Merhaba güzel insanlar🤗
Ben gelmiş bulunmaktayım gördüğünüz gibi👀
Medya: LOUANE/ JE VOLE
Kadın çok güzel söylüyor. Dinleyin bence💕Lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınız✍️
İyi okumalar ♥️
/////////////
Ilık esen bir rüzgar eşliğinde Brendon'ın bana işi ayarladığı yere doğru yürüyordum. Onunla orada buluşacaktık.
Annem ve kardeşimin yanında onlara göz kulak olabilecek birini ayarlayabilmiştim neyseki. Sadece bir kaç saat için iki yüz dolara anlaşmıştık kadınla.
Kabul, biraz pahalıydı ama acilen bir bakıcı bulmam gerektiği için önüme ilk gelenle ayarlamıştım işi.
Bakıcı genç bir üniversiteli kızdı. Paraya ihtiyacı vardı ve böyle bir işe başvurmuşru.
Umarım annem kızı sever diye düşündüm içimden. Yoksa annem o kızla yan yana kaldığı her saniye kız intihar etme sonucu , dünyaya gözlerini yumabilirdi.
Gülerek korkunç ama komik düşüncelerimi aklımdan def ettim.
Ve yoluma baktım. Yavaş yavaş zengin semtlerin bulunduğu alanlara yaklaşıyordum.Garson olarak çalışcağımız davet dünyaca tanınan iş insanlarından oluşuyordu.
Bundan dolayı en azından bardaki heriften çaldığım para kadar kazanacaktım. Ve bu parayı hırsızlık yaparak kazanmayacağım için oldukça mutluydum.
Bu günlerde gerçekten de çok şanslıydım. Annemi ve kardeşimi bu kadar mutlu görmeyeli epey uzun zaman olmuştu. Haliyle onlar mutlu olunca bende mutlu oluyordum.
Heyecanla temiz havadan derin bir nefes çekip yoluma devam ettim.
°°°°°
Brendon kahkahalarla gülerken ben aynada kendime bakıp somurtuyordum.
Garsonluk için verdikleri giysi üzerime çuval gibi olmuştu.
Üstelik başka hiç kıyafet yoktu.Hala gülen Brendona tersçe bir bakış atıp üstümdeki gömleği bir çırpıda çıkardım.
İçerinin sıcaklığı ile gömleğin bolluğu buluşunca , sanki sonbahar ayında değil de yaz ayının en kurak günündeymiş gibi terlemiştim.
Brendon gülmeyi kesip vücudumu şöyle bir süzdü. " Ohoo dostum vücudun aynı ergen kızlar kadar sıska. " Dedi ıslık çalarak.
Dediği şeyi takmadan gömleği suratına fırlattım ve odadan çıktım. Asansaörü es geçip merdivenlere yöneldim. Buranın merdivenleri bile güzeldi amk. Burası benim olsaydı merdivenlerde yatıp kalkardım.
İdarenin altın işlemeli tokmağını çaldım iki kere. Gir sesini duyduktan sonra kapıyı yavaşça açıp içeri girdim.
İlk gözüme ilişen şey odanın tam ortasındaki gösterişli masanın arkasında oturan kadın oldu.Altın işlemeli sandalyesinden kalkıp zarif adımlarla masasının önündeki sandalyelerden birine oturdu.
Üzerinde , uzun boyuna yakışan kırmızı bir elbise ve siyah topuklu vardı. Uzun olduğunu tahmin ettiğim çakma sarı saçlarını şık bir topuz yapmıştı.
" Oturmaz mısın genç adam?" Dedi dolgun kırmızı dudaklarını yalayarak.
" Tabii efendim." Deyip karşısındaki sandalyeye oturdum.Tek kaşını kaldırıp , ne soracaksan sor, dermiş gibi baktı. Boğazımı temizleyip çıplak üzerimi gösterdim. " Efendim, ben bu akşam garson olarak davette bulunacağım. Ama bana göre bir giysi kalmamış ne yazık ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRSIZ (GAY)
Teen FictionHırsızlık yaparak hayata tutunmaya çalışan Axel ve onu , ya derin bir çukura sokacak ya da onu aydınlığa kavuşturacak Cliff...