I love your brother| changlix

¤¤¤

' felix !'

Elimdeki mısırı dökmemeye özen göstererek şaşkınca etrafa bakan felixe doğru ilerledim.

' changbin! Üzgünüm çok beklettim mi?'

' çok değil?'

Bir saat kırk yedi dakika..

' neyse hadi girelim filmin başlamasına üç dakika kaldı '

' peki'

**

Hadi ama

Şu klasik sinema fantezisini yaşamak istiyorum artık

Agresif bir şekilde mısır yerken elimin ne zaman felixinkiyle buluşacağını merak ediyorum doğrusu

' changbin.'

Felix kulağıma fısıldadığın da onunla göz teması kurdum anında. Minik gözleri karanlıkta bile parlıyordu

' biraz yavaş yesen filmin bitmesine daha bir saat var ama tüm mısırı yedin '

Tanrım. Al canımı lütfen daha fazla bekleme

' ah üzgünüm ben dalınca '

' sorun değil '

Kısaca gülümseyip önüne döndüğünde biraz daha onu izledim

Kalbim yerinden çıkacak gibiydi ama sanki o yıllardır randevuya çıkıyormuşuz gibi çok rahattı

**

Filim bitti. Ne elim eline değdi ne de felix korkup bana sarıldı..

Tatlı tatlı filmi bitirdik ve çıktık.

' Felix direkt eve gitmeyelim senin için de uygunsa bir şeyler içelim'

Felix gülümsediğinde tekrar ve tekrar bende gülümsedim

' tabii..'

Oturacak bir yer bulup felixi oraya sürüklediğimde bana ayak uydurmuştu

Gelen garsona siparişleri verirken gözlerimiz buluştu

' changbin'

' efendim?'

Gergince elleriyle oynadığında ellerini tutup ona gülümsedim. Gergin olması en son istediğim şey bile değildi

' biz şimdi randevuya da çıktık ya..'

Konunun az çok nereye geleceğini bildiğimden sözünü bitirmesini bekledim

' ablama... söyleyeceğiz değil mi?'

Yun cidden tek pürüz dü. Nedeni de açık ki bendim. En başında onu reddetseydim belki işler bu kadar zorlaşmaz hatta şu an felixle sevgili bile olabilirdik

' ben.. istiyorum. Ablama söylemek cidden istiyorum ama beni reddederse ona sunacak hiçbir mazeretim veya savunmam olmaz biliyorsun sende '

Gergince ensemi kaşıdığımda elimi kendi ellerine kenetlenip öpmüştü

' peki o zaman biraz daha bekleriz '

Içten bir şekilde gülümsemeye çalışırken bile zorlandığı çok açıktı ona böyle hissettirdiğim için cidden bok gibiydim 

Hızla kenetli ellerimizin birini dudaklarıma görürdüm ve uzun bir öpücük bıraktım

' felix-'

Çalan telefonla sözüm yarım kalırken arayan kişiyi görmemle gözlerimin büyümesine engel olamazken felixin merak dolu bakışlarıyla telefonu açıp kulağıma görürdüm

'Alo'

' seo changbin hemen kardeşimin elini bırakıyorsun ve bana hesap veriyorsun şimdi!'

Yun olağanca siniriyle fısıldarken arkamda hissettiğim nefes sesiyle felixe baktım arkama korku dolu şekilde baktığında az sonra neler olacağını az çok tahmin ediyordum
***

Çok fazla beklettigim için özür dilerim umarım hala kitabı okuyanlar vardır...

Uzun bir köy tatilinin sonunda anca yazmaya fırsat buldum( klasik köy internet sorunları )

Neyse umarım hala kitabı okuyan ve oy veren okuyucularım buradadır..

Beklediğiniz için teşekkürler