Güzelim uykumdan büyük bir sancıyla uyandım. İster istemez bağırmıştım. Ama ama bu sancı çok farklıydı bir kaç defa daha vurmuştu. Bağırıp ağlamaktan başka hiçbir şey yapamıyordum. Ağrıdan gözüm hiçbir şey görmüyordu. Annem babam abim beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama ben duymuyordum ki onları. Onlar birşey konuşuyor ama duymuyorum. Yine hastaneyi İnletecek şekilde bağırdım. Bu benim elimde olan birşey değdi. Ağrı
çook... çok fazlaydı. Dayanamıyordum artık. Bu ağrılarla artık dayanamıyordum. Neden ölmeme izin vermiyorlardı ki. Ben artık acı çekmek istemiyordum. İzin versinler artık öleyim. Boşuna çabalıyorlar çıkmayacak işte bana uygun böbrek. Neden artık vazgeçmiyorlar. Ama haberleri yokki ben böyle hergün ölüyorum. Sanki yaralarıma kızgın bir bıçak sallıyorlar defalarca. Canım çok yanıyor neden kimse fark etmiyor. Bedenim kendini yavaş yavaş salmaya başladı. Büyük ihtimalle doktor gelip uyuşturdu beni ve ağrı kesici serum verdi. Tabi bu sadece geçici olarak kalıyor. Demin fark etmemiştim ama bu odadakiler kimdi. Bir adam, bir kadın, ve 4 erkek. Yalnız erkekler baya yakışıklı görünüyordu. Ağğğ gerçekten şuan ki halimle bile çapkınlık peşinde olduğuma inanamıyorum. Ama öyle napim çapkınlık severim. Annemlere ölmek istediğimle ilgili birşeyler sayıklıyordum. Tabi annemler duyuyorsa. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyor. Galiba yine uyicam...YAZARDAN:
Gece uykusundan büyük bir bağırışla uyanmıştı odadaki herkes telaşlanmıştı. Gece hastanesiyi inletecek şekilde bağırıyordu herkes korkmuştu. Saygın ailesi yeni kavuştukları kızlarını böyle görmeye dayanamıyorlardı. Daha henüz DNA testinin sonucu çıkmamıştı ama Saygın ailesi inanıyordu bu kız onların kızıydı. Yılmaz çifti ise kızlarını böyle görmeye alışktı ama her defasında yine aynı şekilde canları yanıyordu. Yıllarca kendi çocuklarından ayırmadığı gözünden sakındıkları kızları şuan acıdan kıvranıyordu.
Yılmaz ailesi ve Saygın ailesi sakin olması için söyleniyorlardı Gece'nin onları duymadığını bile bile. Doktor geldikten sonra uyuşturucu verildi. Gece o ara ölmek isteği ile ilgili birşeyler sayıklıyordu ve bu dedikleri Yılmaz ailesinide Saygın ailesinide paramparça ediyordu. Gece uykuya dalmıştı bile. Can Saygın konuşmaya başladı;
"Hep böyle mi oluyor? Sürekli sancı mı çekiyor?" diye sordu. Gece'nin abisi Furkan sözü aldı
"Ara ara oluyor ama bu seferki daha büyük bir sancıydı" dedi. Ve hemen konuşmasına devam etti;
"Geceye gerçekleri ne zaman anlatmayı düşünüyorsunuz. Daha ne kadar yalan konuşucaksınız kardeşime" diye sordu sessiz ama öfkeli bir biçimde. Furkan da bir hafta önce öğrenmişti gerçekleri. Ve annesi ile babasına çok kızgındı. Emindi ki Gece gerçekleri öğrendiği zaman kıyameti koparıcaktı. Belkide hepsiyle görüşmeyi kesicekti yalan söyledikleri için. Furkan kardeşini tanıyordu bu hayatta en nefret ettiği şey yalan iken 19 yıllık hayatının yalan olduğunu öğrendiği zaman herşey biterdi. Furkan Gece'nin onların kardeşi olduğunu kabul etmek istemiyordu. Kardeşini onlarla paylaşmak istemiyordu. Deli kızı sadece onun kardeşi olsun istiyordu Gece'nin tek abisi kendisi olmak istiyordu, kardeşini paylaşmak istemiyordu işte. Murat Yılmaz sözü aldı
Önce konuşma tarzına dikkat et Furkan. Ayrıca şuan Ayris Geceye gerçekleri söyleyemeyiz. Eğer böbrekler uyuşursa hemen ameliyata giricek ve ameliyata girince morele ihtiyacı var. Morelinin bozulmaması lazım. O yüzden biraz daha saklayacağız. Ayrıca en hassas bir şekilde atlatması için düşünmeye de ihtiyacımız var. dedi. Furkan Yılmaz babasının sözünden sonra daha da hiddetlendi ve;
"Ya Allah aşkına daha ne kadar saklayacaksınız baba ne kadar. En hassas şekilde atlatması için düşünmeniz mi lazım baba? Allah aşkına siz dalga mı geçiyorsunuz ya. Gece gerçekleri öğrenince öyle yada böyle kıyameti koparıcak. Tanımıyor musunuz siz kızınızı? Bu hayatta en nefret ettiği şey yalan. Ufak tefek yalanlara bile tahammülü yokken 19 yıllık hayatının yalan olduğunu öğrenince kıyameti koparmicakmı sanıyorsunuz siz? Ben size soylim mi gerçekler ortaya çıkınca nolucağını? Gece kıyameti koparacak , siz onun bu hayattaki en büyük kırgınlığı olucaksınız. Ve en kötüsü ne biliyor musunuz? Gece belkide hepinizi hayatından silecek. Ha gerçek ailesi olmadığımız için değil ona bunca yıl yalan söylendiği için. Ve siz beni bu işe karıştırmicaksınız. Ben kardeşime daha fazla yalan söyleyemem. Ben kardeşimi kaybedemem. Bu böyle bilinsin" dedi ve arkasına bakmadan hiddetle odadan çıktı.
Yılmaz ailesi oğullarının arkasından öylece baka kaldı. Tek kelime dahi edemediler. Çünkü oğulları sonuna kadar haklıydı. Ayris Gece gerçekleri öğrendiği zaman kıyameti koparacakdtı. Ve belkide Furkan'ın da dediği gibi onun gerçek ailesi olmadıkları için değil ama 19 yıl boyunca yalan söylediği için onları silebilirdi. Zehra hanım bu olasılığı düşündüğü zaman kafayı yiyecek gibi olmuştu ve söylenmeye başladı kocasına;
"-Murat, Murat olmaz dimi öyle bir şey. Gece bizi hayatından silmez dimi. Birşey söyle Murat. Hayır hayır ben kızımı kaybedemem. Anlıyor musun Murat beni ben kızımı kaybedemem. Yeşim Hanım lütfen lütfen Gece'ye gerçekleri söylemeyelim. Lutfen, lütfen gerçekleri söylemeyelim." diye etrafta dolaşıyordu. Bu ihtimal onu bitiriyordu.
"-Ne demek gerçekleri söylemeyelim ya ne demek. Biz onca yıl kardeşimizden ayrı kaldık nasıl böyle birşey söyleyebilirsiniz siz. Allah'ım kafayı yiyeceğim ya. Anne, baba kardeşime gerçekleri söyleyeceğiz dimi." dedi hiddetle Ulu. Çok sinirlenmişti Ulu. Çünkü Ulu bunca yıl ölü sandığı kardeşinin ölmediğini öğrendi. Şimdi karşındaki kadın kendini düşündüğü için gerçekleri söylememekten bahsediyordu. Bu onun sinirini katbeat arttırmıştı.
"-Saçmalama Ulu! Tabiki kızıma gerçekleri anlatacağız. Zehra hanım kusura bakmayın ama bunca yıl bizden öz kızımızı sakladınız. Şimdi biz kızımıza kavuşmuşken tekrar kızımızı bizden almanıza izin vermeyiz. Ayrıca biz adli işlemleri başlattık. Ayris Gece'yi nüfusumuza geçirmek için dava açtık haberiniz olsun" dedi Can Saygın.
Murat Yılmaz tam ağzını açacak iken içeri doktorun girmesi ile sustu. Can Saygının yakın arkadaşı hastanenin başhekimi Ali Uslu geldi.
"-Ali noldu. Sonuçlar çıktı mı. Herhangi birimizin böbreği uyuşuyor mu?" diye art arda sordu Yeşim Saygın. Doktor Ali ise gülümseyerek
"-Size iki güzel haberle geldim. Birincisi DNA testi çıktı ve Can, Yeşim kızınıza kavuşa bilirsiniz artık. Gece %99,9 oranı ile sizin kızınız. Diğer güzel haberim ise Yeşim ve Ulu'nun böbreği uyuşuyor. Ama Yeşim malesef senden anlamayız. Sen astım hastası olduğun için seninki riskli olur. O yüzden Ulu sende kabul edersen senden alacağız." dedi doktor. Herkes birbirleri ile sarılırken Gece uyandı. Gece karşılarındaki kişileri görünce şaşırdi. Hâlâ burada bekliyorlardı. Gece hepsini tek tek inceledi. Ve konuşma kararı oldı."-Ne oluyor burada"
_______________________
Evet bölüm biraz geç geldi farkındayım ama gerçekten bu hafta çok yoğundum. İnş beğenirsiniz 🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Ben
Teen FictionBir yaralanma sonucu 19 yıllık hayatının yalan olduğunu öğrenseniz ne yaparsınız??? Gelin Ayris Gece'nin ne yapacağını beraber okuyalım 🙂