeri geldi oyunlardaki garip anılarını anlatıp kahkahalara boğuldular. pizza geldikten sonra bile muhabbetleri devam etti. ama yine ekran başına döndüler.

"bak eğer şunu da şuraya koyarsan slime küplerini bastıracak ve hareket ettirecek, bu sürekli devam edince bi nevi uçak görevi görecek" chris ağzı açık sana'nın yaptıklarına bakıyor sonra kendisi yapıyordu. bunları diğer arkadaşlarına gösterip hava atmak için sabırsızlanıyordu. "bunlar çok iyi, evde kesinlikle bir sürü yapacağım umarım unutmam."

sana güldü "unutursan yazabilirsin ben sana video atar tekrar anlatırım." chris hayranlıkla teşekkür etti. 

-

hava turuncu-mor bir hal almıştı, artık gitme zamanı gelmişti chris'in, tahmininden daha az gergin bir gündü. dedikleri her şeyi yapmışlardı, planlarında olmasa da beraber yemek bile yemişlerdi. 

"her şey için teşekkür ederim, tekrarlayalım bunu." sana gülümsedi "ben teşekkür ederim, tek başıma nasıl sıkılmıyormuşum anlamıyorum şu an. mutlaka tekrar görüşmeliyiz" chris karşılık olarak gülümsediğinde el sallayıp evden çıktı, sana'da el sallayıp kapıyı kapattı. "gülüşü çok huzur verici..."

<<<

slm nasıl olmuş inş batırmadım ;-;

noob ⁅⁆ bangchan + sana ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin