20. 05. 1886
Daegu _ Güney Kore
XXXXX
Genç adam silahını beline geri takıp odanın kapısını kilitledi. Ardından genç kızın yanına hızlı adımlarla vardı.
Gözlerinde ki bandajı açtığında dudaklarından şu sözcükler döküldü;
Sakın korkma. Seni buradan çıkartacağım. Bana sadece güven lütfen.Genç kız kulak altındaki bu fısıltıyı duyduğunda ilk başta huylandı ama bozuntuya vermedi. Zaten bundan başka yapabileceği bir şey yoktu.
Genç adam kızın ellerini ve ayaklarını çözdükten sonra ona yardım etti. Kız gözleri açılınca korkulu gözleri ile etrafı süzdü.
"Hey seni buradan çıkartacağım."
Genç kız yaşlı gözlerle ona baktı.
"Beni neden kaçırdın?"
Genç adam derin bir nefes aldı.
"Ben bir şirket için çalışıyorum. Eski sevgilin seni öldürmem gerektiğini söyledi."
Genç adam elini kızın yanağına koydu.
"Eğer şimdi benimle gelirsen seni buradan çıkartacağım."
Göz yaşlarını sildi kızın.
"Tamam mı?"
Kız sesiz kalmakla yetindi. Ne yapabilirdi ki? Şimdi ona güvenmeli miydi?
Genç adam sandalyeyi aldı ve pencerenin altına koydu.
"Hadi gel."
Kız ilk başta tereddüt etse de ayakları onu saldalyeye çıkartmıştı bile.
İlk kız, daha sonrada genç adam atladı pencereden.
Şimdi
onlar ne yapacaklardı?Birlikte belki kaçacaklardı.
Belki kız oğlanın yüzüne bile bakmayacaktı.XXXXX
miamagi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
among the flames | rosékook
FanfictionUşak dışarı çıkıp kapıyı kapatınca genç adam korkmaktan alamadı kendini. Oysa çevresinde insanı korkudan titretecek hiç bir şey yoktu. Sakin, ağırbaşlı ve resmi görünüşlü bir odada bulunuyordu. "Rosénnea Park'ın öldürülmesi arz ediyorum!" Rosénnea P...