31. 05. 1885
Daegu _ Güney Kore
xxxxx
Ayağım yardımıyla üstümde ki yorganı yatağın başka bir köşesine fırlatıp yatakta doğruldum. Ayaklarımı yatağımda sarkıtırken gözüm duvar saatine erişti.
13.48
Başka bir gün olsa bu duruma hayli bir şaşırırdım ama dün sevdiğim kız tarafından hiçbir neden olmadığı halde terk edildiğimi düşünürsek gayet normal bir saatti.
yatağımın başucunda ki ev terliklerini ayağıma giyip ayağa kalktım. Oda kapkaranlıktı neredeyse. Bordo rengi olan perdeleri tamamen katınca odaya pek de ışık girmiyor.
Odamdan çıktım ve aşağı kata, mutfağa indim.
Tezgahın üzerinde dün akşamdan kalan tamamen bitirilmiş 3 rakı şişesi duruyordu.
Hala aklıma geldikçe midem bulanıyor ve elerim titremeye başlıyor.
Benim tanıdığım Rosé bana bunu asla yapmazdı.
xxxxx
miamagi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
among the flames | rosékook
FanfictionUşak dışarı çıkıp kapıyı kapatınca genç adam korkmaktan alamadı kendini. Oysa çevresinde insanı korkudan titretecek hiç bir şey yoktu. Sakin, ağırbaşlı ve resmi görünüşlü bir odada bulunuyordu. "Rosénnea Park'ın öldürülmesi arz ediyorum!" Rosénnea P...