°14°

59 5 27
                                    

Tık tık tık.

"Siz iki kitap manyağı artık içeri gelebilir mi? Tatlımız da hazır ve bir film izleyelim diyoruz"

Jungkook, Jimin'e gülerek oturduğu sandalyeden kalkmış ve bitirdiği kola bardağını da alarak odadan çıkmıştı.

Yoongi de hemen onun arkasından çıkarak salona geçmişti.

"Cidden şu güzel ortamda film mi izleyeceğiz?"

Hoseok hazır hepsi bir aradayken sohbet etmek istiyordu, lakin Jimin de  film diyordu.

"Nasıl olsa kaçmıyor kimse uzun zamandır şöyle güzel konulardan sohbet etmedik filmi sonra da izleriz"

Televizyon açıldığı gibi geri kapanmıştı.

Şimdi 2 tane tekli koltukta Yoongi ve Jungkook, üçlü koltukta Jin, Namjoon, Hoseok masa da ise Tae, Jimin ve Jina oturuyordu

"ee anlatın bakalım.. Tae ve Jimin?"

İki genç çift onlara dönen gözler ile birbirlerine bakmış ve sözü Tae almıştı.

"Yani işte bildiğiniz gibi. Yatıyoruz, kalkıyoruz, yemek yiyoruz falan. Bir iki ek ders aldık geçen. Öyle işte"

Herkes onaylayan mırıltılar çıkarınca konuşmaya bu sefer Jina başlamıştı.

"Şey ben bir şey duydum da, siz ne tepki verirsiniz emin değilim."

Abisine kaçamak bakışlar atarak konuşuyordu.

"Sen söyle bakalım"

Kız hafif öksürmüş ve sırtını dikleştirerek herkese tek tek bakmıştı.

"Şimdi, eğer bu dediğimden sonra bana kızan olursa yeminle bir daha konuşmam bakın"

Hepsi kafasını sallayıp kızmayacaklarını belli edince söylemişti sonunda.

"Şimdi biliyorsunuz ben bu sene okul başkanıydım. Ve daha yeni biri seçilmediği için hâlâ arada ben yapıyorum bazı işleri."

Salondaki herkes pür dikkat dinliyordu Jinayı.

"Geçen de öğrendiğime göre, bu her sene yapılan müzik yarışmasını biz de yapıyoruz-"

"e biz bu zaten biliyorduk"

Lafını bölen Namjoona dik dik bakarak 'ya bi sus da dinle' diyip devam etmişti.

"Ama bu sefer kendi aramızda olmayacak. Yani yarışmayı kazanana öyle bir iki hediye verip bitirmeyecekler. Kazanan diğer okullarla da yarışmaya girecek"

Konu herkesin ilgisini çekmişti. Bir kişi hariç.

"İyi de bunda kızacağımız bir şey yok ki"

Jimin'e kafa sallamış, Jungkooka ve Yoongiye kaçamak bakışlar atarak devam etmişti.

"Kızabileceğiniz asıl şeyi daha söylemedim çünkü. Malum Yoongi abi evden çıkamıyor,"

Yoongiye çaktırmadan 'kızdı mı acaba?' diye baktığında düz bir ifade ile kendisini dinlediğini görmüştü.

"Ve Jungkook'un mükemmel ötesi bir sesi var."

Yoonginin bakışları bu sefer küçük olana dönünce, çocuğun utandığını görerek tebessüm etmişti.

"Yoongi abi yerine, Jungkook geçsin. Yarışma için"

Şimdi herkes Jina da olan bakışlarını Jungkooka çevirmişti.

"Şey.. Evet, sesimin güzel olduğunu söylüyorlar ama ben beceremem. Yani o kadar insanın önünde yapamam ki"

Yoongi oturduğu yerden doğrularak Jungkooka bakmıştı.

"Neden yapamayasın? Yalnız olmayacaksın ki. Ama bence bir sesini duyalım derim"

Namjoon 'ben gitarımı getireyim' diye hevesle kalktığında Yoongi engel olmuş ve odasındaki gitarı almasını söylemişti.

"Ya bence hiç böyle şey yapmayalım, ben yapamam"

Jinaya dönerek kızgın bakışlar atıyordu. Namjoon elinde gitarı ile salona geri gelince Jungkook iyice gerilmiş, kalbinin atışları hat safhaya çıkmıştı.

"Ya sakin olsana. Bak biz bizeyiz. Eğer bildiğimiz bir şarkıysa eşlik falan da ederiz. Sen rahat ol"

Jungkook, 'eşlik ederiz' lafını duyunca Tae'ye minnet dolu bakışlar atmıştı.

"Tamam.. Peki. Ama şey hyung notalarını nasıl bileceksin ki? Ya bilmediğin bir şarkıysa"

Namjoon telefonunu çıkarmış ve Jungkook'a uzatmıştı.

"İnternet ne güne duruyor"

[DÜZENLENECEK] Agorᥲρhobιᥲ  ✵𝚈𝙾𝙾𝙽𝙺𝙾𝙾𝙺✵Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin