Bölüm 17: Ayrılık

1.2K 79 137
                                    


Leya'nın Anlatımından

"Bazen özgür olabilmen için herşeyi arkanda bırakman gerekir.Seni büyüten acılarında dahil.."

Uyandığımdan beri aklıma sayısız defa yeniden gelen bu sözü düşünerek başlamıştım yeni güne.

Bugün ağlayarak çıktığım okula yeniden dönüyordum. Olayların üzerinden yaklaşık bir ay geçmişti. Çağan, Tuana , Deniz ve Yağız arada sırada okula gitseler dahi ben bu dönemde okula hiç gitmemiş dinlenmiş , kendime vakit ayırmış , düşünmüş , yenilenmiştim. Arada bir aile şirketimize gitmiş ve babamdan bana kalan hisselerin yönetimine de ufakta olsa el atmıştım..

Tüm gelecek planlarım değişmişti. Minik bir pastane açma hayali kurarken artık işletme okuyup bana devir edilecek olan hisselerin başına geçme planları yapmıştım sırf amcam istiyor diye..

Banyoya doğru adım atmış toplamış olduğum saçları özgür bırakmış banyodaki işlerimi halletmiş ve odama geri dönmüştüm. Yatağımı toplamış yaklaşık bir aydır giyilmeyen dün Tuana'nın ısrarı üzerine yıkanıp ütülenen okul gömleğim ve eteğimi üzerime geçirmiştim.

Yağız konusunda hiçbir fikrim yoktu. İki haftadır evimizdeydik ve o da iki haftadır bu eve gelip gidiyordu. Deniz , Çağan ve Tuana ile vakit geçirdiği sürede ben odama çıkar ve odamda zaman geçirir olmuştum.

Benim Yağız'a olan hislerimin küçümsenecek bir durumu yoktu. Ben Yağız'ı her koşulda sevmiştim. Giderken , Ülkü ile beraberken , bana babam hakkında o sözleri söylerken ve onun omzunda ağlarken. İyi veya kötü her koşulda ben Yağız'ı sevmiştim ama değiştiğim anda sevgimi gösteriş biçimimde değişmişti. Uzak durmak istememin sebebi bir bakımdan sevgimi de korumak istememdi. Ben Yağız'ın yakınında olduğum sürece Ülkü'yü de girecektim ve benim Yağız'a karşı sevgim belkide zamanla kendini kaybedecekti..
Ben artık kendimi kontrol etmeye başlamıştım. Yağız'a olan tavırlarımı kontrol etmek zorundaydım.

Yağız'ı ne kadar seviyor olsam dahi bazen bazı şeyler buna izin vermiyordu. O Ülkü ile beraberken ben Yağız'a ne eski bir arkadaş ne de sevdiğim çocuk gözüyle bakamazdım. Yapmayacaktım da ..

Hepimiz acılarını farklı yöne çevirme hakkına sahibiz. Bir çiçeği büyütürken veya bir çocuğu. Büyütürken verdiğimiz ilgi , çaba veya sevgi onu farklı bir yöne çevirir. İlgiyle büyüyen bir çocuk etrafına da ilgilidir. Hayvan sevgisiyle büyüyen bir çocuk hayvanlara karşı da hep sevgili doludur mesela..

Acı da böyledir işte..

İster acınıza göre hayatınızı yaşayın. İsterseniz de  hayatınızı acınıza göre var edin. Ya da bunların hiçbirini yapmayın da hayatınızda acınıza sadece bir anı gözüyle yer verin .
Bir söz vardır.

Geçmişi güzel olmayanın geleceği de güzel olmaz diye..

Hayatımın başındayım. Hayatınızın başındasınız. Her ne olursa olsun. Her ne yaşamış olursam olayım geçmişim sırf bu kadar acıyla dolu diye geleceğim neden böyle geçsin ki?
Geleceğimizi kendimiz var ediyorsak eğer ..
Ellerim beni sonuma götürmeyecek. Ellerim beni yeniden var edecek..

Beni büyütecek bir ailem yok. Beni benden başkası büyütemeyecek ve ben kendimi bir çocuğu eğitircesine eğitme hakkına sahibim. Acımı hayatımın merkezi yapacak bir vaktim yok çünkü yaşıma göre gördüklerim bana bunu öğretti..

17 yaşındayım. Annem terk etmiş , babam ve ablam ölmüş olabilirdi. Ablama hayatım boyunca saygı duyacaktım. Her başarımda ondan söz edecek beni uzaktan göreceğini ve gururla beni izleyeceğini bilerek yaşayacaktım. Nitekim ne anne ne de babam için böyle bir saygı düşüncem yoktu. Gün sonu gözümde her ikiside ölüydü.

Mágoa | LY • CT [ Tamamlandı ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin