GÜVERCİN

6.Bölüm 'KABUSLARIMA GİRDİ'

Meerhaaabaaa!

Casper sunaar...

*DANGEROUS WOMAN WHATSAPP GRUBU*

Ece: AY ŞİMDİ CİNNET GEÇİRİCEM SİYEN

Ece: Açsana çocuğun engelini aq

Ece: Manyak bana ağlıyor iki gündür

Siyen: Oh oldu sana, hak ettin zaten

Siyen: Hem bana ne¿¿¿

Filiz: Bana da yazıyor Siyen yav

Siyen: Bana ne pezevenk arkadaşlarım BANA NEEE

Telefonu elimden bırakarak gülmekten karnım ağrıdığı için yatağa uzanıp ellerimi karnıma sardım.

Atahan'ı, kod adıyla ibibiği engelleyeli iki gün olmuştu. Cuma gününü de bitirene kadar Ece'nin engeli açayım diye yalvarmalarını dinlemiştim, yani bugün.

İki günlük kafamı dinleyeceğim bir aram var zannediyorsanız çok yanılıyorsunuz.

Çünkü zavallı Siyen'in derdi bitmez.

Yarın sabah kahvaltıdan sonra Ilgazlara gidip onların birkaç gecedir kabuslarıma giren bodrumunu temizleyeceğiz ve acaba Ilgaz dediği gibi lambaları ben gitmeden değiştirip onaracak mı diye merakla bekliyorum, soramadım da.

Neden? Çünkü kavga ettik, çünkü biz asla anlaşamıyoruz.

Geçen Selin ve Ilgaz'ın haberini alınca ve kızlar tarafından da zorlanınca kantine inme gafletinde bulundum.

İnince de gidip kantinden birer çay aldık ve Ferhatların oturduğu masaya gidip oturduk, istemsizce hepimiz onların masasına bakıyorduk.

Bir ara Ilgaz ve Selin el ele tutuşunca bizim yan masadan Selin'in arkadaşları olduğunu sonradan anladığımız kişiler beni işaret ederek, "Üzüldün galiba tatlım?" dediler.

Tabii ben de altta kalmadım, orası kantin arkadaşlar.

Bir kere lafın altında kalırsanız ve yanlış bir kelimeye sesinizi çıkartmazsanız tüm okula duyurulur işin yanlışı.

Yine de hanımefendi duruşumu bozmadım.

"Neden üzüleyim ben, pardon ama?"

"Birazcık kıskandın gibi görünüyor buradan bakılınca da," Sarışın olanın konuşması üzerine gözlerimi hafifçe kıstım ve lafını bitirmesini beklemedim.

"Buradan bakınca da sizin bir kuyruk acınız var da ondan bana havlıyorsunuz gibi görünüyor," Kafamı sağa yatırarak gülümsedim. "Bela mı istiyorsunuz?"

Ben onlarla kurduğum göz temasını inatla bozmazken arkadaşlarımın hepsi sessizce bana bırakmışlardı ama Selin'in sesini duyduk. "N'oluyor kızlar?"

Ona döndüğümde kendi arkadaşlarına değil de bana dik dik baktığını görünce sırıttım. "Sanırım ekürilerinin biraz ayarları bozulmuş Selin, istersen fabrika ayarlarına sen döndür. Yoksa ben büyük bir zevkle sorumluluğu üstlenmek durumunda kalabilirim."

"Sen Ilgaz'a ve yanındakilere güvenerek böyle konuşmasan iyi edersin Siyenciğim," Dudaklarını büzerek bana baktığında ve birkaç kişinin de arka planda sırıttığını fark edince elimdeki çayı bıraktım ve ayağa kalktım ama o oturmaya devam etti, sözlerini de bitirdi. "Sırf Ilgaz'ın ailesiyle ailen dostlar diye benimle veya arkadaşlarımla böyle konuşamazsın."

"Benim kimseye güvendiğim yok, özellikle de Ilgaz'a," Önce Ilgaz'a sonra da etraftakilere bakıp sesimi biraz arttırdım. "Bence herkes senin ve dolayısıyla arkadaşlarının benimle neden bir probleminizin olduğunu biliyor," Onun yüz ifadesi biraz çökse de ben omuzlarımı dikleştirip geçen seneki rezilliği tekrar hatırlatmak üzereydim ama Ilgaz ayağa kalkıp kolumu tuttu ve beni durdurdu.