7.BÖLÜM

64 8 2
                                    


Mezarlıktan çıkmış başımdan çıkarttığım siyah şalım elimde bir ucu yere sürünse de umurumda değildi ,öyle boş hissediyorum ki kelimelere dökmeyecek haldeydim. Gözlerimden intihar eden gözyaşları yavaş yavaş yanaklarımdan süzülüyordu ,her kabristan sonrası bu hale geliyordum o yangında can vermiş olmayı kaç kez dilemiştim hatırlayamıyorum bile ...

Şimdi bir de suçsuz olduğum halde inanmayan , adına töre denilen idam ipini boynuma dolamış amcam ,bu halimden zevk alan yengem ve kızları eserlerine hayranlıkla bakarlardı artık. Kimsem yok ki zaten anne ve babam hayattayken uçmayı yeni öğrenmiş bir kelebektim oysaki şimdi ise onlara veda ettiğim gün yırtılmış kanatlarım yüzünden uçmak şöyle dursun yürümeye bile cesaret edemiyordum. Ara sokaklardan geçip konağın arkasına yaklaştığımda gözyaşı akıtmaktan bıkmamış gözlerimi kuruladım. Yavaşça içeri girip ortalığın sessiz olmasından yararlanıp merdivenlere yöneldim hemen, sessizce merdivenleri çıkıp odama girdim. Kapıya yaslanıp soluklanırken karşımdaki aynaya baktım; mavi gözlerim , burnum ve yanaklarım ağlamaktan kızarmış mahvolmuş durumdaydılar ,kuş yuvasına dönmüş saçlarım mezarlıkta çamura bulanmış siyah elbisemle enkaza döndüğümü sadece ben mi fark ediyordum Allahım. Senden başka kimsem yok sen bana yardım et yarabbim...

Aynadan kendimi incelemeyi bırakıp dolabımdan mavi çiçekli uzun elbisemi çıkarttım , üzerimdekileri çıkartıp dolaptan aldığım temiz kıyafetlerimi giyince içim ne kadar enkaz olsa da dışım ümit vaat ediyordu . Behzat Kırmanşah denen pislik yakında kocam olacaktı , dışımın ümit vaat etmesi ne işime yarayacaktı ki hayatım mahvoldu ki zaten . Yatağıma uzanıp pencereden dışarıyı izliyormuş gibi gözüksem de beynimi dolduran düşüncelerimi izlemeye devam ederken yavaş yavaş kapanan gözlerim bugün çok ağladığım içim batıyordu artık her ne kadar uyumak istemesem de uyuma isteğime daha fazla karşı koyamadan gözlerimi kapattım.

YAZARDAN:

Genç kız son dalım dediği amcasından da aldığı darbe yüzünden enkaza dönse de sessiz kalıp kendisinin lanetli olduğu düşüncesine boğmuştu kendini . Önce anne ve babası gitmişti şimdi ise babasının kardeşi amcası... Hüzün içinde uyuya kalsa da genç kız Ağalar toplantısında durum tam tersi bir durumdaydı ,

Kararın bağlanması sonunda Behzat ve babası Zekeriya Kırmanşah odaya dalıp ortalığı birbirine katmıştı, Silahlar birbirine çekilecek raddeye gelinse de Aktekin sakinliğini koruyup olaya el atmayı başarmıştı.

"Destursuz girdiğin evimde bana silah çekmeyi göze alacak kadar kafayı mı yemişsen Behzat Kırmanşah.!" Aktekin'in sert sesi üzerine Behzat ağa ne kadar titrese de belli etmemeye çalışıp yutkunarak konuşan babasına baktı,

"Ağam verilmiş kararı bozup gelinimize nasıl göz koyarsın."

Zekeriye Ağa öfkeliydi kendinden küçük bu adama hesap verecek olmak canını sıkmış Hikmet Ağayı göz hapsine almıştı. Aktekin sinirden kasılmış çehresi ile çok korkutucu duruyordu. Kendini sıkıp dişlerinin arasında ıslık gibi çıkan sesiyle konuştu,

"Gelinime Gelinim diyemezsin Zekeriya Ağa haddini bil. Uçkuruna sahip çıkamayan oğluna verecek kız yok."

"Aktekin Ağa toy haline bakmadan geçtin başımıza örf, adet, töre bilmez misin sen .! O kız Behzat için istendi Amcası da uygun gördü , benim aslanıma verdi."

Konuştukça oğlunu övüp saçmalayan ihtiyara sakince cevap verdi Aktekin

"Senin toy dediğin adam seni cebinden çıkartır . Zekeriya Ağa derhal kendine gelesin. Gelinim dediğin kız benim yanımdaydı sabah nasıl oluyor da senin oğlunla gözüküyor da adı çıktı diye töreye kurban seçiliyor. O kızı kendime eş seçmişim bu böyle biline illa ki oğluna eş alacaksan Hikmet Ağa orda birlikte gördükleri kızı Helin'i sana vermeye razı gelirse evlensinler bakalım."

Zekeriya Ağa sus pus oturmuş oğluna ters ters baktı , şu Aktekin gibi bir oğlunun olmasını ne çok istemişti oysaki... Deminden beri sus pus olan Behzat Ağa sonunda konuşmaya karar vermişti.

"Berfu' yu ben istiyorum ağam . Sana saygımız var ama bağlanmış bir işi bozmak namusa sığar mı.?"

"Namustan bahsetmesi gereken son adam sensin Behzat Kırmanşah Berfu ATABEYOĞLU benim namusumdur bu saatten sonra ona söylenmiş en ufak bir sözü kendime söylenmiş sayarım. Sana gelince Hikmet Ağa kızın Helin'i Behzat Ağaya Kuma olarak veriyor musun.?"

Hikmet Bey yutkunup konuşmaya çalıştı Ağaların sessizce olan biteni izlemesi de durumu daha da kötüleştiriyordu. Yeğenine vurduğu haksız tokat söylediği sözler ağırlaşmış vicdanını kavururken yüzüne bakamayacaktı. Hala ondan cevap bekleyen ağalara vicdanının kavrulmasına neden olan kızını kurban vermeyi kabul etmişti bir nevi.

"Ağam yeğenim abimin emanetidir , onu gözümden sakınırken kendimden koruyamadım maalesef bu saatten sonra Akşın namusundur ağam . Vicdanımın kavrulmasına neden olan kızıma gelecek olursak Behzat Ağayla konuştuğuna göre onun da gönlü var demek ki benim için aldığın karar uygundur Ağam."

Aktekin memnun bir şekilde başıyla onayladı Hikmet Ağayı son kez gözlerini ağlar üzerinde gezdirdi.

"Bir itirazı olup lafımın üstüne laf söyleyecek var mıdır ağalar.?"

"Yoktur ağam." Zeynel Ağanın konuşması ile diğer ağalar da kabullenip sessiz kalmışlardı. Biten toplantı sonrası ağalar tek tek konağa veda ettiklerinde iki can dostu baş başa kalmışlardı. Akşının deniz gözlerini düşünen Aktekin'in düşüncelerini Cihanın hayretler içerisinde kalmış sesi hareketleri bozdu.

"Kardeşim sen ne yaptın allasen."

"Ne demek ne yaptın Cihan ,anam evlen evlen diyip duruyordu kızı kurtardım anamdan da kendimi kurtardım işte.."

"La... yoksa sen AŞIK MI OLDUN."

Cihanın bağırarak sorduğu soruya cevap veremeden yerinden fırlayıp değişik değişik hareketler sergilemesine gülmeye başladı...

"Abim damat oluyor sıra da bana geliyor heley heley..."

Nerden çıkarttığını anlayamadığı mendili elinde sallayıp çekirge gibi sıçrayıp sözde halay çekiyordu arkadaşı Aktekin ise onun bu hareketine nefessiz gülüyordu , eşek kadar adam olmuşlardı ama şu hareketlerinden asla vazgeçmiyorlardı.

"Elim Elime Gözüm gözüme Ahh çilli Çilli yavrum çilli Yarın olmaz şimdi Hemen şimdi şimdi Şimdiiiiiii Çillibom bom bom bom Esmer bom bom boomm"

Cihanın gerdan kırarak oynadığı oyununa kahkahalarına ara verip müdaahele etti Aktekin.

"Dur ulan anamı başımıza toplayacaksın ... Yok öyle bir şey oğlum zamanla olabilir belki."

"Abicim yeme beni bas baya etkilenmişsin kızdan. Kollarında odalara taşımalar , uyanana kadar başında beklemeler aman efendim evine kadar bırakmalar... "

"Biraz daha konuşursan senden bir etkilenecem kendine on gün gelemezsin kardeşim."

"Tamam yaa kızma hemen."

Cihan sonunda oturmuş içten içe kardeşinin bu hallerine seviniyordu, yıllar sonra ilk defa kendisi için bir şey yapmıştı genç adam. Sonları nasıl olurdu bilinmez ama manolya kokulu kadına sahip çıktığı için pişman değildi Aktekin...



Öncelikle yeni aramıza katılan okuyucularım hoşgeldiniz. Ailemiz gün geçtikçe büyüyor, ESARETİM ve BERFU olmak üzere iki çalışman mevcut iki kitabımı da okuyup yorumlarınızı ve beğenilerinizi esirgemezseniz çok mutlu olurum. Keyifli okumalar dilerim.






~Beyzanur~

BERFUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin