5

18 1 6
                                    

-Razia-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-Razia-

"İşık perisi olduğun belli aslında.. bana güneş kadar parlak gözlerle baktın."-güldüm.

Hanbin:"Ah,böyle söylememelisin. Yani ben mükemmel değilim.Aynıyız aslında ha?Hatta senin güçlerin havalı.İstediğin kişinin görünümünü ala bilir,güçlerini kullana bilirsin."

Utanmıştım:"Pek mükemmel değil.Bunu ürkütücü buluyor çok kişi. Sen beğendinmi ki?"

Hanbin kızaran yanaklarıma bakıp gülmüştü:"Aww,tabi ki!Bence seni de herkesten ayıran özelliğin bu."-yüzüme yaklaşmıştı.

Şu an sadece rahatca yüzünü inceleye bilirdim.Etrafımızdaki kimseyi umursamıyorduk ki Hanbin de gözlerini dudaklarıma indirmişti.
Yaklaşıyordu,pek umursamıyordu aslında.Sonunda dudaklarındaki hafif sıcaklığı hiss etmiştim.Kısa öpücükten sonra çekildiğinde hiç olmamışca gülümsedi ve çantasını sırtına alıp kalktı:"Seni yine bulacağım. Görüşürüz~"

İçimde hala onun duyguları kalıyordu.Heyecan üstüne heyecan yaşıyordum.Ama yine de sırf onun duyguları beni istemsizce gülümsetiyordu.Kulaklığımı taktım..
Sadece onun melodisini duymak istiyordum.Kalktım ve çantamı alıp yukarı kata odamıza çıktım.

İçeri geçtim.Kulaklığımı çıkardığım anda yan odadan gelen hüzünlü,
gözyaşlarıyla dolmuş hırslı duyguyu algılamıştım.Kapıya yaklaştım...
İki kere hafifce vurdum.Kim ve neden böyle hiss ediyor?Pişmanlık dolu hiss beni de sıkmaya başlamıştı.

Ses gelmeyince yine vurdum:"Hey?Kapıyı açmayacakmısın?"

Kapıyı Jay açmıştı:"Seni Leila sandım. O yüzden açmadım."

"O senin kardeşin.Neden açmıyorsun?"-sadece bunu sordum.
Yüzünü incelerken her şsy belliydi.
Ağlamıştı galiba.Hem de sahte gülümsüyordu.

Jay:"Bilmem..endişelenmesin diye.Yani onun beni düşünmesi yerine kendini düşünmesini isterim."

Güldüm:"Tamam fedakar abisin,şimdi izninle içeri geçeyim?Konuşmak istermisin?Çünkü duygularını algılaya biliyorum.Benden kaçamazsın."

Gülümsememe karşılık güldü:"Peki,benimle konuşmak istiyorsun?"

İçeri geçtim ve yatağında oturdum.Yanıma oturdu ve:"Ee?Ne anlatmamı istersin?"

Gözlerine baktım.Duygularını saniyelik aldığımda sordum:"Niye pişmansın..?Seni ağlatan ne?"

Gülümsemesi gittiğinde gözleri yeniden doldu.Başını aşağı tuttu:"Ben yeniden zarar vermek istemiyorum. Yani..kontrol edemiyorum bazen.Geçen yıl evi yakmıştım bilmeden.Annem 3. Derece yanıklar almıştı.Babam az yaralansa da Leilanın da bacağında yanıklar vardı."-durdu ve gözyaşları yorgana düşerken nefes verdi.

"Leila bana anlatmamıştı.
Aslında..yaralarını da hiç görmedim."-söylenirken ellerini tuttum:"Biliyormusun,buraya neden geldik?"

Başını kaldırıp bana baktı.Gözyaşlarıyla ıslanmış yanaklarını sildiğimde:"Bana ağlarken bakma,çok çirkinim."

Güldüm:"Leilanın abisi olduğun belli ha..?Ama buraya geldin ve güçlerin artık kontrolunde olucak.Zaten bunun için gelmedikmi?"

"B-ben az önce bile sinirliydim ve Leilanın elini bilmeden--"---

Sözünü kestim:"Hey...bunun hakkında konuştukca gözyaşların yenileniyor. Bunu unut.Geçmiş geçmişte kaldı.
Şimdi sadece geleceğe bakman gerek.
Herkes hata yapar.Yani sen evinizi yaktın?İşte bununla da ders aldın.
Gücünü doğru kullanmalısın diye.."

Bana odaklanmıştı.Tuttuğum ellerine baktı ve o da karşılıklı tutup:"Baksana,ellerimiz bir puzzle gibi uyuyor~"-gülümserken gözlerini ellerimizden çekmedi.

"Artık kötü hiss etmiyorsun gibi?Yani ben öyle hiss ediyorum.Duyguların öyle diyor.İyisin?"-söylediğimde yüzüme bakmıyor ellerimle oynuyordu.

"Ellerini tuttuğum süreçte iyiyim.."

-Leila-

Kütüphanede kitap okuyordum.Sihirli çiçeklerin tarihi ve biolojisi...Pff sıkıcı.
Yanıma Jungwon oturmuştu:"Hangi bölümdesin?"

Kitaba baktım:"23.."

Aynı yeri açtı ve:"Bunda iyi olmalısın. Sonuçta bir roprak perisi değilmisin?"-gamzelerini belirtti.

"İyiyim.Ama kontrolde değilim.Pek bilmediğim şeyler var yani."-
gülümserken saçımı kulağımın ardına taradım.

Heeseung gelmişti.Tam önümdeki masaya ellerini koyup,bana doğru eğildi:"Naber?Birlikte oturalımmı?"-Jungwonu gözaltı süzmüştü.

Jungwon pek umursamadan göz devimişti.Ama şu an nedense onunla oturmayı daha çok isterdim:"Şimdilik Jungwonla çalışıyoruz.Başka zaman bielikte tarih okuruz ha?"

Heeseung çekilmişti.Kendi kitaplarını alıp en arkada oturduğunda Jungwon kendi kendine gülümsedi:"Ödev olarak hangilerini yazmalıyız?"

Kitaba bakıp güldüm:"Pff!Nerden bileyim?"

Karşılıklı gülüp:"Ee?Ne yapacağız?"-dudaklarını birbirine bastırdığında gamzelerini yine belli etmişti.

Ben:"Eh,yazalım işte ordan burdan. Sanki ne olacak."-Hala boş boş birbirmize bakıp saçmalığımıza gülüyorduk.Sakin olsa da eğlenceli biriydi Jungwon.Beni kendine çekmeyi başarmıştı.

Onu sadece tatlı birisi olarak görmüyordum.Hem de güçlü ve yetenekliydi.Ama bir sorun vardı..

Neden her güldüğünde kalbim hızlanıyor..?

?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Still Dont Know My NameHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin