2-KARANLIKTAKİ ADAM

4.4K 192 101
                                    

Selamm!

Nasılsınız bebeklerim?

Ben iyiyim tşk😊

Medya : ONE OK ROCK/ RENEGADES

İyi okumalar♥️

//////////

(Yazarın anlatımıyla)

Bir duvarı tamamen aynadan oluşan geniş ama aynı zamanda fazlasıyla iç karartıcı bir odada seksi bir kadının acı ve zevk karışımı iniltileri yankılanıyordu.

Kadın kırmızı bir ışığın vurduğu tek yer olan, odanın tam ortasında ,ellerinden tavana zincirlenmişti. Esmer teni, çoğu bölgesi kan, ter ve çeşitli sıvılardan dolayı gözükmüyordu.

Gözleri kapalıydı. Zevkten mi yoksa acıdan mı ağladığı anlaşılmıyordu.
Tavana bağlı ellerinden birini çekmeye çalıştı. Acıyla çığlık attı. Bileği yaralanmıştı . Dişlerini sıkarak bağırtısını durdurmaya çalıştı.
Anlaşılan birilerinin duymasını istemiyordu.

Ama kadının bağırmama çabası boşuna gitmişti ne yazıkki. Odanın ışık vurmayan köşelerinden birinden erkeksi bir kıkırtı duyuldu. Kadın ilk defa gözlerini açıp, bakışlarını sesin geldiği yere dikti.

Sanki hiç canı acımıyormuş gibi iniltilerini kesip bir anda sus pus oldu.
Odanın karanlığından , esmer, hafif kaslı, zencefil gözleri olan bir adam çıktı. Bembeyaz dişlerini açığa çıkarmış, hoş bir şekilde gülüyordu.

Ama zavallı kadın bu gülüşü hoş bulmamış olacak ki gözlerini kapatıp sessizce ağlamaya başladı.

Adamın yüzündeki hoş gülümseme silindi bir anda. Kadının arkasındaki siyah dolaba doğru yürüyüp altta kalan çekmecelerden birini açtı, hoş parmaklarıyla.

Eline aldığı dikenli siyah kamçıyı , bir tur döndürüp kadına doğru yürüdü.
Kadın adamın topuklarından çıkan sesi duydukça daha da çok ağlıyor ve titriyordu.

Adam kadının dibine girip kafasını boynuna soktu. Derince koklayıp , kadının etini koparacak kadar sert bir şekilde ısırdı. Kadın dudaklarını birbirine bastırdı. " Seni sikmek güzeldi." Dedi sırıtarak.

Adam kadından ayrılıp etrafında bir tur döndü. Kadının arkasına dikilip elindeki kamçıyı sert bir şekilde savurdu. Acı bir çığlık yankılandı loş odada. Kamçının dikenlerinde belli başlı minik et parçaları vardı.

Kadının kalçası ve sırtındaki etler kopmuştu.
Adam onaylamayan mırıltılar çıkarıp kadının karşısına geçti.

" Bu kadarcık şeye bile hemen ağlamaya başlıyorsun. Senin gibi birine hiç yakıştıramadım." Dedi elindeki kamçıyı kadının karın bölgesine savurarak.

Odada derin bir çığlı duyulmuş ve kadın bu kadar acıya dayanamamış , bayılmıştı. Adam elindeki kamçıyı bir köşeye fırlatıp belinden çıkardığı silahla kadının alnının ortasından vurdu.

Boğazını temizleyip cebinden çıkardığı mendille ellerini sildi. Odanın karanlık köşesine yürüdü. Artık görünmüyordu.
" Cedric!?" Diye bağırdı kibar sesiyle.
Yutkunma sesi geldi. Anlaşılan bir şeyler içiyordu.

Çok geçmeden odanın kapısı tıklanıp , gir , sesi duyulunca açıldı. Takım elbiseli karizmatik bir adam gözüktü. Kafasını eğip elinin tekini kalbine vurdu bir kez.

" Evet efendim?" Dedi buyurgan sesiyle.
Karanlıktaki adam " Şu kadını yakıp , bir yerlere gömün. Odayı da temizlemeyi unutmayın." Dedi ve karanlıktan çıkıp kadına bir bakış attı.

" Ayrıca, dün bana çarpan çocuğun dosyalarını odama getirin!" Dedi sinsice sırıtarak. Aklından neler geçtiği hiç bir şekilde anlaşılmıyordu. Kadına son bir kez baktı.

Ardından iğrentiyle yüzünü buruşturup odadan çıktı. Bu kadına az bile yaptığını düşünüyordu. Kendi hemcinslerini başkalarına satan ve onlara eziyet eden birine daha çok işkence etmek isterdi. Ama bu akşam önemli bir yemeği vardı.

Arkasında bıraktığı adamsa cebinden çıkardığı telefonla birilerini aradı ve o da odadan çıkıp gitti.

°°°°°

(Kahraman bakış açısıyla)

Tek elim, cebimdeki parayı sımsıkı tutarken, topallayan ayağımla elverdiğince eczaneye doğru yürüyordum.
Annemin ilaçları bitmişti , aynılarından bir kaç tane daha alıp stok yapmayı düşünüyordum.

Bardaki heriften çaldığım para bize birkaç hafta yeterde artardı.
Bu sefer her zamankinden fazlaca para koparmıştım ve keyfim oldukça yerindeydi.

Islık çala çala eczanenin kapısını açtım ve içeri girdim. Dışarıdakinin aksine buradaki sıcak hava bedenimi mayıştırmış ve rahatlatmıştı. Derin bir nefes alıp tezgahta duran kadına yürüdüm. " Buyur Axel?" Dedi tek kaşını kaldırıp. Beni pek sevmezdi.

Cebimden annemin ilaç reçetesini çıkarıp önüne koydum." Bir kaç tane alayım lütfen." Bir şey demeden ilaçların olduğu arka odaya girdi.

Kenarda bulunan kırmızı deri koltuklardan birine oturdum.
İçeriyi sanki daha önce hiç görmemişim gibi incelerken gözüme kız kardeşimin daha önce istediği ama paramın yetmediği ve alamadığım , süslü ve ışıklı diş fırçaları takıldı.

Bu paranın bize fazlasıyla yeteceğinin bilincinde olarak mutlulukla sırıttım.
Ayağa kalkıp karşıdaki diş fırçalarına yürüdüm. İçlerinden prensesli olanı alıp inceledim. Bunu beğenebilirdi.

Elimdekini tezgaha koyup kadını beklemeye devam ettim. Çok geçmeden elinde bir kaç paketle Jenna, yani eczacı gözüktü. Elindekileri bir poşete yerleştirip , tezgaha koydu.

Diş fırçasını da gösterip poşetin içine koydum. " Bunu da alıyorum." Şüpheyle baktı bir süre. " Yeteri kadar paran varmı?" Dedi kuşkuyla. Çalacağımdan falan korkuyordu herhalde.

Göz devirip cebimden yeteri kadar para çıkarıp Jenna'ya verdim. Bir şey demesini beklemeden ceketime sarınarak sıcak mekandan çıktım.

Poşeti bir koluma takıp markete yürüdüm bu sefer. Kardeşimle abur cubur yemeyeli bayağı olmuştu.

///////////

Eveet bu bölüm bu kadar bebekler.

Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin 😁

Gelecek bölümde görüşürüz 🤗

BAYBAYYYYYY 🏳️‍🌈♥️✨

HIRSIZ (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin