Bölüm 32 :

810 73 90
                                    

" Uyan , beni karanlığa bırakma. Beni papatyaların kenarında göz yaşı dökmeye esir bırakma. "

" Leya senin kardeşindi. Seninde kardeşindi. Siz o kızı canınızdan çok sevdiğiniz iddia ettiniz bana. Ben size güvendim de sizin hayatınızdan çıktım. Siz o kız ölüm , Allah kahretsin , komadayken bir defa olsun yanına girmediniz mi? "

Çağan : Yapamadım. Kardeşimi öyle görmeye dayanamadım. Girdim , yanında oldum elinden tuttum. Gözlerinin o parıltısını bırak yeşil rengini bile görmedim.
Deniz : Göstermiyor kimse. Odasına girmek çok zor. Ben Tuana için izin aldım. Çağan'ın yanına girdi ama Leya'nın yanına sokmuyor kimse.
Yağız : Ya..

Yağız uyanalı yaklaşık bir gün geçmiş uyanır uyanmaz dışarıdaki kalabalığın sevgilisi için olduğununu kavramak zorunda kalmıştı.

Sevgilisinin kalbinin durduğunu kabullenmek başta çok zordu. Yaklaşık dört dakika boyunca doktorlar çabalamıştı. O dört dakika yeni uyanmış Yağız'a yıllar gibi gelmiş olsa dahi sonunda Leya'nın kalbi atmaya başlamış uykusuna kaldığı yerden devam etmişti..

Şimdi odada Yağız hesap soruyordu. Sinirliydi , Leya'nın gözlerinin içine bakarak iyileşmek varken şimdi o cam ekrana bakmak bile zor geliyordu genç çocuğa..

Derin bir nefes almış sinirle odasından çıkmıştı. Yoğun bakım ünitesinin olduğu , eski kaldığı kata gelince yavaşça ilerlemeye başlamış , kendince yüzleşmek istemediği gerçeklere giden yolu uzatmaya çalışmıştı. Yoğun bakım ünitesi yazan yazıyla derin bir nefes vermiş içeri geçip Leya'nın odasının olduğu alana girmişti. Kalbindeki acı artıyordu. Gözleri kızarıyordu..

Şimdi onları ayıran tek şey bir duvardı.

Alnını cama yaslamış sonrasında sesini sadece kendisinin duyacağı bir tonda konuşmaya başlamıştı.

" Özür dilerim..
Benden başka kimse sana iyi gelemez..
Biliyorum bilmeliydim. Çabucak uyanmalı , çabucak seninde uyanmanı beklemeliydim. Uyurken değilde senin başında geçmeliydi onca aylar , onca günler..
Daha dün gibi aklımda terasta sana söylediklerim..
Kalk sevgilim. Kendin dedin benim sana uzaktan gösterdiğim sevgi sana zarar veriyor diye kendin söyledin.
Senden uzakta olduğum her an sana zarar geliyor. Kendimiz şahit olduk ..
Şimdi Allah'ın belası bu cam ekrandan sana kendimi göstermeye çalışıyorum.
Ben burdayım Leya, bırak Çağan'ı , Tuana'yı , Deniz'i..
Beril'i bile bırak.
Ben burdayım sevgilim.."

"Nolur kalk Leya , uyan. Sensiz iyileşmek istemiyorum. Sensiz yaşamak istemiyorum çok erken. Benim seninle birlikte yaşamak istediğim bir hayat varken böylesi çok erken .."

" Kardeşim "

Yağız kafasını yavaşça çevirmiş yanına gelen kişiyle yeniden kafasını cama yaslamıştı. Kimse umrumda değildi. Leya dışında kimse umrunda değildi. Bileğindeki sargı elini sıkmasına engel olsa dahi sinirle ona verdiği acıyla gözlerini kapatmıştı. Kalbi zaten bu acının fazlasını çekerken elindeki sızı neyin de nesiydi?

" Yapma , Leya senin acı çektiğini hissederse çok üzülür. Yapma , yanında olsa izin verir mi ? "

Leya...

Duydukları ile sıktığı elini rahat bırakmış cam alana alnını vurar cinsten yaslamıştı yeniden. Leya bu hissettiklerini hissederse eğer genç kız komadan asla çıkamazdı.

" Deniz , Git. "

Yanına gelen Deniz'di tabiki . Tuana Yağız'ın ağzından duydukları yüzünden Yağız çıkınca ağlamaya başlamış Çağan da yanında kalmıştı. Böylesi herkes açısından en iyisi olacaktı. Beril sakinleştiricinin etkisiyle yeni yeni kendine gelmiş kata girmesiyle derin bir nefes almıştı...

Mágoa | LY • CT [ Tamamlandı ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin