Perfect
Bölüm:1
Ben kötü biri değilim.
Giydiğim topuklu ayakkabıların zeminde çıkardığı sesle yürürken birkaç kişinin bakışları bana dönmüştü. Tüm gözlerin üzerimde olmasını seviyordum. Güzel olduğumu biliyordum ve bunu çok iyi kullanıyordum. Herkese istediğimi yaptırıyor, her şeyi elde ediyordum.
Tek bir kişi dışında.
Fakat sonunda onu da elde edeceğimi biliyordum. Ben istediğim şeylerden kolay vazgeçmezdim. Ve ne olursa olsun istediğim şey benim olurdu.
Kafeteryaya girdiğimde görüş açıma giren Youra ve Areumla onlara doğru gitmiştim. Masalardan birini çekip oturduğumda Youra da konuşmaya başlamıştı.
"Bir an hiç gelmeyeceksin sandım. Neredeyse açlıktan öleceğim."
Dedikleriyle göz devirmiş ve çantamdan telefonumu çıkararak masaya bırakmıştım. Gelen mesajlara göz ucuyla baktığımda yüzümü buruşturmuştum. Hepsi samimiyetsizdi.
"Neyse, ne yiyeceksiniz söyleyin"
"Ben sadece salata alacağım."
Dediklerimle ikiside kaşlarını çatmış ve onaylamaz bakışlar atmaya başlamıştılar.
"Hala diyette misin? Cidden anlamıyorum zaten çok zayıfsın, neden diyete ihtiyaç duyuyorsun ki?"
"Kendime dikkat etmeliyim. Neyse kapatalım bu konuyu."
Aslında diyet yapmaktan nefret ediyordum. İstediğim zaman yemek istiyordum fakat annem bu konuda çok katıydı. Her hafta kilomu kontrol eder biraz artı görürse diyete sokardı beni.
Zaten kilo alan biri değildim fakat annem yine de bunu yapıyordu. Ve ben ona karşı gelemezdim. Sırf herkese iyi görünmek için beni hep zora sokardı.
Sadece güzel iltifatlar duymak için aç kalmaydım. O zaman annem benimle gurur duyardı.
Youra yiyeceklerimizi almak için masadan kalkmış ve ne ara geldiğini bilmediğim Mark yanağıma bir öpücük bırakarak yanımdaki sandalyeye oturmuştu. Öpmesiyle yüzümü buruştururken o sırıtıyordu.
"Beni böyle istediğin zaman öpmeyi bırakmalısın Mark."
"İnsanın böyle güzel arkadaşı olunca öpesi geliyor. Ne yapabilirim?"
Başımı onaylamazca iki yana sallamış ve hiçbir şey söylememiştim. Çünkü söyleyeceğim her şeyin boşuna olduğunu biliyordum.
Mark böyle biriydi işte. Fazla umursamazdı. Ve bir de yılışıktı tabi. Fakat yine de nasıl olduğunu bilmediğim bir şekilde arkadaş olmuştuk. Ve Markla tanışmamızda annemin yine parmağı olmuştu. Markın annesiyle arkadaş olduğu için bizi yakınlaştırmıştı işte bir şekilde.
Doğrusu eğer annem olmasaydı Markla arkadaş olmaz ve ona karşı iyi olmazdım. Çünkü onun gibi insanlarla muhatap olmayı sevmezdim. Ve bana yakınlaşmaya çalışmasından da nefret ediyordum.
Youranın yiyecekleri getirmesine yardım etmeye giden Markla gözlerimi tekrar devirmiştim. Ona katlanmak zordu.
Yemeklerimizin gelmesiyle hepimiz sessizleşmiş ve yemeğimizi yemeye başlamıştık. Sadece salata yediğim için herkesten önce bitirmiş ve arkama yaslamıştım. Karnım doymamıştı fakat başka bir şey yiyemezdim.
Gözlerimi kafeteryada gezdirirken içeri giren kişiyle oturduğum sandalyede dikleşmiş ve gidip bir masaya oturmasını izlemiştim.
Onu izlediğim sürece Markın da gözlerini üzerimde hissediyordum fakat ona doğru dönmemiştim. Ona ilgi duymadığımı biliyordu fakat bu onun umrunda asla değildi.Gözlerimi ondan ayırmazken yanına gelen kızla kaşlarımı çatmıştım.
Park Harin.
Bizden bir sınıf aşağıdaydı ve bu üniversiteye yeni gelmişti. Bursla bu üniversiteye gele bilmişti tabiki. Sessiz, çok fazla konuşmayan bir kızdı. Güzeldi fakat benim kadar güzel olmadığını gayet iyi biliyordum. Benimle karşılaştırılamazdı bile.
Onun yanında ne işi olduğunu merak ederken o ise çoktan sandalyeyi çekip oturmuştu bile. Daha önce onları konuşurken görmemiştim ve onun gibi birinin gelip onun yanında öylece oturup konuşması beni fazlasıyla meraklandırıyordu.
Harinin söyledikleriyle onu gülerken görmek beni sinirlendirmeye yetmişti. Benimle konuşmazken onun gibi bir kızla konuşuyor, üstelik gülüyordu.
Canımın acıdığını hissediyordum fakat bu önemli değildi. Hiçbir zaman önemli olmamıştı.
Choi Soobin sonunda benim olacaktı.
★ilk bölüm geldi(: umarım hoşunuza gitmiştir. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Kitabı sevmeniz dileğiyle★
Esi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect || Choi Soobin
Fanfiction★Tamamlandı★ "Belki de daha fazla onun gibi olmalıyım"