Sabah uyandığımda saat 08.30'du. Mutfağa gidip kahvaltıyı hazırladıktan sonra burağı uyandırıp kahvaltı ettik. Bulaşıkları yıkayıp salona burağın yanına gittim.
" anlat bakalım"
"neyi?"
"planı"
"ha... tamam." dedi ve sözüne devam etti.
" Kaan GÜR, tek başına yaşıyor. 19 yaşında, iki sene sınıfta kamış. Her gün eve başaka kız atıyor, kısaca puştun teki."
"ee...."
"ee...'si bu işte. Onun teki olup elde etmen lazım."
" bundan kolay ne var." dedim alayla.
"kullancağın isim Sude ÖZKAN"
"iyiymiş"
" Şimdi kuaföre gidip seni değiştirelim"
"tamam" dedim.
Üzerimi değiştirdikten sonra evden çıktık. Kuoföre 5 dakika sonra varmıştık. Koltuğa oturdum. Burak nasılbir kesim olacağını bayana anlattı. Saçımı bile burağın istemine göre kestiriyordum.
Ben de ek olarak aralarına küçük küçük mavi boya yapmalarını istedim.
Belime kadar uzanan saçım kısacık kalmıştı. Bir de kahkül vardı. Çok tatlı duruyordu. Dümdüz siyah saçlarımın arasındaki mavi boyalar çok hoşuma gitmişti.
Bayana teşekkür ettim ve kalktım. Burakla beraber okula gidip kayıt işlemlerini hallettik. En azından okula gitmeme izin veriyordu. Bu onun tek sevdiğim yanıydı. Okul bizim evimize 3-4 sokak uzaklıktaydı. Sınıfımı filan öğrendik. 11-F. Okuldan çıkıp birkaç kıyafet aldıktan sonra çalışacağım yere gittik.
Bir barda şarkı söyleyecektim. Adam sesimi çok merak ettiği için sahneye çıktım ve mikrofonu alıp cem özkanın-dön bana şarkısını söyledim. Adam sesime hayran olmuştu. Artık hafta sonları burada şarkı söyleyecektim.Burak adamla alacağım ücret konusunda anlaşma yaparken ben de etrafı gezdim. Her yer siyah döşemelerle kaplıydı. Temizlikçiler yerleri temizliyordu. Şahane bir yerdi.
" melis hadi gidiyoruz" dedi burak.
" tamam" dedim kayıtsızca.
" haftasonu görüşürüz tatlı şey" dedi barın sahibi. 27-28 yaşalrında ve yakışıklıydı ama beni sinir etmişti. Zorunda olmasam burada çalışır mıydım sanki aptal.
"hı..." dedim sinirle.
Tatlım ne aq. Tatlım ne. Gerizekalı. Sahte bir gülüş attım ve çıktım.
"Evet... Şimdi eve git hazırlan,artık işe başlayalım." dedi.
"Tamam" dedim.
Eve doğru ilerlerken Egemen karşıdan geliyordu. İlk başta kaçsam mı diye düşündüm ama korkaklık etme Melis dedim kendi kendime. Normal bir şekilde yürümeye devam ettim, ona bakmıyordum bile.
"Vav, yeni tarz yapmışız" dedi etkileyici sesiyle.
"Hım.. öyle oldu" dedim.
"Dikkat et seni buralarda ham yaparlar" dedi ve alaycı bir şekilde güldü.
"Saçmalıyorsun." dedim
"Saçmaladığım falan yok saf."
"Bana saf deme"
"Ne dememi istersin?"