10~ Olamaz.. Güçlerim!

188 9 7
                                    

Multide Nisa. Kontrol Kız.

İyi okumalar.

------o------

Kontrol Kız'dan:

Sayidide kurbağa olmaktan kurtardık.. Eve gittim kosarak. Daha sonra odama girip bilgisayarı açtım. Oun oynuyordum.. Şu güç canavarlar falan kendime zaman ayıramıyorum ya!

Daha sonra susadıgımı farkettim. O sırada şansıma içeri kardeşim girdi. "Pist bana su getirsene!" dedim ona.. O da bana dönüp ukalaca "Yok ya! Ayakların çalışıyo demi?! Git kendin al!"

Off bu cocuk beni sinir ediyo. Tuttum kollarından ve onu önüme getirdim. Onun gözlerine baktım. Onu kontrolüm altına aldım. Gözlerim mora dönüştü.. Daha sonra onun ki de mor oldu..

"Hemen bana su getir!"dedim.. Ama daha sonra birden heryer karardı ve sonsuzluğa ışınladım . O adam! Bize güç veren! Gizemli siyah adam..

"Kontrol kız! Gücünü kendi çıkarların icin kullanamassın!" dedi ürkütücü bir ses.. Sanırım bu oydu. "Ama ben.." "Bak bu sana uyarı eğer ikinci kez böyle birsey yaptıgını görürsem güçlerine veda et! "

Daha sonra birden hersey eski haline döndü. Bilgisayarın basında oturmusum. Kardesim odama yeni geliyo."Pist bana su....." inanmıyorum. O ana döndüm.. Vay canına.. "Ne dedin?'' "Yok bisi ya..." dedim ve bilgisayara döndüm..

Birden saatim titremeye başladı, düğmeye bastım. Melih mesaj göndermişti bize anlaşılan . Melih"Arkadaslar sembol nereleri açabilir diye arastırırken bir yer buldum. Bir kapı var sembolle orayı acabiliriz. Delik tam sembolun seklinde! Hadi parka gelin hemen!"

-

Arkadaslarım gelmis bile beni bekliyorlar. Sonra Melih saatini açtı ve söyledigi binayı ve deligi sembol biciminde olan kapısını gösterdi.. Buse merakla '' Nerdeymiş bu ?! Nasıl gidicez!?" dedi.

Melih''Beni takip edin yolu biliyorum.." daha sonra ormana doğru yürümeye başladık.. Hepimiz Melihi takip ediyorduk.

-

Bi mantarın önünde durduk. Mantar digerlerinden farklıydı.. "İste giriş burda!"dediğinde hepimiz şaşkınca Melihe döndük. Sonra da mantara baktık. "Nası ya!?" dedim şaşkın bir şekilde.

Melih "Böyle'' Melih mantarı bir kapak gibi actı. Birden mantar koca bir kapıya dönüstü. Kapının içinden ışıklar çıkıyordu.

Melih '' Hadi gelin.. '' diyip içeri girdi.. Biz de arkasından kapıdan geçtik. Burası yemyesil ağaclar, cicekler. Buse"Burası tam benlik!" diyip güldü.. Daha sonra koca bir bina gördük yemyeşil alanda..

Binanın kapısının deligi gercekten de sembolun saklindeydi. Daha sonra binaya doğru yürümeye basladık. Gidiyoruz ama gidemiyoruz sanki. Daha sonra bina birden uzamaya basladı.

"Arkadaslar bina mı uzuyo bana mı öyle geliyo?!" diyr sordum. Büşra "Hayır Nusa bina uzamıyor biz küçülüyoruz!" daha sonra arkamı dondum ki bir canavar! Arkamızda bizim üzerimize toz serpiyor! İste bizi kuculten sey bu!

Daha sonra canavar ayağını bizim üzerimize getirdi. Tam üstümüze basıp bizi edecekken, ayağını kontrol edip durdurdum. Bundan faydalanıp hemen kaçtık ordan.

Buse yerdeki sarmasıkları uzattı ve canavarın boyunda olmamızı sağladı. Sonra Büşra yere dokundu ve ısı verdi. Kırmızılıklar canavarın ayağına kadar ulaştı. Sonra canavar ısıya dayanamayıp zıplamaya başladı.

Sonra Pervin ellerini canavara doğrulttu ve ellerinden melodiler çıktı. Melodiler canavarin etrafını sardı. Sonra canavar sese dayanamayıp yere yığıldı.

Son olarak Sayid elini canavara doğrulttu. Elinden çıkan kahverengi ışınlar toprak oluo canavarın üstğne geldi.. Sonra Sayid onu toprağın icine gömdü.

"Nasıl eski halimizi döneceğiz!?" diye sordu Buse, sonra birden uzaktaki bir çeşme dikkatimi çekti.. '' Bakın bi çeşme. Bi işe yarayabilir. '' Hepsi çeşmeye baktı.

Daha sonra Buse üstünde durduğumuz sarmaşığı çeşmeye yöbeltti.. Çeşmenin yanına geldiğimde çeşmeden renkli su çıktığını gördük..

Çıkan su parlıyordu. O sırads çeşmenin üstünde yazan yazıyo okumaya başladık. 'İcersen bu sudan,dönersin eskide neysen!' yazıyordu.

Sonra muslugun yanına yaklastik. Suyun altına geçtik. Ağzımızı açtık. Daha sonra birden hepimiz eski halimize döndük.

Sırıl sıklamdık.. Hepimiz Büşraya döndük. Büşra da anlar bi şekilde kafasını salladı daha sonra ateşler yaratıp etrafa yaydı ve kurumamızı sağladı..

Melih''Hadi şurdaki binaya gidelim ve şu sembolü yerleştirelim'' diyio sembolü gösterdi Melih. Daha sonra hep birlikte binaya doğru gittik.

-

Binanın önüne gelmiştik. Melih yanında taşıdığı kucuk çantasından sembolü çıkarttı ve kapının deliğine yerlestirildi.. Sonra kapı açıldı..

Melih '' İşe yaradı! Demek bu sembol bir nevi anahtarmış. '' Sayid '' Bakalım bina da ne var? '' kapıdan içeri bakarken birimi gördük. İcerde biri kosuyordu. Ama ustu örtülüydü.

Hemen içeri girdik ve peşinden kosmaya başladık. Daha sonra bi odaya girdi. Ardından bizde ama içeri girsiğimizde kimse yoktu!?

'' Nerde bu adam!?" diye sordu Pervin. '' Asıl soru o adam da kimdi? '' dedim. Odayı incelemeye koyulduk.. Odada sadece bir masa, koltuk ve bir yığın mektup vardı.

Sayid raflarda bir sey gordu. Ve dikkatini çekti. Onu eline aldı. Daha sonra oda kırmızılaşmaya başladı. "Kırmızı alarm! İzinsiz giris!!" bina yıkılmaya basladı. Tavan çöküyordu.

Büşra '' Sayid naptın?! '' Sayid aldığı şeyi yerine koydu ama artık olan olmuştu.. O sırada Melih mektuplara eğilmiş onları çantasına doldurmaya çalışıyor..

'' Melih napıyorsun? '' MelihBu mektuplar kim bilir hangi sırrı barındırıyor? ! Olamaz bunları hemen almalıyız. '' dedi. Buse '' Çocuklar bina yıkılıyor! Altında kalacağız! '' diye bağırdı.

Melihin yanına gidip onu cektim."Melih sacmalama! Bina yıkılmak üzere!! " Melih "Ama daha çoğunu alamadım!" "Boşver!!" daha sonra hızlıca binadan çıktık. Sonra koca bina yıkıldı.

"Olamaz sembol!!" dedim panikle. Melih "Bosver artık yeni ipucumuz!.. Bu mektuplar!" diyip Melih çantasındaki mektupları gösterdi. Sonra hep birlikte çıkışa yöneldik..

Mantarın açtığı kapıdan geçtik ve kendi dünyamıza geldik.

-

Hemen bakkala gittim. Cok açtım ! Ahh açlıktan ölüyordum! Orda çok leziz duran bir çikolata istedim. Adam bana çikolatayı uzattı.

Bende parayı vermek için cebimi aradım.. Ama hiç param yoktu. Adama '' Ben daha sonra versem olmaz mı? '' dedim. Adam bana kaşlarını çatıp baktı. '' Olmaz! '' diyip çikolatayı geri aldı.

Daha sonra aklıma onu kontrol etmek geldi. Gözlerine baktım adamın. Mor gözlerimle. Sonra onun gözleri de mora dönüştü. "Bana hemen çikolatayı ver!!" derken yine kendimi o sonsuzlukta buldum. Ve yine o adam.. Gizemli adam..

"Nisa! Güçlerini çıkarların için kullanmayacağını sana daha önce söylemiştim.. " "Benim adım kontrol kız neden bana Nisa diyorsun?!" "Artık degil! Guclerini elinden alacağım! Arkadaşların bu konuda hiç birşey hatırlamıyacak.. Senin güçlere sahip olduğunu, maceralara seninde katıldığını.. Her şeyi unutacaklar!"

Korkarak "Hayır bunu yapma!!" dedim.. Ama gizemli adam kararlıydı.. Elini bana uzattı ve ışıklar çıktı.. Heryer aydınlandı.. Son kez bağırdım..

"Hayır! Güclerim!!.."

------o------

Oy verip yorum yaparsanız sevinirim.. :))

BÜYÜK SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin