1. Bölüm 1. Part

516 10 0
                                    

Etrafta derin bir sessizlik vardı. Ama o kafasındaki sesler yüzünden hiçbir anlam ifade etmiyordu. Mesut ya bu herkesin gözünde sert, odun(!) yeri geldiğinde kendinden başka bir şeyi, kimseyi düşünmeyen...
Onca yıl yapılan arkadaşlık, kardeşlik, günübirlik eğlenceler sonucunda içini göremeyen onca insan. Bir insan tanınmazsa kalabalığın içinde kendini yapayalnız hissederse nasıl hayata tutunmaya çalışır? İşte onun hikayesi..

İyi okumalar..

-Mesut Ev-

Etrafta bira şişeleri masanın üstünde etrada dökülmüş çerez kırıntıları.. Bekar ve yaşamak için bir sebep bulamayan bir adamın evi nasıl oluyorsa öyle bir ev.
Mesut bunca karışıklığın içinde içtikleri yüzünden sızmış yatıyordur. Ta ki kapı kırılırcasıya çalınana kadar.

Mesut: Bu kim ya?
Mesut: Lan kapıyı alacaklı gibi niye çalı-

Kapıyı açar açmaz karşısında Rıza babayı gören Mesut şaşkınlıkla;

Mesut: Baba kusura bakma

Rıza: Tamam evlat geç içeri hadi

Mesut: Ha gel baba bir dakika.

Mesut hızlıca içeriye geçip bira şişelerini toplamaya başlar.

Rıza: Toplama gördüm. Haberim de var.

Mesut: Hüsnü mü söyledi?

Rıza: Boşver Hüsnüyü falan ben başka bir konu hakkında konuşmaya geldim.

Rıza: Mesut sana ihtiyacımız var evlat. Sensiz de döner, hallederiz ama sen olsan içimiz rahat eder kolaylıkla çıkarız. Aklımız sen de..

Mesut: Baba ben bıraktım artık. Çok şey gördüm çok yara aldım. Uyumadım yemedim, içmedim yıllarımı verdim. Yoruldum inan yoruldum. Beni pas geçin.

Rıza: Biliyorum, çok haklısın. İnsanın dermanı kalmayınca köşeye çekilip kafa dinlemek ister. Ama sen kendine zarar veriyorsun. Sen bu değilsin Mesut komiser bu değil. Sana ihtiyacımız var.

Mesut: Baba

Rıza: Mesut itiraz kabul etmiyorum. Yarın merkeze bekliyorum. Gözüm kapıda olacak.

Rıza çıktıktan sonra Mesut oturduğu yerde gözleri halının kenarına takılmış eli kolu bağlı ne yapacağını düşünüyordur.

-MERKEZ-

Hüsnü: Baba ne yaptın ikna edebildin mi?

Rıza: Konuştum eğer hala eski Mesutsa kalkıp gelecektir.

Hüsnü: Zorluk çıkardı değil mi? Allah bilir içmiştir de..

Rıza: Hı gittiğimde bira şişeleri vardı. Zamanla halledeceğiz. Zamanla.

-SELİN EV-

Selinin telefonu çalar. Arayan İzmir'de ki başkomiseri Yılmazdır.

Selin: Başkomiserim merhaba.

Yılmaz: Merhaba Selin. Nasılsın?

Selin: İyiyim. Hala yerleşmeye çalışıyorum. Siz nasılsınız?

Yılmaz: İyiyim diyelim.

Selin: Bir sorun mu var?

Yılmaz: Yokluğun hissediliyor.

Selin: Ben de böyle olmasını istemezdim kısmet böyleymiş başkomiserim.

Yılmaz: Selin biliyorsun değil mi sana kar-

Selin: Benim yarın işe gitmem gerekiyor çokta işim var müsait olduğum bir zamanımda konuşuruz.

Yılmaz: Yine kaçıyorsun. Neyse kolay gelsin.

Selin: Sağ olun.

Selin gözlerini devirerek telefonu kapatır.

-ERTESİ GÜN-

Selin uyanmış yeni iş yeni arkadaşlıkların verdiği heyecanla hazırlanıyordur. Pantolon, tişört hafif dağınık topuz yapıp adeta doğallıkla da ne kadar güzel olunabileceğinin örneğini veriyordu.

-MERKEZ-

Hande: Rıza müdürüm Selin Demirci diye biri sizinle görüşmek istiyormuş.

Rıza: Gelsin bekletme.

Hande: Buyrun

Selin: Merhaba Rıza müdürüm.

Rıza: Hoş geldin kızım geç otur şöyle. Nasılsın?

Selin: İyiyim sağ olun siz nasılsınız?

Rıza: iyiyim sağ ol kızım. Arkadaşlar sahada birazdan burada olurlar tanışırsınız. Ekibimiz gerçekten en iyisidir çekinme. Zaten hemen seninle kaynaşırlar.

Selin: Ekibiniz dillerden dillere dolanıyor zaten. Çok methediliyor.

Rıza: Ha bak geldiler.

Ali: Handeee çay handeee çayla bizi

Hande: Hemen komiserim

Hüsnü: Hoopp Ali. Rıza baba burada yavaş lale. Misafirimizde varmış.

Rıza: Misafir değil ekibimizin yeni üyesi Selin komiser.

Selin: Merhaba

Ali: Ooo merhaba hoş geldin.

Hüsnü: Hoş geldin Selin

Aylin: Merhaba hoş geldin.

Hakan: Hoş geldin.

Selin: Çok teşekkür ederim, sağ olun.

Ali: Bak Selin bu Hüsnü başkomiserimiz kendisi her konuda hızlı, kuralcı, 5 çocuk babası bir de bi Nazikesi mevcut.

Hüsnü: Lale sen uzun zamandır dayak yemiyorsun farkındasın değil mi?

Ali: Abi dur kıza ekibi tanıtıyorum şurada.

Selin: Çok memnun oldum başkomiserim.

Hüsnü: Ben de memnun oldum Selin.

Ali: Bak bu Aylinimiz Hakanla evliler. O olmazsa biz bir hiçiz. İlerleyen zamanlarda neden bir hiç olduğumuzu anlarsın.

Selin: Memnun oldum.

Aylin-Hakan: Biz de memnun olduk.

Ali: Handeyle zamanla zaten tanışırsın. Haa bak Mesut abim de geldi. Abiim hoş geldin.

Mesut: Ali rahat dur. Baba konuşalım mı biraz?

Rıza: Konuşuruz yeni ekip arkadaşımız Selin'le tanış ilk önce.

Mesut: Memnun oldum.

Selin: Ben de memn-

Mesut: Baba şimdi konuşalım mı?

Rıza: Tamam toplantı odasına geçelim.

Mesut ve Rıza toplantı odasına geçmiştir. Selin Mesut'un bu davranışa bozulduğu yüzünden belli oluyordur.

Aylin: Sen bakma Mesut abiye o öyledir. Bir de uzun süredir burada yoktu. Zamanla alışırsın ona.

Selin: Önemli değil.

-TOPLANTI ODASI-

Rıza: Düşündün mü evlat?

Mesut: Düşündüm döneceğim.

Rıza gurur duyar gibi başını sallar.

Rıza: E hadi iş başına o zaman.


Zorlu AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin