(Ek Bölüm 4)25~Eskisi Gibi

42 5 1
                                    


Sırtımızda ki sırt çantalarımızla sallana sallana yürüyorduk. Heyecan dolu, ormana gidiyorduk. Elimizde de  büyü kitapları vardı. E tabiki de dayanamıyıp giderken okuyacaktık.

Pervin elindeki kitaba gözünü dikmiş ayırmıyordu. Diğerleri de aynı onun gibiydi. Ben de elimdeki taşlarla süslenmiş eski bi büyü kitabına bakıyordum.

Sayfalarında göz gezdiriyorum. '' Bunlar neden türkçe değil ki? Hiç bişi anlamıyorum. '' diye yakında Sayid. Nuri '' Hah! En azından açıklamaları türkçe. '' dedi.

Büyü değişik bir dille yazılmıştı. Okuyabiliyorduk. İngilizceye benziyordu biraz ama değildi. Ve büyünün ne işe yaradığı altında türkçe yazıyordu. İçimden bi kaç büyüyü okuyordum. Küre elimde olmadığı için işe yaramadı zaten.

  Ormana az yolumuz kala okulun önünden geçmemiz gerekiyordu. Kafalarımız kitaplara gömük yürürken bi ses duydum. '' Hey, çocuklar! '' tanıdıktı. Bu eski arkadaşımız Sühandı. Yüzümdeki gülümsemeyle kitabı kapadım. Onunla uzun zamandır görüşmemiştik.

Ben değil, diğerleri de büyü kitaplarını kapatmış ve sırt çantasına koyuyordu. Ama tahmin edin kim hariç. Tabiki Pervin. Kitabı yiyecek resmen! O kadar dikkatli bakıyorki Sühanı duymamıştır kesin..

Sühan yanımıza yaklaştı. '' Oo Sühan sen gelir miydin buralara?'' dedi gülümseyerek Büşra. '' Haha, doğru. Uzun zamandır yoktum. Sizi özledim. Bi görüşmek istemiştim o kadar. '' dedi. Nisa '' İyi bakalım, hoşgeldin.. ''

Sühanın gözü Pervine takıldı. " Pero, o elindeki ne? '' Pervin onu durmuyordu. '' Peroo! '' hala duymuyordu. Buse Pervinin koluna vurdu. Sarsılan Pervin şaşkınlıkla kapadı kitabı. '' Ne, ne var?? ''

Pervin Sühanı görünce güldü'' Sühan naber karşiim? '' dediğinde hepimiz kahkahalarla güldük. Ama bizden hızlı davranan Buse Pervinin elindeki büyü kitabını hemen sırt çantasına koydu. Sühan bunları görmemeliydi. Ve en son bu kitapların ne olduğunu sormuştu.

Sühan'ın telefonu titredi. Çıkarıp baktı. '' Ah benim gitmem gerek.'' diyip giderken döndü bize '' Bu arada siz nereye gidiyorsunuz, çantaları almış?'' Hepimiz ne diyeceğimizi bilemedik ve panik yaptık.

Büşra durdu ve soğukkanlılıkla cevapladı '' Okula gidiyoruz. '' Cümlenin mantıksızlığının saçmalığı? '' Okul mu neden? '' diye sorguladı tabi Sühan da. '' Iı şeyden işte.. '' diye kekeledim. Ben de ne diyeceğimi bilememiştim..

Pervin atıldı '' Ya okulda bizden küçük bi çocuk vardı. Ama onla iyi anlaşırdık.'' Tamamen sallıyordu.. Pervin devam etti. Sühanın garip bakışları eşliğinde '' İşte o dedi bize, bi projesi varmış.. Büyük bişey. Ve bizden yardım istedi. Bizde malzemeleri aldık ve yanına, okula geldik. '' diyip sırt çantasını gösterdi.

'' Hangi çocuk ya hatırlayamadım. Adı neydi? '' Nisa '' Şeyy.. '' Sayid '' Geç kaldık hadi.. Iı çocuk bizi beklemesin değil mi? '' Nuri '' Aynen, Sühan sen de gitmiyor muydun zaten? '' ''Evet, doğru ben gideyim en iyisi. Görüşürüz çocuklar! '' dedi Sühan..

O gözden kaybolurken bizde hızla ormana ilerledik. Ağaçların arasından geçmeye başlamıştık. Buse endişeyle '' Az daha büyü kitabını görecekti! '' Büşra '' Aynen. Ya sırt çantalarımıza baksaydı. Güç kürelerimizi görürdü!'' Sayid '' Neden çantamıza baksın ki? '' ''Ah ne bileyim. Panikledim. Beynim en kötü seneryalora çalışıyordu! ''

Cidden ucuz kurtulmuştuk. Sühan daha fazla soru sormadan onu atlattık. Ağaçların, çalıların arasından ilerliyorduk. Nuri '' Tamam burada yapabiliriz hem artık ev falanda gözükmüyor. Ve burası düz. '' dedi. Ona katılarak kafamızı salladık..

BÜYÜK SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin