HIRSIZ (GAY)

1- BAŞLANGIÇ

Selam✋
Yeni bir hikayeyle karşınızdayım.

Medya: Bohnes . Middle Finger

Umarım beğenirsiniz...
İyi okumalar♥️

/////////

Hafif karanlık ara sokakta temkinli bir şekile yürürken , ceplerimi kontrol ediyordum.

Dün gece sokak serserilerinden çaldığım yetmiş altı dolar, annemin ilaç masraflarına zorlukla yeterken kardeşimin ve evin masraflarına hiç bir şekilde yetmiyordu.

Şehrin kirli havasından dolayı yıldızsız olan gökyüzüne kaldırdım başımı.
Derince bir nefes çektim ciğerlerime, sanki uzun yıllar boyunca boğulmuşum gibi.

Ne kadar fakir ve çaresiz olsakta, hırsızlık yapmak istemiyordum ama yaşımın küçüklüğünden ötürü kimse beni işe almıyordu . İşe almak isteyenlerde öğrenci olduğum için çok az ücret veriyordu. El mecbur para kazanmam ve ailemi geçindirmem gerekiyordu.

Kapşonlumu kafama geçirip yüzümü gizledim. Bu caddelerdeki fakir ve pis barların aksine, daha lüks ve zenginlerin eğlence durağı olan bir kaç yüz metre ötedeki barlar caddesine yol aldım.

Bugün iyi para koparmak istiyordum.

°°°°°

Daha önce çok para kopardığım , caddenin sonundaki rengarenk ışıklar saçan bir gay barın kapısına dikildim. Yaşım on sekizden küçük olduğu için beni içeri almıyorlardı.

Üzerimdeki hırkayı çıkarıp ince belime bağladım sıkıca. Kaçarken düşmesini istemezdim.

Göğüslerimin biraz altına gelen dar tişörtü düzeltip beni herkesin görebileceği bir duvara yaslandım.
Uzun bir bekleyişin ardından kapıdaki korumaların biri ,eli belindeki silahla bana doğru yürümeye başladı.

Yaramazca sırıttım. Bana birşey yapmayacağını biliyordum. Çünkü barın sahibi , korumalardan birinin sivil birine ,el kaldırdığı için kovulduğu herkesçe bilinen bir şeydi.

Karşımda dikilip elini uzatan adama bakıp tek kaşımı kaldırdım sorgularcasına.

"Benimle gelin lütfen." Katı , tereddüte yer vermeyen sesiyle konuşunca tırsmadım değil.

Korktuğumu belli etmemeye çalıştım.
" Neden?" Dedim, kafamı karşımdakinin suratını görmek için daha da kaldırarak.
Herif kazık gibiydi ve kıskanmıyor değildim. Kendimi bildim bileli kısaydım ve boyumun hep uzun olmasını isterdim.

Kaşlarını çattı korkutucu bir ifadeyle.
"Sorgulama." Göz devirip neon ışıklarla süslenmiş lüks mekana göz attım.

En fazla öldürürler canım. Ne olacak sanki. Diye sessizce mırıldandım.
" Tamam." Korumaya beklentiyle bakıp başımı salladım.

Kafasıyla çoğu kişinin sıraya girmiş olduğu kapıyı işaret edip önden yürümeye başladı.
Stresli adımlarla peşine takıldım.

Kapıdan geçer geçmez bizi karşılayan , neon ışıklarla süslenmiş iki uzun koridordu. İnsanların çoğu sağ taraftaki koridorda takılıyorken, sol koridor neredeyse bomboştu ve diğer koridordan daha bakımlıydı.
Sanırsam yönetim kısmı gibi bir şeydi.

Hiç duraksamadan sol koridora yöneldik. En sonuncu siyah kapının önünde durduk. Adam kapıyı iki kere tıklatıp beklemeye başladı.

Birkaç saniye sonra kapıdan , üstü başı dağılmış, bacakları titrek, ağlayan, zayıf bir çocuk çıktı. Kaşlarımı kaldırdım kuşkuyla.

Önümdeki adam içeri girip kapıyı yüzüme kapattı. Bunu umursamadım.
Gözlerim koridorun sonuna doğru yürüyen ,daha doğrusu topallayan çocuğa kaydı. Korkuyla titredim bir an.