7.Bölüm 'SEN APTAL İLGEZ SEN'

67 9 1
                                    

Casper sunar...

"Bazen bana geliiip gideer seniii dert etmeleeer,"  Ece ve Filiz sağa sola sallanırken Ece'nin dengesini kaybetmesiyle beraber onun omzuna yaslanan Filiz de onunla birlikte yeri boylayınca ben ve Marry gülme krizine girdik.

"This girls are crazy!"

Kafamı sallayarak gülmemi durdurmaya çalıştım. Kaburgamın altı gülmekten ağrımaya başlamıştı. Mutfaktan Buğra ve Ferhat'ın bağırdığını duyunca dördümüz de gülmeyi kestik. "Bağırma duyacaklar sus sus!"

Bunu diyen 5 IQ Buğra da bağırarak söyledi bunu.

"Ne yaptınız siz? Bakın annemin mutfağında temizlenemeyecek kalıcı hasarlar sakın bırakmayın, beni gerçekten köyünde çoban yapar yoksa!"

Marry'i dizlerimden itip kalktım ve yerdeki terliklerimi giyip bana cevap vermeyen erkeklerin yanına, mutfağa gittim. "N'aptını..."

Buğra'nın elindeki yoğurtla dolu kaseye Ferhat'ın dudaklarını batırdığını görünce kaşlarımı çattım. "Yoğurttan bilezik çıkarma oyunu için fazla küçük bir kap değil mi o?"

"Şimdi sana bir şey diyeceğiz ama kızmayacaksın," Buğra bunu söylerken Ferhat neredeyse ağlayacak gibi bakıyordu suratıma. Kafamı salladım ve onlara yaklaştım. "Ferhat dudaklarını sıcak tavaya yapıştırdı."

"Ne?!"

Ferhat'ın yüzünü görmek için kafamı eğdiğimde o da gözlerini kaldırdı ve suratıma baktı gözleri dolu dolu. "Çok mu acıyor?"

Dolu gözlerini hızlı hızlı kırpıştırdığında yüzümü buruşturup Buğra'ya baktım. "Hastaneye götürelim, ya mikrop kaparsa? Ya bir şey olursa?"

"Gebersin inşallah," Buğra dişlerini birbirine bastırıp kafasını kaldırmaya çalışan Ferhat'ın tüm yüzünü yoğurda bastırdı. "Doktora ne diyeceğiz? Arkadaşımız yüzde doksan zeka engelli mi!"

Ferhat, Buğra'nın elinden kurtulup kafasını kaldırdığında gözlerini açtı. "Burnuma girdi! Yoğurt beynime gidiyor!"

"Üzülme gezer gezer beynini bulamaz zaten." Buğra cıkcıklayıp burnundan hızlı hızlı nefes veren Ferhat'tan kafasını çevirdi.

"Siz ne yapıyorsunuz orada?" Filiz'in bağırması üzerine Buğra, Ferhat'ın kafasını tekrar yoğurda bastı ve söz hakkını da aldı. "N'apacağız ya hiç, geliyoruz şimdi."

O kadar aptalca bir cümleydi ki Buğra söyledikten hemen sonra bakışlarımızı görmemek için gözlerini kapattı. "Daha çok dikkat çektiğinin farkın..."

Ayak sesleri duymaya başladığımızda Buğra sözünü kesip elini Ferhat'ın kafasından çekti ve tezgaha yaslanarak elini çenesine koyup düşünen adam pozuna geçti.

Halil ve Fuat da sessizce iki yanımda durmaya başlamışken Ece, Marry ve Filiz içeriye girdiler. Tabii ki neon ışıklarıymış gibi aramızda en dikkat çeken Ferhat'ın kafası onların hemen dikkatini çekti.

"Bu niye devekuşu gibi kafasını kuma gömmüş?"

Ece, Ferhat'a yaklaştıkça bir terslik olduğunu anladı ve kafasını kaldırttı zorla. Kızlar manzarayı görünce ufak çığlık atmışlardı. "Hastaneye gidelim! Mikrop kapacaksın salak!"

"N'aptınız çocuğa siz?"

"He looks like Steve Harvey, look at that lips..." Marry'nin Ferhat'ı benzettiği kişinin kim olduğunu bilsem de pek komik gelemedi bana. Çünkü ben de hastaneye götürmemiz gerektiğini düşünüyordum.

"Dudaklarını sıcak tavaya yapıştırmış, nasıl olduğunu ben de bilmiyorum."

Kızlara açıklama yaptıktan sonra telefonumu cebimden çıkartıp Egemen abiyi aradım. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra, "Alo?" sesiyle açıldı.

GÜVERCİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin