if we were play for love • eremin

2,0

"konuş, yoksa burada sikerim seni."

"iyi de ben gayim"

"bana fark etmez."

"ah, panseksüel misiniz mikasa senpai?"

mikasa sağ bacağını kaldırarak armin'in yaslandığı duvara dayadı. sert bir şekilde sarışın çocuğa bakarken aynı zamanda kolalı lolipop yiyordu. bir efsaneye göre kolalı lolipop yiyenler kutsanmış varlıklardır. hele de yiyen kişi mikasa ackerman ise önünde diz çöküp saygı gösteriniz.

"evet ama konu bu değil oropsu cocu, anlat bana, eren'i düşürmeye çalışan şıllık sen miydin?"

"yalnız şıllık mıllık," dedi armin, ayıplarcasına. "slutshaming yapmazsanız çok mutlu olurum."

"yapmıyorum zaten amına koyayım lafın gelişiydi o, benim meselem şuan eren'i kandırıyor olma ihtimalin."

"mantıklı."

"ee, konuş."

"senpai ben neden eren'i kandırayım ki, zaten fuckbuddysi oluyorum."

mikasa bacağını yere indirdi ve bitmek üzere olan lolipopunu kemirirken bol binada adımlamaya başladı. düşünceli bir hali vardı.

"bu eren salağı hetero değil miydi yahu," diye mırıldandı aniden.

"insanlar beni görünce yönelim değiştiriyor, o kadar karşı konulamaz  biriyim sanırım."

"sus ulan, velet."

"ayrıca onu ben düşürmeye çalışmadım o bi anda bana aşık oldu maalesef."

"sus dedim."

birkaç dakika sessiz kaldılar, çünkü mikasa lolipoptan çıkan sakızı çiğnemekle meşguldü. herkes bilirdi ki mikasa sakız çiğnerken rahatsız edilirse, rahatsız eden kişi ölürdü.

"her neyse," dedi mikasa, bir süre sonra. "buluşmaya git, yoksa geç kalacaksın. gözüm de üzerinde, haberin olsun."

armin ses çıkarmadan adımlamaya başladı terk edilmiş binanın içerisinde. birkaç adım sonra durdu, yavaşça arkasını döndü. "yalnız senpai, eğer gözünüz üzerimdeyse buluşmaya sizin de gelmeniz gerekir. öyle beni daha rahat gözlemleyebilirsiniz." dedi usulca.

mikasa birkaç saniye düşündü, ardından "evet ya," dedi. "haklısın. yürü lan gidiyoruz."

•