•11•

321 38 146
                                    

                         Perfect

Bölüm:11

Sanırım ben kötü biriyim.

Ben sadece sevildiğimi hissetmek istemiştim. Fakat şimdi durup düşünüyorum da neden hep başkaları tarafindan sevilmeyi istemiştim ki? Bununla mutlu mu olacaktım? Peki bu beni gerçekten mutlu edecekti mi?

Ben sanırım hep yanlış şekilde düşünmüştüm. Ben başkaları tarafından değil de kendim tarafından sevilmeliydim. İşte o zaman gerçekten mutlu olabilecektim belki de.

Mutluluğu yanlış şeylerde aramıştım. Fakat mutluluk bana aslında hiç uzak değildi ki. Benim içimdeydi, mutluluk bendim aslında. Benim kendimi sevmem, benim kendim olmamdı.

Fakat ben kendimden önce Soobini sevmeyi denemiştim. Belki de bu yüzden her şey bu hale gelmişti.

Pencereden dışarı bakarken yanağımdan akan yaşı hemen elimle silmiş, daha fazla yol almasına izin vermemiştim. Hem ağlayıp rahatlamak istiyor, hem de kendime güçlü durup ağlamamam gerektiğini söylüyordum.

Ben artık fazlasıyla yorulduğumu hissediyordum.

Dün geceden beri o kadar çok şey düşünmüştüm ki başım fazlasıyla ağrıyordu. Annem dün insanların babamın bizi terk ettiği gerçeğini bildiklerini öğrenmişti. Bu yüzden benimle uzun bir süre kavga etmiş, hesap sormuştu. Ona ne kadar bunda benim bir suçumun olmadığını söylesem de beni dinlememişti. Her zamanki gibi.

Annem her zaman insanların ne dediğini çok fazla önemsemişti. Beni de bu şekilde büyütmüştü. Fakat şimdi düşünüyorum da annem neden böyle yapıyordu ki? Bu bizim hayatımız değil miydi? Dışarıdan hayatımız hakkında konuşmak kolaydı fakat acıları çeken, mutlu olan bizlerdik. O zaman neden diğerlerini umursuyorduk.

İnsanlar asla memnun olmazlardı ki. Hep seni yargılamak için bir şey bulurlardı. İşte bu yüzden ne dediklerini umursamamalıydık.

Anneme çok kırgın olduğumu hissediyordum. Sadece işini ve adını düşünmek yerine bana biraz sevgi verseydi, benimle ilgilenseydi şimdi herşey daha farklı olabilirdi.

Ancak benim annem beni öyle büyütmüştü ki ben sevginin ne olduğunu unutmuştum. Aynı annemin bugün doğum günüm olduğunu unutması gibi.

Doğum günümde annemden güzel şeyler duymayı çok isterdim fakat beni hep olduğu gibi yanıltmamıştı.

Sonunda oturduğum yerden kalkmış ve çantamı alarak aşağı inmiştim. Annem işte olduğu için daha rahat hareket edebiliyordum. Evden çıkıp arabama bindiğimde Jake de gideceğim yerin konumunu atmıştı. Ona bir teşekkür mesajı yazmış daha sonra ise arabayı çalıştırmıştım.

Jake her zaman ihtiyacım olduğunda birileri hakkında kolayca bilgi bulabiliyordu ve bana çok yardım ediyordu.

Geldiğimde arabayı durdurup inmiştim. Büyük ve güzel bir evdi ve aynı şekilde büyük bahçesi vardı. Etrafı yeşilliklerle doluydu. Yıllar sonra onu göreceğimi düşünmek beni heyecanlandırıyordu fakat aynı zamanda da hüzünlendiriyordu.

Evin önünde durmuş ne zaman dışarı çıkacağını beklerken sonunda görmek istediğim kişi elini tutduğu kızıyla dışarı çıkmıştı.

Çok fazla değişilmişti fakat ünlü bir iş adamı olduğu için haberlerde çokça görüyordum. Bu yüzden gördüğüm anda tanımıştım. Hem nasıl tanımaya bilirdim ki?

"Bugün ne yapmak istersin kızım? Bugün tüm günümü sana ayıracağım."

Dedikleriyle kızı sevinmiş ve ona sarılmıştı. O kızının saçını okşarken istemsizce benim elim de saçıma gitmişti. Birinin en son ne zaman saçımı okşadığını hatırlamıyordum.

Oysaki ben onun da kızıydım. Beni nasıl unuta bilmişti ki? Buraya yıllar sonra gelmeye cesaret etmiştim fakat karşısına çıkmaya cesaretim yoktu.

Fakat ne olursa olsun hala babamı seviyordum. Çünkü ben ilk ve son kez onun tarafından sevildiğimi hissetmiştim. Fakat çok fazla kırgındım ona. Eğer beni bırakmasaydı şu an böyle olmayacaktım.

Doğum günümde babamla beraber vakit geçirmeyi, tüm gününü bana ayırmasını isterdim fakat sanırım değil doğum günümü beni bile unutmuştu.

Ne zaman aktığını bilmediğim gözyaşlarımı silmiş ve daha fazla orada durmayarak arabama binmiş ve oradan uzaklaşmıştım.

"Sen hep unutulan taraf olacaksın Seola. Seni kendi annen ve baban bile unutmuş, bir başkası neden seni sevsin ki?"

Kendi kendime söylenerek arabayı sürerken bir anda durdurmuş ve hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.

"Neden hep böyle olmak zorunda?"

Başımı direksiyona yaslayarak uzun bir süre o yolda ağlamış ve durmadan sevilmeyeceğimi kendime hatırlatıp durmuştum.

merhaba. Bu bölümde Seolanın iç dünyasında neler olduğunu daha iyi öğrendik. Lütfen Seolayı sevin. Ona çok üzülüyorum ya. Umarım bölüm hoşunuza gider★
Esi

Perfect || Choi SoobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin