Kısa bir yolculuk

99 6 2
                                    

Murat sağa döndü ve koridorda ilerlemeye başladı.Kapıları teker teker geçerken her an birisinin ardındaki karanlıktan birşey çıkacak mı diye bir o kapıya bir şu kapıya bakıyordu.

Merak ediyordu sıradakinin ne olucağını.Adımlarını yavaşlattı ve durdu çünkü gıcırtı duymuştu.Arkasından gelmiş ti.Soluna döndüğünde 210.odanın kapısı aralanmıştı.

Murat endişeyle sol duvara doğru yaklaştı ve içeri baktı.Kapının aralığından dışarı bir ışık yansıyordu.Bu ışık içerideki dizüstü bilgisayardan geliyordu.

Bilgisayarın başında bir doktor durmuş klavyeye sürekli bir şeyler yazıyordu.Murat adamın ellerini takip etti.Sürekli aynı yerlerde gidip geliyordu aynı tuşlar art arda tıklanıyordu.

Adam bir anda klavyeyi bıraktı ve eline fareyi aldı bir kez tıkladı ve yazıların boyutu arttı.Murat'ın nefesi kesildi ve gözleri korku ile açıldı.Şöyle yazıyordu;

ARKANA BAK!

Tam o anda bir inilti ve çığlık duydu sanki iki kişi vardı biri iniltiler çıkartıyordu.Diğeri ise çığlık atıyordu.

Arkasına göz ucu ile baktığında parlak bir şeyin gözüne yaklaştığını gördü.Hemen eğildi ve geriye sıçradı.

Kendini topladığında karşısında bir deri bir kemik kalmış yarı çıplak bir adam gördü.O kadar zayıftıki derisinin altındaki kemiklerin hepsi görünüyordu adata.Derisinin her yeri güneş lekeleri ile kaplıydı.Kafatasını andıran suratında gözleri aşırı derecede açıktı sanki dışarı doğru çıkmışlardı.

Kafası sürekli sallanan bu adam Murat'a bakıyordu ve suratına bir gülümseme yerleştirdi.Sanki kurbanı ondan medet bekleyen bir katil gibi Murat'a sırıtıyordu.

Murat koşmak için hazırlandı.
ÇAT! ÇAT! ÇAATT!

Murat bir anda acılan kapıların sesi ile yerinden sıçradı.

Bu sefer hiç şansının olmadığını anladı.Çünkü aynı şekilde olan üç kişi daha koridorun arka tarafındaki kapılardan çıkmışlardı.

Murat tüm gücü ile arksına döndü ve koşmaya başladı üç kapı geçtikten sonra koridorda sola acılan başka bir koridor görünce direk döndü ve koşmaya devam etti.

Arkasına baktı adamlar hala peşindeydi sanki kolları bedenlerinden bağımsızmış gibi bir oyana bir buyana sallana sallana koşuyorlardı.Kafaları sebebsizce sarsılıyordu.

Murat tekrar önüne bakmaya başlamıştı neden koridorun sonu gelmiyor diye soruyordu kaç saniyedir koşuyordu sanki ona saatler ce koşmuş gibi geliyordu.

Adamların garip inilti ve çığlıkları giderek yaklaşmaya başlamıstı.Murat istemeden paniklemeye başladı yaklaştılar yaklaştılar diyordu kendi kendine.

Beni yakalarlarsa ne yaparlar öldürüp bırakırlarmı.Yoksa cesedimi parcalarlarmı?Gömülemicem bile ailem beni bulamıcak

Saçma sapan şeyler düşünme dedi kendi kendine ama korkusunu bastıramıyordu ne yapıcaktı pencereden atyamazdı yada atlamalımıydı acısız bir ölüm olurdu ama bunu yapmayacaktı.

Sonunda 30 metre ileride bu koridoru başka bir koridora bağlayan kapı duruyordu.

Kendini toparladı ve hızlanmaya başladı eğer yakalanırsa sonu olucağını biliyordu.Tek yapması gereken kapıdan geçmek ve sıradaki varlık gelesiye kadar azcıkta olsa normal(?)bir yürüş yapmaktı.

Son metreler kalmıştı ama iniltilerde iyice yaklaşmıştı.Arkasına bakma isteğini bastırdı ve koşmaya devam ediyordu.

Bir adım ve ardından bir adım daha yaklaşordu kapıya ama her seferinde iniltilerde o kadar yaklaşıyordu.Bir anda bir patırtı koptu art arda üç tane daha.Murat arkasına baktı düşmüşlerdi.

İsteksizce sırıttı ve kapıya ulaştı hiç durmadan kapıya vurup açtı ardından kapattı.kapının camından baktığında adamların tekrar hızlı bir şekilde koştuğunu gördü kapının sağına baktığında bir dolap gördü.

Dolabın yanına geçti ve arkasındaki boşluğa parmaklarını soktu,çekmeye başladı dolap yerinden biraz kımıldadı ve duvarın üst kısmından biraz toz döküldü.Murat kapıya baktı.

Kapının çok yakınında idiler.Murat ayağını duvara dayadı ve daha çok zorlamaya başladı duvardan daha büyük parçalar dökülmeye başladı.

Murat kendini o kadar kasmıştıki dişleri parcalanacakmış gibi hissetmeye başlamıştı.Bağırmaya başladı artık.Bir gürültü ve dolap duvardan çıkıp kapının önüne düştü.

Adamlar kapıya çarptı ve öylece Murat'a baktılar.Aralarından bir çığlık attı ve soluna dönüp koşmaya başladı.

Murat başka bir yol bulduklarını anlamıştı.Hemen koridorun karşısındaki kapıya doğru ilerlemeye başladı. Kapıya yaklaşınca sağa doğru koridorun devam ettiğini gördü.

Çat!

Kapı kırıldı ve adamlar belirdi.Ne olduğunu anlamamıs gibi ilk önce Murat'a baktılar.Murat hiç tereddüt etmeden sağ taraftaki koridora yöneldi ve koşmaya başladı.

Koridor da hiç kapı yotu taki en sonunda iki kapı vardı.Murat oraya kadar gideceğinden şüpheli idi.Koş dedi kendi kendine sadece koş tek yapabileceğini bu

Kapının sonuna ulaşmıştı yanlış yapma şansı yoktu eğer yanliş yaparsa ölücegını biliyordu.Gene sağ taraftaki kapıyı actı ve kendini lambası seyrek bir şekilde yanan geniş bir odada buldu.

Kapının sol tarağı duvardı sağ tarafında ise demir bir dolap vardı ama bu seferki küçüktü diğerinin yarısı kadardı.Hiç düşünmedi ve dolabı kapıya doğru ittirmeye başladı.

Kapının önünde sesler geldi ama bu sefer başka bir ses daha geldi.Sanki kulak çınlaması gibi tiz bir ses.Ne olduğunu merak etmiyordu ama kapının altından beyaz bir ışık giriyordu.

Murat dolabı kapının önüne getirdiğinde tiz ses sustu ve ardında çığlık sesleri gene yükseldi.Kapıya vurmaya başlamışlardı.Murat hemen odayı tarama başladı işine yarayacak her hangi birseyarıyodu ama oda bekleme odası gibi sadece bir koltuk ve kapının önündeki saksıdan ibaretti.

Kapı!Murat koştu ve kapıyı açtı.Önünde duran oda bir muayene odası idi duvara yapışmış bir sedye ve hem yanında duran beyaz bir sehpa üstünde enjektörler duruyordu.

Murat sedyenin üstüne baktı bir havalandırma kapağıda açık.

"Ne garip değilmi" dedi.

Sağ tarafına baktığında kapı gördü içi gene korku ile dolmuştu.Ya kapıdan içeri girerse hemen sedyenin üstüne çıktı ve havalandırmaya girdi.

Havalandırma sessizdi ama Murat sessizlik ten bunalmaya başlamıştı.Çıkışı gördüğünde hızlandı ve çıkışa ulaştı.Dışarı baktığında gene koridora çıktığını gördü.

Havalandırmadan atladı tam o anda sağ tarafında bir çığlık duydu hiç o tarafa bakmadan sola dönüp koşturmaya başladı.Arkaya bakma isteğine yenik düştü ve arkasına baktı.

Adamlar gene elleri kolları sallana sallana üzerine koşturuyordu.

Murat kendini boşlukta hissetti son attığı adımı yere basmamişti.

Kendini düşerken buldu.Merdiven olması gereken yer boştu.Adamlar tam o anda durdular ve Murat'a baktılar sanki bir zafer kazanmışlar gibi gülüyorlardı.

Murat ise giderek onlardan uzaklaştı ve düşmeye devam etti tek yapabildiği bağırmaktı karanlık boşluğa düşerken.

HASTANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin