Çınlama

252 6 2
                                    

Murat kulağının çınlaması ile ile uyanın ama bu seferki geçen seferkiler gibi değildir.Kafasını ellerinin arasına alır ve çınlamanın geçmesini bekler.

Çınlama geçtiğinde kafasını kaldırır ve artık ezberlediği hastane odasının içinde göz gezdirir.Işık açmak için ayağa kalkar ve yüremeye başlar.Işık düğmesine basınca ışık yanmaz.Görevlileri çağırmak için odasından çıkar ama gördüğünden korkar.Bütün kolidor loş bir görüntüdedir ve cisimler zar zor seciliyodur.

Ne olduğunu merak ederken aşağıdaki kattan bir ses gelir sanki bir bebek ağlıyor.

Önce bir korku gelir içine ama sonra bebeğin yardıma ihtiyacı olduğunu düşünür.

Merdivenlerden aşağıya inerken hava serinler içine bir ürperti gelir.Nefes verdiğinde ağzından yoğun bir buhar cıkar. Ellerini bir birine kentler ve nefesi ile ellerini ısıtmaya çalışır.

Olanlara anlam vermeye çalışırkan aşağı kata ayağını basmıştır.Ama onu uyandıran çınlama gene tüm yoğunluğu ile başlamıştır.Bu seferki daha da fazla çınlama yapıyor adeta kafasını patlatıyordu.Dişlerini sıktı ve kafasını tekrar ellerinin arasına aldı.

Birkaç saniye süren çınlama nihayet kesilince önüne baktı ve bir anda önünde siyah bir takım elbise giymiş kırmızı kıravatlı bir adam belirdi ve daha ne olduğunu anlayamayan Murat bir çığlık atamadan adam kayboldu.Sanki bir flash patlaması gibi bir anda ortaya çıkıp yok olmuştu.

Murat'ın kalp atışları hızlandı kanı adrenalin ile doldu.Bir an arkasına bile bakmadan kaçacaktı ama sonra bebeğin ağlamasını tekrar işitti.Kendi kendine olduğu yerde durdu ve derin bir nefes aldı.Sadece korkudan hayal gördüm dedi içinden.Duruşunu dikleştirdi ve hafifçe yanağına vurdu.

Hızlı ve emin adım larla sağ kolidora doğru yürümeye başladı.Bebek sesi her adımında dahada yaklaşıyordu.Bir kapı çıktı önüne Murat kapının üstündeki yazıya baktığında yeni doğan yazısını okuyan bildi sadece.Tabelanın üstüne bir sıvı sıçramıştı ve yazıyı kapatıyordu.

Elini kapının koluna uzattı ve gene çınlama başladı ama bu seferki kısa sürmüştü.Kapıya tekrar elini uzattı ama kapı rahatsız edici bir gıcırtı ile daha o dakanmadan aralandı.

Murat önce bir durakladı ardından kapıyı iterek sonuna kadar açtı.Adımını içeri atar atmaz sanki izleniyormuş gibi hissetti,tüm tüyleri diken diken olmuştu.Arkasındaki karanlık kolidora baktı.Hiçlik.Büyük bir hiçlik sadece git gide kararan kolidor.Tekrar önüne baktı ve ilerlemeye başladı içerde bebeklerin koyulduğu o küvezler vardı.

Ama içleri balçık gibi siyah bir sıvı ile kaplıydı sanki bişey patlamışcasına küvezlerin her yerine sıçramıştı.Bunların ne olduğuna kafa yormadan direk en sonuncu küveze doğru gitti.Ağlama hala devam ediyordu.

Murat küveze baktığında nefesi kesildi,adrenalin gene damarlarına hücum etti.Gördüğü şey bir bebekti ama yarı çürümüş bir cesetti ve o şeyle göz göze geldiğinde bebek gülmeye başladı,ona ayit olmayan bir tatlılıkla.

HASTANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin