Seungmin, parmaklarınız onunkilere sürtündüğünde, umutsuzca dikkat çekme çabalarınızı görmezden gelmeye kararlı bir şekilde bir gülümsemeyle savaştı.
hoşlanmamış gibi değil - sevdi - sadece seni bunun için çalıştırmayı sevdi. bu yüzden kendini onun yanına ittiğinde, elinden geldiğince kıvrıldığında seni tamamen görmezden geldi.
"minnie," diye başladın, sesin sızlanarak çıkıyor, gözleri kocaman açılmış ve bekliyor. cevap vermeyince, elini tuttun ve avuçlarına yerleşmeden önce parmak uçlarına küçük öpücükler kondurdun. "öp beni?" usulca sordun.
Seungmin'in kalbi sana gözünün ucuyla bakarken şişti, yüzündeki umutsuz bakış kalp atışlarını zorladı. "bir şey istediğinde ne diyordun aşkım?" diye sordu, yüzündeki âşık ifadeye bayılarak.
yumuşak bir "lütfen?" diye sızlandığında sırıttı. Koltuğunda kıpırdandı, siz onun yanına kıvrılabilesiniz diye hareket etti, ona beklentiyle baktı.
"tamam bebeğim, sana istediğini vereceğim." alay edercesine konuştu, sana yumuşak bir öpücük vermek için eğildi, sen mırıldandığında dudaklarına doğru kıkırdadı, henüz geri çekilmek istemiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
