Genç kız, bilgisayarının parlak ekranında ki yazılara odaklanmış, bir yandan da robotik hareketlerle not alıyordu.
İçeriden gelen sesler ile dikkati dağılmaya başlamış, son noktaya geldiğinde ise seslerin kaynağı olduğunu düşündüğü için Flix'e mesaj atmak üzere telefonunu eline aldı.
Çünkü; dikkatinin tamamen dağılmaması için en kısa yol buydu.
'' Felix! şu oyunun seslerini kıs yada kulaklık kullan çünkü çalışmalıyım ve odaklanamıyorum.''
Sesler bir oyundan geliyordu. Felix, yine dev ekranlı tv de oyun oynuyor olmalıydı çünkü bu tek ihtimaldi.
Anında bir yanıt alınca göz ucuyla okumaya başladığı mesajın son satırlarına daha da dikkatini vermişti genç kız.
''Neyden bahsediyorsun? Evde bile değilim ki ben. Biraz önce şirketten çıktık ve şuan yoldayız.''
Mesajı okuyup algıladıktan sonra ardından gelen fotoğrafla, artık dikkati çalışmalarında değil, evde kendisinden başka kimse olmadığı halde salondan gelen seslerin sebebini düşünmekteydi.
Felix ona, diğerleriyle birlikte yolda olduğunu kanıtlayan bir fotoğraf attı.
Genç kız tedirgin olmuş, odasından çıkıp etrafı kontrol edip etmemek arasında kalmıştı.
Ardından gelen mesaj telefonu titretmiş ve odağını değiştirmişti.
Mesajı açtı ve okudu.
''Kapıları kilitlediğinden eminsin değil mi?''
Hızla cevap yazarken daha çok ürkmüş gibiydi genç kız.
'' Bilmiyorum. Siz çıktıktan sonra hiç çıkmadım odamdan. Gelmiş olduğunuzu düşünmüştüm.''
Mesajın okunduğunu gösteren bir kaç işaretten sonra telefonun ekranına bir isim düştü.
Felix arıyordu.
Açtı ve içgüdüsel olarak fısıltıyla cevapladı.
''Felix!''
Endişeli ve telaşlı ses onu yanıtladı.
''Siktir! şimdi sessizce kapını kitle ve güvende olduğundan emin ol. Kısa zamanda orda olacağız, biz gelene kadar telefonu sakın kapatma.''
Genç kız paniklemeye başlamış fakat bendeni en soğuk kanlı haliyle denileni yapmış ve olabildiğine sessizce kapıyı kilitlemişti.
''Kilitledim.'' diye fısıldadı tekrar.
Sesinden apaçık anlaşılan korku ve telaşla devam etti.
''Ne yapacağım? Evde biri mi var yani? Yoksa deliriyor muyum?''
Felix'e ait olmayan başka bir ses yanıtladı onu.
''Sakin ol. Sakin kalmaya çalış sakın ses çıkarma ve bekle, daha güvenli bir yere geç her ihtimale karşı ve gerçekten sessiz ol geliyoruz.''
Sesin sahibi çok daha endişe ve panik içindeydi.
Sesin sahibini anlayan kız hızla karşılık verdi.
''Minho!''
Yardım çağrısına benzeyen bu sesleniş Minho'nun kalbinde depremler yaratmıştı.
''Bebeğim sakin ol! Yanında olacağım, sadece biraz dayan.''
Minho bunları söylerken, sesinde ki güven veren tonun aksine, telefonun ucunda endişeden delirmiş gibiydi.