Pov:Arya
Beni dışardaki askerler görmeyerek sevdi yüce Kraliçem.Ufak bir gülümse yayıp kucağında doğruldum.
"Kraliçem kahvaltı saati yaklaşıyor.Lütfen kendinizi hazırlamam da yardımcı olun."
Kafasını aşağı yukarı sallayıp derince nefes verdi.Neden bilmem ama bir kere ufaktan duyulmayacak olsa da
"Kızım..."
diye seslenişini işittim.Belki beni kızı olarak görüyordur!Ah ne kadar güzel bir duygu...
Keşke hergün böyle diyebilse...Uhh neyse çok düşündüm işe koyulma vakti.Etek uçlarımı tutup kaldırarak doğrulurken iğne oyalarını topluyor yemek odasına ilerleyip son görüşlerimi tamamlıyorum.Adım adım yavaş bir şekilde geri çekilip eğilerek diğer kral aile üyelerini selamlıyor Ana kraliçemi bekliyorum.Prens Kim Taehyung çoktan masaya geçmiş büyük bir iştahla ailesini kahvaltı için beklerken gözüm kahvaltı yerinde gezip suya takılmamı sağladı.Oysaki ne kadar da susamıştım daha gelir gelmez birşey yemeden içmeden işe koyulmak benim için zor olsa da alışmıştım.Suda gözüm kalıp sertçe yutkundum.Bunu Prens Tae duyacak ki"Bir sorun mu var Arya!"
Hızla kafamı sağa sola sallayıp
"H..hayır prensim.Sadece b..boğazımı gıcık tuttuda...Şey efendim mutfağa çekilip ihtiyacımı giderebilir miyim?"
Dediğimle gülümsemiş olacak ki kıkırdamasını duyup şaşkınca ona bakarken eliyle gel işareti yaptı.Sakin ve meraklı halimle küçük adımlarla yanına ulaşıp diyeceklerini dinledim.
"Bayan Arya bir su bardağı için koca sarayı yitirip mutfağa mi gidecek!Sen gidene kadar o gıcık seni boğar.Al işte sofradan bir bardak ve iç.Hem bak alamazsın diye..."
Sofradan bir bardağa su doldurup
"Ben sana dolduruyorum.Afiyetle iç."
Şuan koca Kim Kraliyetin Prensi Kim Taehyung bana su bardağını güzel gülüşüyle uzatıyor.Ama olmaz olamaz bu bir saygısızlık...
Hiçbir kraliyet masasından kraliyet üyelerinden başka kimse yiyemez.
Karşısında hafif saygı mabında eğilip reddederek geri çekilirken"Arya saçmaladın artık kaç yıllık nedimelerimizdensin.Lütfen iç bak bir olucak bayılacaksın filan sonra kim bakar benim tatlı babaanneme."
bu güzel konuşmasına gülümserken bile kafamı reddedecek bir biçimde geri adım atarken sertçe kolumdan tutup kendine çekerek elime su bardağını sıkıştırdı.
"Ahh kaç yıldır burada çalışansın.Halen anlamamışsın benim her dediğimin olacağını."
Tek kaşını ve kafasını hafif kaldırarak
"Şimdi iç bakalım suyunu."
Ben yine ısrarcıyım.Olmamalı bu kesinlikle saygısızlık.Bir bardağa bir prensime bakarken yavaşça su bardağını masayabırakırken prensin derin bir nefes verdiğini hissetmiş elimden su bardağını alıp zorla içirtiyordu.Ben bu şaşkınlığıyla donup kalmışken bir eli bardakta diğer eli de geriye kaçmamak için belime sarılmış bir şekilde tutuyordu.
Içimden içeriye kimse girmemesi için dua ederken hafif hafif suyu boğularak yudumluyordum.Bardaktaki su bitince geri çekilmiş derin bir nefes alırken odada hiç bu pozisyonda görmek istemediğim siluetleri görüyorum.Ana Kraliçem ve Kralım...Bizi ne zaman gördüklerini bilmeden sanki hiçbir şey yokmuş gibi geri çekilip Kralımın ve Ana Kraliçemin sandalyesini çekerek bekledim.Yüzlerine bile bakamıyordum ama tabi sinirden Prens'e bakarken o da hiçbir şey olmamış gibi yemeğine odaklı bir şekilde kendini hazırlıyordu.Herkes oturmuş kraliçemizi beklerken AnaKraliçe'me göz ucuyla bakıp tepkisini ölçüyordum.Çünkü ne kadar da iyi bir kadında olsa eğer yanlış bir harekette bulunursam ayaklarımı iple bağlıyıp tavana asarak sopa ile ayaklarıma vurdurtturuyordu.Korkuyordum kısacası...
Aahh kahrolsun ki yine o ses ve o kişi.
"Bir teşekkür etmeliydin!"
Kafamı kaldırmayıp ses de çıkarmadım bir nevi görünmezlik oyunları yapıyorum içimde.15 saniye bekleyip yine seslendi.
"Sussuz olduğun gibi de bir de sağır mı oldun Arya Hanım!"
Aissh bu prensin hiç mi utanması yok babaannesinin ve babasının yanında nasıl böyle konuşur bildiğin Kraliçemin bana ceza vermesi için elinden geleni yapıyor.Yine sustum ama bu sefer başka bir ses tondan ses işittim.
"Evet Arya kısa bir teşekkür etmelisin.Tae oğlum suyu vermeseydi bayılabilirdin de."
Bu ana kraliçemdi.Şaşırarak
"Kraliçem~"
Bana bakıp gülümseyerek kafasını yumuşak hareketle aşağı yukarı sallayıp bir eliyle de Tae'yi göstererek bekledi.Bende gösterdiği yöne dönüp ona bakarken göğsünü kabarta kabarta tepkimi bekliyordu.Tam o sırada ağzımı aralarken Kraliçemiz girdi yardımcısı ile selam vererek.Yardımcısını birkaç kere görmüşlüğüm vardı.Ne de olsa yeniydi 1 yıllık.
Ne o şaşırmayın bir yıl çok az bir zaman saray çalışanı olmak için.Çok yoğun olduğumuz için ya da ben çok yoğun olduğum için konuşma ve karakterini ölçecek fırsatım olamamıştı.Ama içimden dua ediyordum.Belki bir umut bir umut benim gibi bir insan olabilir miydi?
Girdikleri gibi yardımcısı Kraliçemin sandalyesini çekmiş yavaş adımla geri çekilerek ufak bir gülümseme ile sofrada gözünü gezdirdi.Çok güzel bir yüzü vardı o belli ama peki karakteri...Bana doğru adımlayıp gelirken göz temasıkurmuş korkakça benden 4 adım geride durmuştu.Bu neydi şimdi?Ahh ismini unutmuştum hatırlasam onunla bugün kesinlikle konuşacaktım ismi neydi ismi ismi???
"Lily!"
Kraliçemin sesiyle genç kız hemen kafasını Kraliçe Nuna'ya çevirmiş önünde eğilmişti.Ah evet aynen ismi Lily...
Çok nazik saygın birine benziyor.Ah tanrım neden 1 yıl sonra tanışmak istiyorum ki önceden tanışmalıydım diye içden geçiriyorken Lily'in bana şaşkın ve bir o kadar da hareketlerime bakıyor gibiydi.Pov:Lily
Kraliçemin meyve suyunu doldurtuktan sonra eski yerime geçerken geldiğimden beri gözü üstümde olan Baş üstüm Arya'ya baktım.Yine bana bakıyordu ama bu sefer ayağını hiç duyumayacak bir şekilde yere vurmuştu.Şaşırıyorum çünkü bir insan nasıl dudaklarını bu kadar tatlı bir şekilde büzüp al al yanaklarıyla ağlamaklı bir suratla karşıma gelebilir ki!
Ama gülmemeliydim saygıyla eğilip eski yerime geçtim.Evet geldiğimden beri Arya nedimeyle çok konuşmak istedim fakat çok çalışıyor hatta sarayda bile az yüzünü görebiliyordum.Belki benimle konuşmak istemiyordur vaktini boşa harcamak istemez benim gibi insanlara diyerek hak verdim.Ne de olsa o benden üstün Kraliçeden ziyade Ana Kraliçenin Baş Yardımcısı idi.Onun benden daha çok ve yoğun işleri var Lily kendine gel...Ben kendi kendime konuşurken Kral sessizliği bozarak söze başladı.
"Oğlum bu savaşlarımızın askeri birlik olarak zayıflığımızı bilsen bile enerji bakımından zenginliğimizi de biliyorsun!Peki hangi kraliyeti bize karşı savaştaki düşmanlara yanımıza koyuyorsun?"
Pov:Yazar
Bunu derken Prens Tae heyecanlanmış bir şekilde ellerini birbirine kilitleyerek
"Biliyorsun baba bu zamana kadar aldığım kararların hep arkasındayım.Çok düşünmeye gerek yok kraliyet ile anlaşma yapıldı.Imzalar oraya gidilerek imzalanacak."
Kral heyecanlı bir şekilde söze atılarak
"Biliyorum oğul ve sana güveniyorum.Peki hangi kraliyet bu?"
Herkes gözlerini birden Prens Tae'ye çevirirken Tae'de sadece sevdiği kızı aklına getirerek
"JEON KRALİYETİ baba..."
Lily bunu duyar duymaz gözlerini sonuna kadar açmış içinden Prensin yanlış bir şey demesini sağlamak için dualar ediyordu.
Nerden bilebilecekti ki sevdiği ve sevgili olduğu adamın buraya geleceğini...
LÜTFEN BEKLEMEDE KALIN...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ KRALLIK
Fanfiction"NE KADAR ÖKÜZ BIR ADAMSIN YA!" "Öküz deme bana lazım olur ama sonra." "Bende zaten adam olana dedim.Sen niye üstüne alındın ki?"