7- PARA PARA

1.5K 96 39
                                    

Merhabalarr ben geldim.
Uzun zaman sonra. Evet çok hayırsızım kabul ediyorum (〒﹏〒)

İyi okumalar♥️

°°°°°°°°°°°°°°°°

Götüm dona dona okulun çıkış kapısının biraz ilerisinde sırtımı duvara yaslamış, Brendondan arakladığım sigarayı tüttürüyordum.

O da ağzında sigarayla ters ters bana bakıyordu. Ne var canım, alt tarafı kalan son iki daldan birini almıştım.

" Bana paket borçlusun kanka. Haberin olsun." Dedi ağzından çıkardığı bitmiş sigarayı arkamızdaki betonda söndürürken.

Göz devirip bende henüz yarısı kadar kalan sigarayı duvara bastırdım. Beğenmemiştim zaten. Birdaha denemeyi düşünmüyordum.

" Ne abarttın amınakoyim alırız." Dedim yandan önünden geçip okul kapısına doğru yürürken.

Arkadan yetişip elini omzuma attı ve benimle beraber yürümeye başladı.
" Aferin. Adam ol." Dedi sırıtarak.

Sinirle elini omzumdan atıp okul kapısından içeri girdim." Siktir lan. Git başımdan!" Elindeki duvarın dibinde unuttuğum çantamı da alarak ona arkamı dönüp yürümeye başladım.

" Aşkım bana çok kırıcı konuşuyorsun bak bu aralar. Kırılıyorum." Diye bağırdı arkadan güldüğü belli olan sesiyle.

Bende sırıtıp el salladım görüşürüz anlamında.
Oda çok durmadan bir sokak ötedeki arabasına doğru yürümeye başladı.

Elimdeki çantayı tek koluma asarak okulun içine girdim. Önce lavaboya uğramam gerekiyordu.

Hemen zemin kattaki erkekler tuvaletine girip etrafa bakındım. İçeride başka biri olunca rahat edemiyordum. Neden bilmiyorum.

Aynanın karşısına geçip şöyle bir baktım üstüme. Mal Brendon yüzünden gömleğim kırışmıştı yine. Her zaman ütülü ve temiz giyinmeye çalışırdım.

Kendimi bildim bileli bakımlı olmayı sevmişimdir. Bu konuda babama çekmiştim. Ondan aldığım tek iyi özellik buydu sanırım.

Son olarak soğuktan kızarmış burnuma ve yanaklarıma baktım ve birkaç kere elimle su çarptım. Saçıma da çeki düzen verip sınıfıma doğru yol aldım.

Henüz bir kaç kişi anca gelmişti.
İçeri şöyle bir göz gezdirdiğimde sırama oturan bir oğlan gördüm. Yeniydi sanırım. Daha önce hiç görmemiştim.

Kulak üstü siyah bir kulaklıkla müzik dinliyordu. Sesi dışarı kadar çıkıyordu. Kafasını da elindeki telefona gömmüştü.
Yüzü uzun koyu kahve saçlarından dolayı gözükmüyordu.

Daha fazla incelemeden sırama doğru yürümeye başladım. Çantamı yandaki askılığa asmadan önce defterimi ve kitaplarımı çıkarıp önüme koydum.

İlk ders fizikti. Çok sevmesemde idare ediyordum işte.

Çok geçmeden sınıf dolmaya başladı. Bir kaç dakika sonra da öğretmenler zili çaldığı anda yaşlı adam baskına yapar gibi içeri daldı. Herkes onun bu hareketlerine alıştığı için kimse garipsemedi.

Yanımdaki yeni çocuk dahil. Çünkü kafası hala telefona gömülüydü.
Onunla ilgilenmeden hocanın konuşmalarını dinlemeye başladım.

" Günaydın arkadaşlar. Herkes yerine otursun hadi. Yoklamayı alıyorum." Dedi öğretmenler masasına evrak çantasını koyup.

İsimler okunurken en son yeni çocuğun adı okundu. Adı Luis'di. Hala kafası telefona gömülen çocuğun omzunu dürttüm. Kulaklığını çıkarıp bana baktı.
Hocayı işaret ettim.

HIRSIZ (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin