⚛︎ Bir takım olaylar ve bazen çeviriler.
⚛︎ İstek alıyorum, lakin smut olmaması şartıyla.
⚛︎ Çok öyle ciddiye almayın, sıkıntıdan başladığım bir kitap.
Ayakkabılarını çıkar, sağ ayakla gir.
Kim HongJoong: -Sizi ava çıkarken görmüştü. -"Hey oradaki de kim?" -"Burada sıkıştım, bana yardım edin lütfen!" -"Hemen, hanımefendi!" -Yanındaki adamlarına seni düştüğün yerden çıkarmaları için emir vermişti. -"İyi misini-" -Adeta büyülendi. -"Periler kendi çıkamaz mı yani-" -"Efendim, ben peri değilim, kralın kızıyım. Eminim babam sizi ödüllendiricektir beni kurtardığınız için."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Park Seonghwa: -Götürdüğü esirleri kontrol ediyordu. -Sıradan halktan çoğunluğu esir alınmıştı. -O sırada birini gördü. -"Tanrım...Onun sıradan halktan olduğu gerçek mi?" -Eliyle çenenizden zarifce tutup gözlerinizin içine bakmak için hafifçe kaldırdı. -Sizi incitmek istemezdi. -Hayır, kesinlikle size zarar vermedi, vermeyecekte. -Adamlarına sizin için sarayın en güzel odasını hazırlamalarını söyledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jeong Yunho: -Savaş başlattığı ülkenin kralının kızıydın.-Aslında savaşı yendikten sonra askerlerine sarayda ne var ne yoksa kendine almalarını söylemişti. -Ganimet olarak, bilirsin hani. -Ama onların bir kızı saçlarından tutarak yere sert bir şekilde fırlattıklarını görmüştü. -Haliyle yanlarına gidip bu kızın kim olduğunu öğrenmek istedi. -"Kralın kızı. Ne ganimet ama dimi, kralım!" -Kalkmana yardım etmiş, sonraysa cellatlara emir vermişti. -"Kesin şu ikisinin ellerini. Sende iyi misin?" -Ondan korktuğunu anlamıştı."Benden korkmana gerek yok, küçük hanım, sana zarar vermeyeceğim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
