"sıkıştım ulan, biriniz benimle tuvalete gelsin.""siktir git, eren. uşağın yok burada."
eren, floch'a sallamak istediği yumruklarına hakim olmaya çalışarak hızla sınıftan çıktı ve koridorun sonundaki lavaboya ilerledi.
lisenin ikinci yılıydı, eren ortaokul birden beri hep okullarının serseri gruplarının içerisinde yer almış, adını daima herkese duyurmayı başarmış biriydi.
ancak lisedeki popüleritesi daha bir üst seviyedeydi, mezun olan abisinin yakın arkadaşı 3. sınıftaki yelena'nın yanında olmak onu popülerden çok, güçlü kılıyordu. daima arkasında onu kollayan insanlar vardı, fakat aynı şey grup kendi arasındayken pek geçerli değildi.
özünde sıçmaya bile yalnız gidemeyen biriydi eren, ve dostları da onu daima sıçmaya yalnız gönderen, içinde hiyerarşik yapıdan fazlasıyla uzak kişilerdi.
boş tuvaletlerden birine girdi ve kapıyı kilitledi, pantolonunun kemerini açmaya koyulurken boş olduğunu sandığı lavaboda bir ses işitmişti.
umursamayacaktı, ta ki içerisinde bulunduğu tuvaletin kapısı tıklanana kadar. tıklanmanın hemen ardından bir erkeğe ait olduğu açık olan, fakat ergen bir erkeğe göre fazlasıyla ince bir ses duyulmuştu.
"kimse var mı?"
eren derin bir nefes verdi, "diğer tüm tuvaletler boş, amına koyayım!"
"öyle mi? ama ben buna girmek istiyordum..."
"ne diyorsun lan?" dedi eren, işini hallederken. "taşak geçme benimle."
bir cevap gelmemişti, işini bitirdiğinde kemerini düzeltirken başının üzerindeki gölgeyi farketti ve kafasını yukarı kaldırdı.
bunu yapmak büyük bir hataydı.
sarı, omuzlarına kadar inen saçlarıyla duvarın tepesinde diz çökmüş, kendisine bakan çocuğu gördü eren. "selam!" dedi çocuk, tatlı bir tonla kendisine.
"n-ne yapıyorsun sen orada, lan!"
"vay be, yakından daha ateşliymişsin. eren'di, değil mi?"
eren cevap vermedi, şaşkınlıkla çocuğa bakmaya devam ediyordu. "hadi ama, ilk defa mı tuvalet yaparken izlendin?"
"şaka mısın lan sen?"
"pekala!" dedi sarışın, duvarlara tutunarak kabinin içerisine atladı ve doğruldu. eren'den biraz kısa ve küçük bir vücut yapısı vardı.
"bana armin diyebilirsin, haşmetlim."
•
ne
ŞİMDİ OKUDUĞUN
if we were play for love • eremin
Humoreren jaeger, ayrılışımızın intikamını kötü bir şekilde almıştı.